İki gün ve tek gecelikti seyahatimiz.
Uzun zaman oldu Gaziantep’i görmeyeli.
Antakya ile İskenderun ters güzergahta olması nedeniyle göremediğim şehirler olarak kalmıştı geride.
Seyahatimiz buraları kapsıyordu.
Ekibimiz hayli renkliydi.
THY ve buna paralel özel şirketlerin olağanüstü başarısı ırak yerleri yakın eyledi son yıllarda.
Güzel ülkemin bir ucundan diğer ucuna ulaşmak zor değil günümüzde.
Sabiha Gökçen ve Atatürk Havalimanlarından iniş kalkışlar dolmuş hattına dönüşmüş.
Trafik yoğun. İnmek ve kalkmak için bekleniyor.
Ülkede nereden nereye gelindiğini görmek isteyenler için açık adres vızır vızır işleyen havalimanlarındaki yoğun trafik.
Hal böyle olunca bizim gibi stres atmak isteyen pek çok kişi çıkıyor gökyüzüne.
Adapazarı ile gittiğimiz yerleri mukayeseye kalksam aleyhimize olan çok şey bulup sıralayabilirim.
Gönül o güzelliklerin de şehrimizde olmasını istiyor.
Ama her şehrin kendine has bir duruşu vardır. Antepli Antep’i, Adapazarlı Adapazarı’nı beğenmez çoğu kez.
Böyle olduğunu gördüm Adapazarı’na gelip giden cici bir kız garsonun hizmet ettiği kebapçı dükkanında.
Biz onun yaşadığı ile, o ise bizim şehrimize övgüler yağdırıp durdu.
Demek ki insanoğlunun elinin altında olan şehrin kıymetini bilmesi için sık sık başka yerlere gitmesi ve görmesi gerekiyor.
O cici kızın sözleri bizi, bizimde Anteple ilgili düşüncelerimiz onu mutlu etti.
Antep eski ve tarihi çarşıları, hanları, müzeleri, düzgün cadde ve yerleşim düzeni ile hayli gelişmiş bir sanayi ve tatlı şehri olup çıkmış.
Adım başı baklavacının yer aldığı renkli caddeleri, katmeri, baklava ve kebapları ile ilgi çeken bir metropol haline gelmiş Gaziantep.
Antakya medeniyetlerin buluşma mekanı olarak çok mesafe kat etmiş.
Közde künefesi Cumhurbaşkanı Gül ve eşini de çekmiş bir küçük dükkana.
İskenderun ise sahili kaplayan dev demir-çelik fabrikasına paralel gelişen ve değişen mimarisi ile farklı renklerin bir araya geldiği hareketli bir demir çelik ilçesi olarak yerli yabancı turistlerin uğrak yeri haline gelmiş.
İlleri, şehirleri, ilçeleri birbirine bağlayan otoyollar, duble yollar, günübirlik gezileri daha da kolay ve cazip hale getirmiş.
İlimiz üniversitesinden mezun Orhan Bozgeyik vasıtasıyla eski yeni Gaziantep’i dolaştık doya doya.
Tarihi ve turistik özellikle de el sanatlarını işleyen çarşılarda dükkanlardan yükselen çekiç sesleri bizim Bakırcılar içinin eski halini hatırlattı.
Bütün bunların yanında cana yakın insanlar şehri olarak bizde farklı ve renkli izlenimler bırakan Antep, Hatay ve İskenderun seyahati anlatılmaz yaşanır aslında..
Bu güzel seyahatin kahramanları olarak birlikte yola çıktığımız Kasap Cengiz, Rahmi Sak ve Sadi Tanış ile bir Anadolu beyefendisi olan Karayolları Bölge Müdürü Orhan Bozgeyik’e Bizim Bahçe’den ‘orkideler’ gönderelim istedik.