Bir süre önce Sakarya’yı köksüz bulup tarihi hiçbir özelliği olmayan sıradan bir il olarak gündeme taşıyan SAÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bünyamin Bezci adlı akademisyene bir büyük tepki de Adapazarlı Yargıtay emekli onursal başkanı Ünal Başoğlu’ndan geldi…

Tarihi bilgiden ve birikimden yoksun bir kişi ancak böyle sıradan bir değerlendirmede bulunur…

Bünyamin Bezci’yi “tarih bilmezlikle” ifade eden Başoğlu, “Sakarya öyle köklü ve değerli bir geçmişi olan bir ildir.

Bu konuda okunacak hayli tarihi eser vardır...

Bunları okumadan gerçekleri görmek ve yakalamak mümkün değildir…

Örneğin 1807’de İstanbul’u işgal eden İngiliz Komutanı olan amiralin oğlunu, Kınalıada’ya ulaşıp teslim alan takviye gücün Sakarya’dan gittiğini, 1913 yılında vatandaşa faizsiz kredi veren İslam Ticaret Bankası’nın Adapazarı’nda kurulduğu, bugün Vakıflar Genel müdürlüğü kayıtlarından okunup öğrenilebilirken ve daha sonraları yakılan Karaosman oğlu adına yapılmış caminin banisi Karaosmanoğlu ağadan haberi olmayan bir öğretim görevlisinin Sakarya ve tarihiyle olan bilgisi, ne derece doğru olabilir.

Şunu da önemle belirtmeden geçemem diyerek, camiden geriye kalan medresede eğitim görenlerden beş engelli öğrenci hariç, hepsi Çanakkale’de şehit düşen Sakaryalılar’dır...
Bunlar Sakarya’nı mazisinde yer alan unutulmaz zenginliklerdir…

Bu şehre farklı bir değer katar hiç kuşkusuz…

Bunları bilmeden pervasızca konuşmalara ve konuşanlara hoşgörülü bakmak mümkün değil…”

Sanırım akademisyen Bünyamin Bezci’ye karşı oluşan tepkilerin hiçbiri böylesine temelli ve net ifadelerden oluşmuş değildi…

Sakarya tarihine yönelik geniş, köklü, bilgi ve belgeli çalışmaları ile ışık tutan, emekli olduktan sonra başlattığı çalışmalarla dikkati çeken ilimizin yetiştirdiği tanınmış hukuk adamı Yargıtay emekli Onursal Başkanı Ünal Başoğlu’na bu müthiş uyarılarından dolayı Bizim Bahçe’den “Orkideler” gitmez de ne gider…