Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın huzur bulduğunu söylediği ildir Sakarya…
Huzuru bizde, güzelliği Kocaeli’nde bulmak gelince aklımıza, üzülmemek elde değil…
Huzuru ve güzelliği bir arada bulacağı bir şehre geldiğini görmek istiyoruz artık, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın…
Bu defaki gelişinde yine bir taşla birkaç kuş vuracağa benziyor.
Hizmete girmiş ancak resmen açılışı yapılmamış yatırımların kurdelesinin kesileceği şehrimizde, cuma günü gerçekleşecek il başkanlığı seçimine de renk katacak olan Başbakan Erdoğan’ın her gelişi bir fırsat ve şans olmalıdır aslında belediyeler için…
Sorunlar paylaşılsın, sıkıntılar giderilsin, deprem yorgunu şehrin yüzü gülsün.
Bilmem bu konuda Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere tüm belediyelerin hazırlığı ne safhada…
Bir hazırlık yapılmışsa ne ala…
Yoksa, kapsamlı bir rapor hazırlanmalıdır tez elden.
Mevcut durum, Başbakan’ı huzurlu kılmaya yetmeyebilir…
Trafiğin rahatlaması, meydanların fonksiyonel hale getirilmesi, raylı sistem, 4. isale hattı yanında, sıra dışı olarak nitelendirdiğimiz Sakarya Nehri Rekreasyon Projesi gibi yerel koşullar ve imkanlarla hayata geçirilmesi kolay olmayan devasa yatırımlar adına hazırlanmalı raporlar…
“Ağlamayan çocuğa mama vermezler” diye, siyaset için de geçerli bir söz vardır.
Ümitsiz dahi olsa, tekrarlanan sorunlar gündemden düşmedikçe çözülme ihtimali yüksektir.
Yeter ki sağlam bir rapor konulsun, Başbakan’ın önüne ve ısrarla takip edilsin.
Böyle yapmakla bir şey kaybetmez Toçoğlu ve diğer başkanlar…
Ama kazanç büyük olur, ya tutarsa!
Bu konuda Başkan Toçoğlu’nu yalnız bırakmak olmaz.
Danışmanlar, şube müdürleri, meclis üyeleri, parti il ve ilçe başkanları destek vermeli ki, hedefe varmak adına bir güç birliği ile Başbakan’ın huzuruna çıkılsın.
Etrafımızda güzelleşen şehirler böyle yaparak sağladılar gelişmelerini…
Bu defa istiyoruz ki, “Huzur bulma” sözü kâğıt üzerinde kalmasın, paylaşılsın halkımızla…
Bu konuda iktidar partisinin milletvekillerine, il başkanlarına, belediye başkanlarına büyük görevler düşüyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı karşılamaya hazırlanırken, istedik ki gönlümüzden geçenleri koyalım ortaya bir kez daha…
Deprem yorgunu ilimiz, kalksın şaha…
Bizim Bahçe’de “Orkideler” hazırlanıyor bu duygularla, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için…
DOKTORLARIN VUSLATI
Çapa ve Cerrahpaşa Tıp Fakülteleri’nden 1972’de mezun olan, aralarında Sakaryalılar’ın da bulunduğu 120 doktor, her yıl belirledikleri bir günde ve şehirde buluşup özlem gideriyor.
Geçen yıl Eskişehir’de gerçekleşmiş buluşma…
Bu defa adres Sapanca Güral Otel olmuş.
Aralarında Sercan ve Nail Balaban ile Ata Saydam ve de Akın Rodop gibi tanınmış Sakaryalı doktorların da yer aldığı grup, 40 yıl öncesinin nostaljik ortamı içerisinde yeniden bir araya gelmenin mutluluğunu yaşamış hatıralar eşliğinde…
Vuslat hayli duygulu olmuş.
Sapanca’nın doğal güzelliğine hayran kalmış konuk doktorlar...
Bir dahaki buluşmanın da Sapanca’da olması konusunda fikir birliğine varmışlar.
Sağladıkları katma değer yanında, ilimizin tanıtımına da katkı sağlayan, bu anlamlı buluşmayı organize eden Sakaryalı doktorlar Sercan Balaban, Ata Saydam, Akın Rodop ile Nail Balaban’a ve de 40 yıllık dostlarına Bizim Bahçe’den “Mor sümbüller” gitsin istedik ayrı ayrı…
KARANLIKTAN KORKUYORUM!
Alandüzü Köyü’nde ikamet eden bir nineden geliyor şikâyet…
Köy marketinin yanındaki direkte ışık söneli aylar olmuş…
“Karanlık korkutuyor insanı” diyen ninenin sitemi üzerine Köy Muhtarı İlhan Güneş bir dilekçe ile keyfiyeti iletmiş SEDAŞ’a…
Aradan üç ay geçmiş neredeyse…
Ne ninenin sesine kulak veren ne de muhtarın dilekçesine göz atan olmuş…
Şikâyet de uzayıp gidiyor bu nedenle…
Sadece yaşlılar için değil, gençler için de sıkıntı yaratıyormuş karanlık…
Cemil Market yanındaki direkte patlayan lambanın karanlığında “yol alma zor” diyor nine mektubunun sonunda…
Hadi güldürün şu ninemizin yüzünü…
Bize de, size mis kokulu güller göndermek düşsün Bizim Bahçe’den…
Bilmem halini anlatabildik mi Alandüzü’ndeki ninenin…
Sanırım SEDAŞ yetkilileri bu minik talebi kısa sürede yerine getirir, halk çıkar aydınlığa ve sıkıntı sona erer...
AŞIK ÇEPNİ’NİN HAYATI KİTAPLAŞIYOR
Ekrem Çepni, başarılı bir işadamı olarak bilinir.
Ama onun keşfedilmeyen bir tarafı da vardır…
Edebiyata, şiire düşkündür…
Okumayı sever.
Şairliğe özenir.
Sevgiye, aşka açıktır kalbi…
Rahmetli eşine olan sevdasını büyütür yüreğinde…
Hayatı ilginç anılarla doludur genellikle…
Böyle zengin bir yaşam felsefesine sahiptir.
Bu özelliğini satırlara dökmek istemiş.
O nedenle almış kalemi eline.
Ne gelirse, yazmaya niyetlenmiş diline…
Hani öyle yabana atılmayacak, aksine bir solukta okunacak bir kitap olacağını söyler dostları…
Aşık Çepni’ye ve gönlünden bir saniye dahi çıkaramadığı ebedi-ezeli aşkı Mariası’na, kitabının hayırlı olması adına, Bizim Bahçe’den “Manolyalar” gidiyor.
EMRE UYAR’IN SÖZÜ KESİLDİ
Ankara’da tahsil hayatını tamamladı.
Askerliğini de yaptı geldi, gazetemiz sahiplerinden İşadamı Melih Uyar’ın yakışıklı oğlu Emre Uyar.
Okul sıralarında tanıştı, eşi olmasını istediği Duygu Ergün ile...
Pazar günü Uyar, Aydıntepe ve Alpcan aile bireylerinin katıldığı söz merasimi, Ankara Eryaman’daki kız evinde gerçekleşti.
Birbirine hayli yakıştırılan çiftin hayat yolculuğuna çıkışını sağlayacak kız isteme seremonisini, gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Zeki Aydıntepe yaptı.
Nişan Eylülde, onu takiben düğün yapılacak kısa süre içerisinde…
Duygu ile Emre’ye bu zorlu maratonda kolay ve engelsiz bir yarış dileğiyle Bizim Bahçe’den mutluluk çiçeği “Pembe güller” gitsin istedik.