Depress 15 01 2013
1973 senesinde, dönemin cumhurbaşkanı ve başbakanı’ ile görüşmek üzere Ankara’da bulunan yazar, kaldığı otelin odasında ölü bulundu.
bilindiği üzere, sıhhatli olarak gitmişti Ankara’ya...
gerçekleşemeyen görüşme, dünyadaki petrol rezervlerinin büyük bir bölümüne sahip olan Müslüman ülkelerden biri olan Türkiye’ nin petrol yatakları konusu üzerineydi.
Raif bey, petrolün dost ve düşman tayininde belirleyici bir maddî değer oluşunu önemsiyordu.
besbelli ki sınırlarıyla yetinmeyen büyük devletlerin, ekonomik ve stratejik menfaat icabı ham madde kaynaklarına sahip olmak istemesi, “petrol fırtınası” nı yazdırmıştı Raif bey’e...
esrarengiz ölümü ise, ister istemez, mevcut güçler arasındaki petrol çekişmelerini deşifre eden “petrol fırtınası” ile ilişkilendiriliyordu..Hattâ Necdet sevinç büyüğümüz, 70’li yılların efsanevi gazetesi bizim Anadolu’da, Raif Karadağ ’ın Rus casuslar tarafından zehirlenerek öldürülmüş olabileceğine işaret ediyordu.
“petrol fırtınası” sırf petrol bulunan ülkeler için özel önlem (!) alan ve petrolün önemini keşfeden dönemin küresel çetesini rahatsız edecek nitelikte bir eserdi çünkü...
meselâ, İngilizlerin desteğiyle ırak kralı olan şerif Hüseyin’in büyük oğlu Faysal’ın zehirlenerek öldürüldüğünden bahsediyordu Raif bey...ırak petrolleriyle ilgili olarak İngiltere’de görüşmeler yaptıktan sonra İsviçre’ye giden faysal, 7 eylül 1933’de, kaldığı otelin odasında ölü bulunmuştu. tıpkı Raif bey’in esrarengiz ölümü gibi...
savaşın ve barışın, özellikle hammadde kaynaklarının bulunduğu sahalar üzerinde söz konusu olması bir tesadüf müydü yoksa?
öte yandan, sultan 2’nci Abdülhamit, bundan 100 küsur yıl evvel, hazırlattığı “petrol haritasında, Anadolu topraklarındaki petrolü gözlemlemekle birlikte, petrol yataklarını ayrıntılı bir şekilde irdelemişti. meraklısı, devlet arşivleri genel müdürlüğü’nün Osmanlı arşivi daire başkanlığı tarafından hazırlanan Osmanlı döneminde ırak” adlı kitaba başvurabilir.
petrol, tükenir özellikte bir kaynaktı, fakat bugün gibi dün de dünyanın en kıymetli hammaddesiydi.
Raif bey, dünyada yaşanan petrol mücadelesinin “5n 1k” tarafını sorguladı: ne, ne zaman, nerede, neden, nasıl ve kim tarafından...
batı menşeli bazı şirketlerin petrol ile olan sıkı ilişkisini araştıran ve bu araştırmasını kitaplaştıran yazar, Osmanlı’nın yıkılışının nasıl’ıyla da ilgiliydi. bu araştırması “muhteşem imparatorluğu yıkanlar” adıyla yayımlandı.
otel odasından ölü bulunduğunda (!) henüz 53 yaşında olan Raif Karadağ, ardından bıraktığı eserleriyle unutulmazlar arasındaki yerini aldı: kaynakhttp://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=17675
RAİF KARADAĞ KİMDİR ?
28.04.1920)- (22.12.1973)
28 Nisan 1920 tarihinde Yanya’da doğdu. Babası Yanya eşrafından bankacı Süleyman Bey’dir. Annesinin adı Selime’dir. Ailesi, 1924 yılında mübadeleyle Türkiye’ye geldi ve İstanbul’da Pendik’e yerleşti. Pendik İlkokulu'nu bitirdi. Kadıköy Ortaokulu'ndan mezun oldu.
Rumca, Osmanlıca ve İngilizce biliyordu. Çocukluk ve gençlik yıllarından beri okumayı çok seven bir insan olarak tanındı. Onun bu okuma aşkı, daha sonraki yıllarda yazma aşkına dönüştü. Bu ilgiyle, gazeteciliği kendine meslek seçti. 1952 yılında günlük Yeni Büyük Doğu gazetesinde yazmaya başladı. Daha sonra Son Havadis, Tercüman ve Bizim Anadolu gazetelerinde yazdı. Diğer yandan bazı dergilerde de çeşitli yazılarını yayınladı. Bu yazılarından pek çoğunu daha sonra kitap haline getirdi.
Selver Hanım'la evlendi. Bu evlilikten Murat ve Ferhat adlı çocukları doğdu. İyi bir insan, iyi bir aile reisi olarak yaşadı. 22 Aralık 1973 tarihinde, Ankara’da kaldığı otel odasında, esrarengiz bir şekilde vefat etti.
ESERLERİ:
1- Petrol Fırtınası
2- Muhteşem İmparatorluğu Yıkanlar
3- Şark Meselesi
4- Musul Raporu
DÖRT KİTABIYLA RAİF KARADAĞ
Bulut Fikret Çöloğlu
Araştırmacı kimliğiyle yaptığı, merak uyandıran yorumlar ve teşhisler. Gazeteci kimliğiyle de öneriler sunmaktan ziyade, gerçekleri açık biçimde halka sunma ızdırabı. İnce, gizli ve ağır, açık eleştiriler. Hikaye, roman tarzında akıcı, sade anlatım. Zaman zaman da cümleler, resmi evrak gibi fotoğraflıyor hayatı. Çarpıcı misallerle dolu savları, esrarengiz iddiaları bünyesinde barındırıyor. Edebi kimliğini de eserlerine yansıtan merhum yazar Raif Karadağ, belki de yazmak istediklerinin çoğunu yazamayan, ama yazdıklarıyla da toplumumuzun geniş kitlelerine hitap eden bir şahsiyet.
28 Nisan 1920’de, Yanya’da dünyaya gelen Raif Karadağ’ın babası Yanya eşrafından bankacı Süleyman Bey ve annesi de Selime Hanım’dır. Lozan Anlaşması’nın gereği olarak yapılan nüfus mübadelesiyle, 1924 yılında Türkiye’ye gelen bu aile, İstanbul’da Pendik’e yerleşir. Pendik İlkokulu’ndan sonra Kadıköy Ortaokulu’nu da bitiren Raif Karadağ, Rumca, Osmanlıca ve İngilizce bilir. Okuma aşkı yazma aşkına dönüşünce de gazeteciliği kendine meslek olarak seçer. Yeni Büyük Doğu, Son Havadis, Tercüman ve Bizim Anadolu gazetelerinde çalışmanın yanı sıra, bazı dergilerde de çeşitli yazıları yayınlanır. Bu yazılarının hemen hemen hepsini kitap haline getirip, bize okunmaya değer bir çok eser bırakır. Başlıca kitaplar: Binbir Gece Masalları, Uyvar Önünde Türk Gibi, 10 Temmuz İnkılabı ve Netayici, Şark Meselesi, Petrol Fırtınası, Muhteşem İmparatorluğu Yıkanlar ve Musul Raporu’dur. Kitapları bir kesim tarafından yoğun eleştirilere maruz kalır. Bir kesim tarafındansa takdire şayan bulunur. 22.12.1973’te de son derece sıhhatli iken gittiği Ankara’da, bir otel odasında , esrarengiz bir şekilde hayata gözlerini yumar. Ardında eşi Selver Hanım’dan Murat ve Ferhat adında iki çocuk bırakan Raif Karadağ’ın vefatındaki sır perdesi hala kaldırılabilmiş değildir. Kendisinin bu genç yaşta esrarengiz ölümü, bize Petrol Fırtınası kitabındaki ‘Irak Kralı Faysal’ın Esrarengiz Ölümü’ (s.265) başlıklı yazısını hatırlatır. Çünkü kitaplarında anlattığı menfaatler dünyasında yaşanan esrarengiz ölümler gibi Kral Faysal’ın ölümü de yazarın kaderiyle büyük benzerlik taşır. Kitaplarında üstüne bastığı gerçekler belki de onu bu dosyası kapanmamış ölüme götüren nedendir. Zaten Muhteşem İmparatorluğu Yıkanlar kitabında da Sultan Abdülaziz’in intihar etmediğini, cinayete kurban gittiğini açık delillerle iddia eder.
İşte yukarıda kısaca kendisini anlatmaya çalıştığımız Raif Karadağ, ülkemizde ses getiren dört kitabıyla tekrar okurlarıyla buluştu. Emre Yayınları’nın bastığı ve içerdiği konular itibariyle güncelliğini yitirmeyen bu dört eser: Şark Meselesi, Petrol Fırtınası, Muhteşem İmparatorluğu Yıkanlar ve Musul Raporu. Kafalarımızda beliren, zor bir çok soru işaretine, tatminkar cevaplar sunan, uzun ve yoğun emeklerin semeresi bu eserler, sanırım tartışılmaya uzun yıllar devam edecektir.
Şark Meselesi…
DEVAMI HAFTAYA…