İlimizin en eski ve tarihi camisidir Orta Cami…
Kendine has ahşap yapısı ve özel cemaatiyle Orta Cami’nin ilimiz camileri arasında farklı bir yeri ve konumu vardır.
Ağa Camii’nden sonra onarıma alınan Orta Cami’de çalışmalar ne hikmetse süreklilik arz etmiyor...
Biliriz ki bu konuda ne müftülüğün ne belediyelerin ve ne de vilayetin en uf ak bir dahli vardır...
İşin tümüyle sorumluluğu, her türlü gelirinin bağlandığı Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ait…
Eski bölge müdürü Mürsel Bey, zaman zaman bizim gönderdiğimiz zakkumlardan etkilenip onarımı başlatmıştı…
O İstanbul’a atanınca, yerine gelen Mehmet efendi bu tarihi ahşap caminin onarımına gereken önemi vermez oldu her nedense…
Parça parça verilen ihalede randıman alınamıyor…
Yanıp sönen hizmet anlayışıyla topallaya topallaya yürütülen onarım da göstermiştir ki cami bu haliyle cemaatin üstüne çökmemişse, sanırım içinde yapılan dualar etkili olmuştur...
Bir enkaz haline dönüşen ve onarıma acilen ihtiyaç duyulan camide neredeyse çürümemiş kalas ve tahta kalmamış...
Sadece çatısı onarılan camide bir başka faaliyet yok şu saralarda…
Görüntü hayli çirkin…
Bir de inşaat alanı içine girip meyhaneye çevirenler yanında, çirkin işlerin döndüğü bir kuşatma mekanı haline getirilince, cami de bu haliyle kaderine terk edilmiş görünüyor…
Biz yazarak, esnaf ise feryat ederek bu vahim tabloyu gündeme getirirken, Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün işi yavaştan alması hatta durdurması affedilir bir şey olamaz...
Bu konuda gerekenin yapılacağı ümidiyle, ilgilenenlere mor sümbüller, ihmali nedeniyle Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ise “İri dikenli kaktüsler” gitsin istedik Bizim Bahçe’den…
