“Bizim eve Korona uğramaz demiştim” bu konuda halimi soran dostlara…

Zira alınmış önlemlere ve de günlük spor ve hiç eksik etmeden sürdürdüğüm organik beslenme alışkanlığına güveniyorum…

Ancak hane halkından biriyle gelen Koronavirüse karşı korunmak adına evden çıkmamam istendi, sağlık çalışanları tarafından…

Kovid-19 olmasam da buna riayetle karantina süresinin bitmesini bekliyorum, sükunet ve ihtiyatla…

Ne kadar sağlıklı hissetse de insan kendini, önlem olarak herkesten uzak yaşamak, karantina kurallarına uymak vatandaşlık görevi olsa gerek…

Aksi halde son derece bulaşıcı olan bu virüsten kurtulmanın imkanı yok…

Yetkili etkili tüm görevliler, işin ciddiyetini ortaya koyan bildiri üstüne bildiri yayınlarken, bunun bir oyun olduğunu iddia edip gerekli tedbiri almayıp aramızdan ayrılanlara çok örnek var…

Bu süre içerisinde sağlıklı yaşam adına ne gerekliyse onu yerine getirmek için, önceki alışkanlıklarım sürüp gidiyor…

Duyurmasak da hiç kimseye gelen geçmiş olsun telefonları ile moral buluyor insan…

Duyup arayan herkese ve her kesime teşekkür etmeden geçemem elbette…

Bu ilgi, destek ve moral sürdüğü müddetçe insanın yenemeyeceği hiçbir rahatsızlık olmaz diye düşünüyorum…

Evde geçirdiğim süre içerisinde okuyucularımla rabıtayı kesmeden, kalemi elden düşürmeden yola devam ediyorum; şükürle, duayla ve niyazla…

Bu virüsün ihmale gelmez olduğunu, yakinen tanıdığım ve aramızdan ayrılan dostların kaybı ortaya koyuyor…

O nedenle maske, mesafe ve temizlik kurallarına uyulması gerektiğini ve aşı yaptırılmasının önemini tüm dostlarıma hatırlatmak isterim, bir kez daha…

“Sağlığın kıymeti elden gidince anlaşılır” derdi kadim dostum, rahmetli doktor Sadık Canlı…

Gerek bu virüsten gerekse de farklı nedenlerle hasta olan herkese ve her kesime Mevla’dan şifa dileğiyle istedim ki sevgi çiçeği “Beyaz güller” gönderelim…