...Ve nihayet Türkiye ligleri geçen hafta sonu başlayan karşılaşmalarla perdeyi araladı. Şike çalkantaları, buna bağlı soruşturma ve tutuklamalarla tadı kaçan futbol heyecanı, bütün bu olup bitenlerden sonra yeniden canlanır mı? Bekleyip göreceğiz. Antalya Mardan zaferiyle beklenilmeyen bir büyük başarıya imza atarak, düştüğü yerden ayağa kalkan, altyapı ağırlıklı gençlerden Bank Asya 1. Ligi'nde de aynı performansı beklemekten gayri tutunacak bir dalımız olmasa gerek.
Bugün grubun sürpriz ekibi, eski futbolcu ve teknik direktörümüz Coşkun Demirbakan'ın takımı Tavşanlı Linyitspor'la oynuyoruz, kendi saha ve seyircimiz önünde.
Bu avantajı kaçırmamak adına tüm gücünü kullanacağına inanıyoruz gençlerimizin.
Her ne kadar bu sağlıklı gidişi bozmak için 'niyet okuyucuları' çıkıp ortaya, teknik ekiple başkanı karşı karşıya getirme eğilimine girseler de, kriz anında atlatıldı.
Sakarya kamuoyu nefesini tuttu bu akşam yapılacak maça kilitlendi.
Bank Asya'ya 'merhaba' derken iki yıllık aradan sonra, lige galibiyetle başlamak ya da yenilgisiz yola devam etmek son derece önemli olsa gerek.
Sanırım başarılı Teknik Direktör Şaban Hoca yazılana, çizilene sırtını dönüp bu hedefe yönelmiştir.
Geçen yıla Rauf Batuboylu'nun başkanlığında giren Sakaryaspor için "amaç önce kümeye tutunmaktır" demiştik.
Yönetim değişikliğiyle gelen sinerji Antalya Mardan'da 90 dakikalık play-off maçlarının tartışmasız galibi yaptı Sakaryaspor'u.
Demek ki futbolda olmazsa olmaz diye bir şey yok. Yeşil Siyahlı genç kadro 90 dakkalık maçlarda inanılmazı başarıp yeniden Bank Asya Ligi'ne yükseldi.
Bunu gerçekleştirebilen bir kadrodan Bank Asya Ligi'nde de aynı başarıyı beklemek hayal olmasa gerek. Bu kadro Bank Asya Ligi'ni taşıyabilir mi? Bu soruya net cevap vermek, kolay değil.
Profesyonel dünyaya gözlerini yeşil siyah forma altında açan, altyapı ağırlıklı, genç kadro için de "Kümede kalsınlar yeter" demekten gayrı bir söz gelmiyor dilimizden. Biz bu nedenle önümüzü kış tutalım yine, yaz çıkarsa bahtımıza...
Antalya'da tüm otoriteleri yanıltıp, güçlü rakiplerini sollayıp, zirveye oturan genç kadroda değişen bir şey yok...
Başkanı, yönetimi, teknik direktörü ve kadrosu değişmeyen yeşil siyahlıların, bu akşam güçlü rakibi Tavşanlı önünde lige iyi bir başlangıç yapması sürpriz olmayacaktır asla.
Yapmaya alışık olduğumuz bireysel ve basit hataları, asgari hadlere indirecek olursak, niye kazanmayalım?
Şaban Hoca'dan genç kadroyu bu doğrultuda uyarması ve motive etmesi beklenir...
Maçın kaderini her zaman olduğu gibi, yine orta saha oyuncularımızın göstereceği performans tayin edecektir, hiç kuşkusuz.
Levent ve Mesut'un ustalığı, Yunus'un savunma ağırlıklı oyun tarzı, Muharrem ve Görkem'in enerjisiyle birleşirse, üç puana ulaşmamız da o derece kolay olur, sanırım.
Her lig başlangıcında, iç sahada oynanacak ilk karşılaşma, beni hep tedirgin eder.
Zira lige galibiyetle ya da yenilgisiz başlamak gelecek adına önemli sinyaller verir, sağladığı moralin yanında...
Yenilgi ise; telafisi uzun zaman alan sıkıntılar getirir gündeme...
Şaban Hoca'nın bu konuda dikkatini çekmek istiyorum.
Yenemiyorsan, yenilmemeyi prensip edineceksin. Bunun için de savunmayı sağlam tutup, orta saha üstünlüğünü ele geçirmenin formülleri üzerine yoracaksın kafayı.
Başarılı hocanın bu konuda titiz bir anlayışa sahip olduğunu bilirim.
İstiyoruz ki bu akşam "bağrımızdan çıkardığımız" gençlerle başarıya ulaşıp, yeni bir Mardan havası estirelim şehrimizde.
Karşılaşma her ne kadar sahada kazanılsa da, tribünlerin buna katkısı oldukça yüksektir.
İstiyoruz ki, bu sezon Sakaryaspor taraftarları da sağduyu içerisinde, sportmence ve coşkulu bir şekilde takımlarını desteklesinler; olaysız zararsız, kavgasız gürültüsüz bir sezona imza atsınlar.
Bu duygularla diyoruz ki gazamız mübarek ola, kesemiz puanlarla dola!