Tarih 13 Mart 1908, günlerden Cuma...

Uşak merkez ve çevre köylerinden 1500 kadın Ulu Cami ile Burma Cami arasındaki İplik Pazarı’nda toplandı. Yanlarında çocukları ile birlikte çıkrık ve kirmanları da vardı. Yüzleri asık ve öfkeliydiler.

1870’lerden itibaren Avrupa ve ABD'den Şark kökenli halılara büyük bir hızla yükselen talep neticesinde Batı Anadolu’da halı-kilim dokuma büyük bir ticari sektör haline gelmiş, yalnız Uşak’ta 1885’ten sonraki 10 yıl içinde dokunan halı 75 bin metrekareden 250 bin metrekareye çıkmıştı.

Batının bu müthiş talebi karşısında, Anadolu halılarını dünyaya pazarlayan yabancı firmaların birleşip kurdukları O.C.M adlı şirket, tekel oluşturarak Uşak, Kula, Gördes ve Demirci gibi geleneksel halıcılık merkezlerinde 17 halı fabrikası açmıştı.

Bu fabrikalarda halı ipliği üretilmeye, ip ithal edilerek el emeği devre dışı bırakılmaya, elle yün temizleme, yün eğirme ve boyama işi yapan on binlerce işçi-emekçi kadının işi elinden alınmaya, küçük üretime dayalı Anadolu yerli sanayi çökmeye başladı.

İşsiz kalan ve gittikçe yoksullaşan öfkeli kadınlar yürüyüşe geçerek İngiliz sermayesi tarafından kurulan Tiridoğlu, Yılancıoğlu ve Bacakoğlu halı fabrikalarını bastı, yağmaladı, makinalarını kırıp yerle bir etti.

Ardından fabrika binalarını ateşe verdiler. Olaylar üç gün sürdü. Şehre yeni atanmış olan Kaymakam Tevfik Bey, isyanı bastırmak için 14 kadını tutukladı. Kadınlar bu kez tutuklanan arkadaşlarının serbest bırakılması için kaymakamlığa yürüdü.

İsyanı bastıramayan, tutukluları serbest bırakmak zorunda kalan Uşak Kaymakamı görevden alındı. (O tarihte Uşak ilçe idi ve Kütahya iline bağlıydı.) İsyandan büyük zarar gören yabancı şirketler Osmanlı Sarayı’na şikayette bulundu.

Saray, olayın soruşturulması için Anadolu Valisi Ahmet İzzet Paşa’yı görevlendirdi. Ahmet İzzet Paşa da ilk iş olarak Bursa'dan müfettiş Daniş Bey'i Uşak’a gönderdi. Daniş Bey uzun çabalar sonunda isyancılarla fabrika sahiplerini barıştırdı. Ancak olaylar yatıştıktan sonra da fabrikaların açılması durumunda halkın tekrar isyan edeceğini rapor ettiği için, Osmanlı devleti halkın tekrar ayaklanacağı korkusuyla fabrikaların yeniden açılmasını 10 yıl geciktirdi.

Uşaklı kadın işçilerin bu eylemi Osmanlı kadın emek tarihine “Tarak Yağması” olarak geçti.

Bu olay, kadının isyan ettiği zaman ne kadar kararlı ve güçlü olduğunun belgesidir.

Kaynak: Yavuz ŞEN