Ticaret ve Sanayi Odası’nın yaşayan en eski ve yıllanmış üyelerinden biridir, Mobilyacı Mehmet Yöntem. 
Yaşı dalyaya dayanmıştır.
Neredeyse bir ömür verdiği şehrin sorunlarına kayıtsız kalmadığı gibi, ülkenin gidişatı adına aklına yatan yatmayan ne varsa, gündeme getirmekten çekinmez.
Bu haliyle ilin sorunlarını dert edinen bir anlayışı büyütür sinesinde…
Yine böyle bir günde ayağa kalkmış duyguları, not almış bir asra yaklaşan tecrübe ışığında, ülkede olup bitenleri…
“Bir anayasa tartışmasıdır, almış başını gidiyor. Her parti kendi siyasi görüşü doğrultusunda gerçekleşmesini istiyor anayasanın…
Oysa bu halka uygun anayasa modeli hazır bekliyor.
Bekliyor da, dönüp bakan kim!
Tepinip duruyorlar, birbirlerini yemek için.
Yeni yasa yapmak adına görev almış komisyonun başkanı arayış içerisinde…
Önüne Kur’an-ı Kerim’i koyup teker teker çevirse sayfalarını, sorun çözülür oysa...
Kavga biter, ülke de huzura erer…
Türkiye’nin kısa sürede ne iç, ne de dış borcu kalır.
İnsanımız huzur bulur, rahat bir nefes alır.
Sadece İslamiyet’e inanan ülkeler değil, tüm dünya ülkeleri için geçerli, ilahi ve şaşmaz anayasadır aslında Kur’an-ı Kerim.
Böyle büyük bir nimet varken elimizde, niye boğuşuyoruz birbirimizle?
Bunu anlamak mümkün değil” diyen Mehmet Yöntem, ülke yönetimi adına şunların da altını çizmeden edemiyor.
a- Meclis’te milletvekili sayısının üç yüze inmesini,
b- Milletvekili maaşlarının asgari ücretin 10 katını geçmemesini,
c- Dokunulmazlığın kaldırılmasını,
d- Resmi araçların tamamının yerli vasıtalardan oluşmasını,
e- Seçim barajının yüzde 3’e indirilmesini
ülke huzuru için gerekli ve önemli bulan Mehmet Yöntem’in ömrü bunları görmeye yeter mi bilemeyiz, ancak o ahir ömründe hayal ettiği bir şehirde, ilde ve ülkede yaşamak arzuluyor anlaşılan…
Bununla da yetinmeyip, fikirlerine kulak verilsin istiyor.
Dileğimiz tüm taleplerinin gerçekleşmesi yönünde…
Sayıları giderek azalan has Adapazarlılar’dan biri olan yılların eskitemediği başarılı işadamına, ortaya koyduğu düşünceleri adına sağlık, mutluluk dileğiyle Bizim Bahçe’den iri bir demet “Nilüfer” gönderelim istedik.
ATEŞLE OYNAMAYIN
Adapazarıspor, bu ilin futbol sahalarındaki başarılı temsilcisi olarak grubunu açık ara lider bitirdi.
Gönül ister ki aynı grupta oynayan Kocaali ve Akyazı takımları da başarılı olsun.
Sakaryaspor ise tarihinin en sıkıntılı günlerini yaşıyor.
Birinin başarısı, diğerinin başarısızlığı üzerine yapılan yorumlar, giderek çok tehlikeli bir hal alacağa benziyor.
Bu tablo iki kulüp için hazin sonuçlar doğurabilir.
Neden ve kimler tarafından çıkarılıyor, böyle yersiz ve saçma fitneler…
Amaç nedir, nereye varılmak isteniyor da böyle iyi niyet taşımayan atışmalar başlatılıverdi birden...
Diğer illerde pek çok kulüp mücadele ederken liglerde, böyle atışmalar, kavgalar olmuyor da, bizim ilimizde neden gündeme getiriliyor.
Anlamak mümkün değil!
Beyler kendinize gelin!
Ateşle oynamaktan vazgeçin.
Ne Sakaryaspor Adapazarıspor’un, ne de Adapazarıspor Sakaryaspor’un rakibi ya da alternatifi olur.
Böyle lüzumsuz ve tehlikeli senaryolardan uzak, kulüplerimizi kardeş bilen tüm sporseverlere, kulüp yöneticilerine Bizim Bahçe’den “Leylaklar” gönderelim istedik, yeni yılla birlikte…