Hani bir söz vardır. 'Bayram değil seyran değil. Amcam beni niye öptü”.
Öyle birşey. Son aylarda sık sık ve çat kapı çıkıp gelen İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in Sakarya aşkı.
Koca Bakan, peşinde bir ordu koruma polisi.
Bir iftar yemeği için kilometrelerce yol tepip geliyorsa şehrimize, biz aramasakta altında birşeyler arayan çok oluyor.
Nitekim Bakan Şahin'in gelişine yönelik ufak çaplı homurtular başlayıverdi erkenden.
Deniliyor ki, Bakan Sakarya'yı biliyor, hem de seviyor. Realite böyleyse kim ne diyebilir ki.
Deriz hayırlı olsun, sevgisi de aşkı da...
Sakarya sevilmeyecek bir il değil ki, aksini söyleyelim.
Parlamentoda üçüncü dönemi tamamlayan politikacılara önümüzdeki genel seçimlerinde görev verilmeyeceğine yönelik tüzük hükümleri yürürlükteyken, bakan ya da milletvekili hepsini bir kenara kaldırıp atmak mümkün mü?
Hele de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gibi vefa duygusu ağır basan bir genel başkana yakışır mı bu!
O halde görev süresi bitmiş yol arkadaşlarını bir yerlere yerleştirmesi hiçte sürpriz sayılmamalıdır.
Ne hikmetse İdris Naim Şahin, Başbakan Erdoğan'ın vazgeçemediği prensleri arasında yer alır.
Bu çerçeveden bakınca olaya, İdris Naim Şahin'in ilimizi ziyaretlerini (Büyükşehir Belediye Başkanlığı'yla) ilişkilendirenlere çok az da olsa hak vermemek mümkün değil.
'İthal başkan Sakarya'da kan uyuşmazlığına yol açar' görüşü dimdik ayaktayken böyle bir yanlışlığa gider mi Başbakan bilemeyiz. İdris Naim Şahin şehrimizi ziyaretiyle nabız yokluyor, ya da gelecekteki adaylığın altyapısını hazırlıyor olabilir mi?
Siyasette bilinir ki, dün dünde kalmıştır.
Yarınlar önemlidir daima...
O nedenle diyoruz ki, başkanlar önlerini kış tutsunlar, yaz çıkarsa bahtlarına.
Bu duygularla gidiyor Bizim Bahçe'nin şans çiçeği papatyalar, kolaylıklar dileğiyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a.
 
 
FAHRİ MÜFETTİŞ
Trafik ihlallerinin alabildiğine yoğunlaştığı bir dünyada yaşıyoruz. Aksini iddia etmek mümkün mü?
Yollarda ölenlerin çetelesini tutmaktan yoruluyor istatistikçiler.
Hepsinde de mutlaka bir trafik ihlali var.
Demek oluyor ki, ya yasalar yetersiz ya da yeterli sayıda kontrol edici eleman yok.
Bakanlık bu açığı gidermek için son yıllarda ihdas etti fahri müfettişliği.
Kurslara tabi tutarak bilinçli müfettişler yetiştirilmesini sağladı.
Bugüne değin şehrimizdeki fahri müfettişler arasına 120 yeni müfettiş daha katıldı.
Trafiğe çıkan ya da çıkacak olanlar, çok dikkatli olmalı ve kaide ihlalleri yapmaktan kaçınmalıdırlar bunda böyle.
Zira onları gözetleyen bir sivil müfettiş var etraflarında.
Sonradan ah vah etmemek gerekir gelince ceza.
Yasalara uygun hareket etmek sadece ceza ödemekten kaçınmak demek değildir.
Can ve mal emniyeti içinde gereklidir.
Yeni görev yapacak olan müfettişlere hislerini bir kenara atıp adalet üzere hareket etmeleri dileğiyle Bizim Bahçe'den yeni mahsül şebboylar gönderelim istedik.
 
TURGAY ÖZBALKAN'IN TAKLASI
Her olayda rastlarsınız bu fahri muhabire.
İşi sevdiği için yapar. Düşünmez para pul. Olmaz kimseye kul.
Motorize muhabir olarak elinden düşmez hiç telsizi, kamerası.. Haber yapmada sonsuzdur numarası.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in Ordulular Derneği iftarına gelişini de aynı heyecan ve benzer duygularla takip etmiş Turgay Özbalkan.
Fırsat bulunca da seslenmiş Bakan'a.
'Takla atmasam da sizi çok seviyorum” Bu arada Bakan'a birde kalem hediye etmek isteyen Özbalkan'ın teklifini sert bir şekilde reddetmiş koruma polisi.
Hal böyle olunca Turgay Özbalkan ne atmış oldu taklayı, ne de yemiş oldu baklayı.
Ondan sonra da Bakan Şahin'i takip etmekten vazgeçip döndü evine.
Turgay Özbalkan'a yılmaması ve olur böyle vakalar deyip göreve devam etmesi adına fesleğenler, bir muhabire yapılmaması gereken kabalığı uygun gören korumaya ise iri dikenli kaktüsler gidiyor Bizim Bahçe'den.
 
KESER AİLESİNİN ACISI BÜYÜK
Sakarya Caddesi ve şehrimizin en eski mobilya ve halıcıları arasında yer alırdı Rahmetli Durmuş Keser.
Vefat edip gideli yıllar oldu. Geride 4 oğlu ve birde çileli eşi kalmıştı.
Sıra ana Keser'e gelmiş olmalı ki, şu mübarek Ramazan ayında yalancı dünyaya konup göçenler kervanına katılarak, geçen hafta Cumartesi günü öğle vakti kılınan cenaze namazından sonra Erenler Aile Kabristanlığı'nda toprağa verildi.
Balkanlar ve Ortadoğu'nun en görkemli halı ve iplik fabrikasının yönetim kurulu üyesi büyük oğlu Halil Keser ile kardeşleri Mustafa, Adnan ve Hüseyin'e acılarını paylaşır sabırlar, merhume Keser Anne'ye Yüce Mevla'dan rahmet diliyoruz.
 
İFTARLARA YETİŞMEK MÜMKÜN DEĞİL
Allah eksikliğini göstermesin dostların.
Ramazan ayı nedeniyle iftar davetiyeleri hayli yoğunlaşınca hangi birine yetişeceğiz şaşırıp kaldık.
Gidemediğimiz ama gönlümüzde daima yerleri olan dostların kimisinin gönlünü Bizim Bahçe'nin çiçekleriyle alırken, bazılarına da diğer arkadaşlarımızı görevlendirmek zorunda kalıyoruz.
Oysa hepsine gitmek ister gönül.
İftar akşamlarının bereketli olması tadına ve adına yakışır bir zenginlik içinde geçmesi dileğiyle tüm davet sahiplerine orkideler gönderiyorum Bizim Bahçe'den ayrı ayrı.