Sakarya eğitim alanında, il olarak beklenen sıçramayı yapamıyor ne hikmetse…
Deprem sonrası kaybettiğimiz nice canlar yanında, eğitimdeki başarı grafiği de yara aldı…
Bunun üzerine kafa yoran valiler, milli eğitim müdürleri gelip geçti ilimizden…
Hepsinin temel amacı deprem yorgunu bir ilin çocuklarını eğitimde başarılı kılmaktı…
Toparlanmak kolay olmadı…
Böyle giderse olmayacak da…
Zira hala sancıları sürüyor.
“Başarısızlık çocuklardan mı, yoksa onları yetiştiren hocalarda mı kaynaklanıyor?” sorusunu sormanın zamanıdır.
Okul öncesi eğitimin önemi bir türlü anlaşılamadı gitti…
Başta hocalar olmak üzere çocuklara okuma alışkanlığı aşılayacak “Okuma saatleriyle” Milli Eğitim, bir ara silkelenme temayülü göstermişti.
Batılı ülkelerde okul öncesi eğitime büyük önem verildiği bilinir.
Çocuklarımızı istenilen düzeye ulaştıramıyoruz…
Üniversite ön eleme sınav sonuçları, bu konuda yerinde saydığımızı göstermesi yönüyle önemli olduğu kadar, üzerinde durup düşünülmesi gereken bir konu olarak dikiliyor önümüze...
Başarısızlık böyle sürüp gitmez…
İlimize yakışır bir durum değil, içinde bulunduğumuz hal…
Şimdi sağlıklı bir reçete yazıp uygulamanın zamanıdır…
Nasihatler değil, musibetler ortada…
Öğretmenevi’nde bütün gün taş dizen anlayıştan kurtulmadıktan gayrı, eğitimcilerimizin kendini geliştirmesi zor…
Yarınlar, öğretmenlerin eseri olacaksa, eğitim alanında kaliteli bir değişime ihtiyaç var…
Buna ayak uyduran kalmalı, uydurmayanların gözyaşına bakılmamalı ki gelecek nesilleri kurtarabilelim…
Bütünüyle suçu getirip hocalara yüklediğim anlaşılmasın, zinhar...
Sorumlulukta velilere ve öğrencilere düşen paylar da var elbette...
Kalkınma bir bütün halinde olursa, başarı yakalanabilir.
O halde gelin, bu bütünlüğü sağlayacak önlemler alarak başlayalım işe, sil baştan…
Zira bu ayıp Sakarya iline yakışmıyor.