Yarından sonra halkımız ilk yıldönümünde o unutulmaz 15 Temmuz darbe gecesini yaşayacak Demokrasi Meydanı’nda…

AK Parti eski milletvekili ve Hendek Belediyesi eski Başkanı Ali İnci’nin cici kızının düğününden bir başka düğünde bulunmak için ayrılıp Serdivan’a geldiğimizde, İstanbul’da bir şeylerin olduğuna yönelik konuşmalara şahit olmuştuk…

Halkta adı konulmamış bir telaş vardı sanki…

Daha sonra anladık ki ülkede bir darbe girişimi başlatılmış…

“Bundan sonra askeri darbe olmaz” düşüncesi kök salmaya başlamışken, gelen haberleri şaka olarak düşünmüştük gecenin ilk saatlerinde…

Sonradan gördük ki kazın ayağı hiç de öyle değilmiş…

Bu arada bir TV kanalında Yurtta Sulh Konseyi adı altında dayatılan bir darbe bildirisi okunuyordu…

Meğer aldanmışız, ülkemizde darbeler dönemi henüz kapanmamış anlaşılan…

Gerek ilimizden ve gerekse de ülkemizin tüm illerinden gelen haberler bir kalkışmanın ayak seslerini yansıtıyordu…

Öte yandan farklı bir şeylerin olduğunu da sezmiyor değildik…

Önceden gerçekleştirilmiş böylesi darbeler döneminde yaşanmamış bir toplu karşı koyuşun başladığını görmek geceye farklı bir anlam katıyordu…

Bu defa darbeciler başlarını sağlam bir kayaya çarpmış görünüyordu…

Darbecilerin başarılı olamayacakları düşüncesi giderek kuvvet kazanıyordu…

Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın sıcağı sıcağına ekranlara çıkıp halkı bu soysuz ayaklanışa karşı sokağa çıkmaya davet edişi insanların oluk oluk ve bölük bölük meydanlara inişine yol açtı kısa sürede…

Halk böylesi darbe dönemlerinin geride kaldığını gösterir soylu bir davranışla kendi parasıyla alınmış topa, tüfeğe, tanka, silaha karşı yürüyordu…

Sadece ülkemiz değil tüm dünyaya örnek bir kahramanlıkla darbecileri yıldıran ve kaçırtan, davranışlarıyla bugüne değin yakın tarihimizde örneği görülmemiş bir destan yazan halkın bu soylu direnişini hafife almak, küçültmek ve daha da önemlisi kontrollü darbe demek bu ülke insanının işi olamaz…

Şimdi o menfur ayaklanışın ilk yıldönümü geldi dayandı kapıya…

Meydanlar bu defa şenlenecek…

Hakkıdır o geceyi yaşayan halkın 15 Temmuz’u bir anlamda bayrama dönüştürmesi…

O gece, ülkeyi sevenlerin yazdığı uzun soluklu bir romandır…

O gece, dünyayı hayrete düşüren bir kahraman halkın bitmeyen ve ebedi bitmeyecek hikâyesidir…

O gece, vatanı, toprağı ve bayrağı için seve seve can vermeye hazır onurlu bir toplumun okundukça anlam kazanacak onurlu bir senaryosudur…

O gece, billboardlara sığmayacak bir gönül ve ömür zenginliğinin dile getirilişidir…

O gece, kalemle değil kanla, irfanla, canla yazılmış bir büyük destandır…

Bu soylu destanı farklı kılıflar altında sulandırmak isteyenler olabilir…

Ama onlar istese de istemese de 7’den 70’e bu fedakâr halkın yazdığı destan, tarihin altın sayfaları arasında yerini alacaktır hiç kuşkusuz…

Dünyada yakın tarihte bir benzeri olmayan soylu direnişin adıdır “halk destanı…”

Bugün, yarın ve de yarınlardan öte ülkesini, vatanını, bayrağını seven her toplumun örnek alacağı bu soylu davranışın kahramanlarından şehit olup toprağa düşenlere Yüce Mevla’dan rahmet, gazilere acil şifa ve kalanlara selam olsun...