-Sevgili okuyucularım,

-Sendika’cılığı ben zor meslekler arasında gösteririm yıllardır.

-Zaten de öyledir…

-Ancak; bizim ülkemizde bunun ne zorluğu bilinir ve ne de böyle bir tanımı vardır…

-Hatta birilerine göre de en kaymaklı meslektir sendikacılık…

-Zorluğu, işte bugün yaşanan taşeron işçilerle ilgili olaylarla karşılaşıldığında anlaşılmıştır…

- Sevimli olduğu taraf ise toplu iş sözleşmelerin sonunda alınan hakların taraflarla paylaşıldığı zamanlardır…

-Bunu bilmekte yarar vardır…

XXXXXXXXXXX

SORUMLU SENDİKACILIK VE

TAŞERON İŞÇİLER…

-Sevgili okuyucularım,

-Yasaya muhatap işçilerin mutlu olması, başta onların bağlı olduğu sendikalarından geçer…

-Sorumlu sendika, işverenle muhatap sendika, gelişmelerden, sözleşmelerden ve son imzalardan sonra mutluysa bunu üyesiyle paylaşır ve bu mutlu son birlikte kutlanır…

-Bu süreçler bugüne kadar böyle yaşanmış, böyle paylaşılmıştır…

XXXXXXXXX

-Sevgili okuyucularım,

-Demiryol-İş sendikası Şube Başkanı ve Türk-İş il temsilcisi (uzman sendikacı) Cemal Yaman’ın Sakarya’da yaptığı basın toplantısından yansıyan serzenişlerini okudum dün…

-40 yıldır tanıdığım ve sendikal hayatını da yakinen bildiğim sayın Yaman’ın o serzenişlerini okurken TÜVASAŞ’ta kadroya alınmayan taşeron işçilerin sıkıntılarını, dertlerini dertlendiğini gördüm…

-Üzüntüsünü, üzüldüğünü gördüm…

-Belki de Cemal Yaman’ın sendikal hayatındaki en zor geçen basın toplantılarından biriydi o….

-En güçlü oldukları yerde, güçsüz kalmalarını yaşamanın sıkıntısı…..

-Bunu kabul etmiyordu sanki Cemal Yaman

-Etmemeliydi de…

-Çünkü, başkanlığını yaptığı sendika’nın genel başkanı, Ergün Atalay’dı…

-Bitmedi;

-İl temsilciliğini yaptığı Türk-İş Konfederasyonu’nun da Genel Başkanı yine Ergün Atalay’dı…

-Ergün Atalay;

-Bu ülkenin en büyük sivil toplum örgütü olan Türk-İş’in genel başkanlığının yanı sıra, bu ülkenin bir numarası  Cumhurbaşkanı’nın yakını, dostu ve ülke ile ilgili, temsil ettiği kurum ve kurumlarla ilgili her şeyi her zaman çat kapı paylaşabilecek konumda bir insan…

-Taşeronlarla ilgili sayın bakanla, sayın başbakanla ve sayın Cumhurbaşkanıyla tüm görüşmeleri yapanda yine sayın Atalay’dır…

-Hal böyle iken, hatta 450 bin taşeron’un kadroya geçirildiği bir dönemde bir avuç  TÜVASAŞ işçisinin bu kapsamın dışında tutulması akıl tutulması gibi bir durumdur ki, sayın Yaman bunu kabul etmemektedir…

-Edememektedir….Ve söylemlerinde de yerden göğe haklıdır…

-Sayın Genel Başkanımız Ergün Atalay bey’e verilen sözler neden tutulmadı diyor Yaman

-İsyanının en büyüğü de sayın Atalay’a verilen sözlerin arkasında durulmamasınadır…

-Seni ben de bu dik duruşun adına kutluyor alkışlıyorum kardeşim…

HELAL OLSUN SANA…

XXXXXXXXXXXX

TAŞERON YASASI

MUTLU SONLA BİTMEDİ…

-Sevgili okuyucularım,

-Meclise sevk edilinceye kadar bir yığın gizlilik içinde sürdürülen taşeron yasası çalışmaları sonuç itibariyle kimseyi mutlu etmedi…

-Çünkü yasa hazırlanırken, bu işin esas sahipleri sendikarla doğru bilgi alışverişi yapılmadı, kurumlarla net bilgi akışı sağlanmadı.

-Hal böyle oluncada sonuç işte bugünkü hüsranla sonuçlandı….

XXXXXXXXXXX

-Sevgili okuyucularım,

-Bu yasa çalışmaları devam ederken Başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek 11 Aralık günü TRT Haber’de KİT’lerin kadroya dahil edilmesi  son derece yanlış olur dediği gün zaten dananın kuyruğu kopmuş. Ama bu söyleme kimse aldırış etmemişti….

-Hatta, 30 Büyükşehir, 51 il ve 919 ilçe Belediyesinde kurulacak binlerce şirketin getireceği sıkıntılardan da söz edilmiş buda görmezden gelinmişti…

-Bugün gelinen nokta bellidir…

XXXXXXXXXXXX

BU YASA;

TÜRK-İŞ’İ ÇOK ZORA

SOKACAK ÇOK…

-Sevgili okuyucularım,

-Sendikal dünyada deprem üzerine deprem yaşanıyor.

-Mesela son bir yıldır yüzbinlerce işçi Hak-İş’e geçmeye zorlandı zorlanıyor…

-Bu iş gerçekleşirse Türk-İş’in en büyük işçi konfederasyonu olma ünvanı elinden gidecek gibi…

-2011 yılında işçi üye sayısı 140 bin iken, 2017 yılında 544 bin’e yükselen Hak-İş’in nasıl operasyon yaptığını görebilirsiniz…

-Liman-İş’in Türk-iİş’ten,

Oley-iş’in Disk’ten koparılışları bu yükselişin en yakın örnekleridir…Bu alanla ilgili çok daha detay var ama bunları bugün yazmayacağım….

XXXXXXXXX

-Sevgili okuyucularım,

-Taşeron işçilerinin kadroya geçirilmesi süreci devam ederken sendikal hayatla ilgili duyumlar da peş peşe geldi ekranlarımıza bizim…

-Mesela;

-Şu an TÜRK-İŞ, İLO, İŞKUR, SGK, Yönetim kurulu, SGK Asgari İşçilik tehlike sınıfı belirleme komisyonu, Asgari Ücret Belirleme Komisyonu, İaşe Bedeli Belirleme Komisyonu, Milli Prodüktivite Merkezi, Türk Patent Enstitüsü Danışma Merkezi, Resmi Arabulucular Seçici Kurulu, Sigara Arabulucular Seçici Kurulu, Sigara ve Sağlık Ulusal komitesi, Tozla Mücadele Komisyonu, Türkiye Halk Sağlığı ve Güvenliği Milli Komitesi, Vergi Komisyonu, Mesleki Danışma Komisyonu, İş Güvenliği Uzmanlığı Eğitim Komisyonlarındaki temsilci bulundurma imkanlarını da yitirecek.

-Yani bunların tümü hesap işi…

-Bir taraftan taşeron işçilerin kadroya geçirilmeleri diğer yandan devam eden hayatlarla ilgili süreçler…

-Sizce de çok karışık değil mi…?

XXXXXXXXX

-Sevgili okuyucularım,

-Yazımın başında da dedim ya, bu sendikacılık zor iş zor…

-Cemal Yaman kardeşim, kendi kurumunda veya başka kurumlarda çalışan tüm taşeron işçileri bir görür onları bir bütün halinde sahiplenir ve zirveye kilitlenir…

-Onun bu merhametli oluşundandır, insanı sevdiğindendir…

-Bu yeni çalışmada da, son yaptığı basın toplantısında da  yine aynısını yapmış….

-KADRO SÖZÜ VERİLDİĞİ HALDE SİSTEM DIŞINDA BIRAKILAN İŞÇİ KARDEŞLERİMİZLE İLGİLİ ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANINA ‘DEVLET VERDİĞİ SÖZÜN ARKASINDA DURUR, DURMALIDIR’ DİYEREK ÇOK CİDDİ SİTEMDE BULUNMUŞ….

-İnşaallah sevgili Yaman’ın bu uğraşları bu çırpınışları bir sonuç verir de o da bundan sonraki sendikal hayatına daha mutlu ve daha güçlü devam eder…

-İnşaallah…

-Benim temennim de sistem dışında kalan o işçi kardeşlerimizin yeni yıla yeni bir müjdeyle girmeleridir…

-Bu vesile ile ben de bugün önce sevgili Cemal Yaman kardeşime verdiği bu mücadelesinde başarılar diliyorum ardından da tüm YENİ SAKARYA okurları’nın,   yeni yıllarını kutluyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum