İnsanlarla iletişim kurmanın en açık yolu karşılıklı konuşmaktır. Pekiyi ifade etmek istediğimiz konuyu anlatmakta çok zorlanıp sıkılmaya başladığımızda konuyu değiştirmek en kısa ve kestirme yol gibi gözüküyor. Çünkü muhatabınızın sizi anlamaya çalışmamaktaki ısrarı sizi onun istediği gibi düşünüp harekete etmeye zorlamasının ilk adımı olarak önünüzde durur. Burada ister derdinizi anlatın ister her hangi bir konuda fikrinizi söyleyin bazılarının her şeyi bilme meraklarının had safhada şuuraltı tepkisi ile karşılaşabilirsiniz. Veya o konuda hiçbir şeyden haberi olmamasının getirdiği saçmalıkları dinlersiniz. Derdinizi dinlerken o konuda alt yapılarının olmamasının veya başlarından geçmemiş olmasının sonucunda en tabii olarak çözümlerinin de olmamasının onların bunları cevaplayamayacağı anlamı taşımaz . Tanıdıkları birilerinin bile başından geçmesi onların bu konuda otorite olmasının delilidir. Anlayamadığım şu . Niye insanlar paylaşmasını düşünmeyip karşısındakine kendi üstünlüklerini kurmaya çalışırlar ? Konuşurken söylediğiniz sözler , düşündüğünüz mü ? Söylemek istediğiniz mi ? Bu şıklardan hangisi ? Karşımızdakine yorumu bırakmadan ne söylemek istiyorsak düşünüp onu söylesek . Fakat korkumuz var. Menfaatlerimize halel gelebilme ihtimali ,anlaşılamamak, sevilmemek vesaire gibi.
Keyfimiz yerinde olduğu zaman insanlara duymak istediği şeyleri pekala söylüyoruz. Sana çok yakışmış ,çok güzelsin ,çok zeki insansın gibi laflar. Siz konuşurken muhatabınız sizi anladı mı ? Anladığı sizin ifade ettiğiniz mi ? Bunları nasıl anlayacağız ? Bilmiyorum . Ailevi , kültürel ,siyasi konularda konuşurken çok dikkat edilmesi lazım .Anlatmak istediğimizi sözlerle süslemek ve çok bilgili olduğumuz kanaati uyandırmak için bir takım anlaşılmaz ifadeler kullanmak yerine sade ve olayı veya konuyu anlaşılır bir şekilde izah edersek istediğimiz sonuca daha rahat ulaşırız .Konuşmak, anlatmak , ifade etmek ve anlamak ne kadar zormuş. Bunun için anlaşamıyoruz galiba . Fikirlerimiz bizim değil ithal malı olduğu zaman da fikirler bünyeye ters gelmekte ve bizi bizlikten çıkıp birilerinin kurmalı oyuncağı haline getirmekte . Geçenlerde bir yerde okudum .Nerede okuduğumu hatırlamıyorum. Yazar birisine diyor ki BAŞIN GÖĞE ERDİ AMA AYAKLARIN YERE BASMIYOR.