Yeni yıl geliyor. Heyecanlı mısınız? Yoksa sizde bir sene daha yaşlandım diye üzülenlerden misiniz?
Bense umutluyum diyeyim kısaca, ya da umutlu olmak istiyorum ülkem ve şehrim adına. Çünkü büyük beklentilerim var. Çünkü potansiyeli hissetme kabiliyetim var. Kısacası mevzu bahis Sakarya olunca doyumsuz oluyorum. Daha fazlasını istiyor yüreğim. Bu yüzden de dönüp dolaşıp ilgi alanımız olan yerel yönetimlere geliyorum. Ne yapayım takıntılıyım işte yeni reform şehir açısından çok önemli. Tuzu kuru iller için çok da fark etmeyebilir ama Sakarya için fark ediyor.
Dolayısıyla da yazdıklarımızın uygulayıcılar tarafından dikkate alınmasını istiyorum. Umut ediyorum en azından.
Siyasi ağızdan yazı yazmam ben. Memur ağzıyla yazarım. Bu sistemin içindeki bir insan olarak yazarım. Köylü Yiğit te olurum, Fabrika sahibi Yiğit’te. Sakarya Ticaret Borsası Genel Sekreterini bulursunuz yazılarda ya da bir AB Uzmanı veyahut ta yerel yönetimler dersi veren ve bu konunun ülkenin temel sorunlarının çözümünde en önemli unsur olduğunu düşünen birini bulursunuz.
Halktır çünkü Yerel yönetimlerin temeli, insandır. Daha fazla sesini duyurmasıdır Sakaryalının. Daha fazla temsil edilmesidir. Mevzu bahis reform ise işte o zaman halk bilgilenmeli. Anlamalı. Öğrenmeli. Körü körüne destek vermemeli ya da körü körüne köstek olmamalı.
Bu konuda hiçbir milletvekilimizin çalışma yapmaması düşündürücü olmasının ötesinde endişe vericidir. Bu işle ilgilenenler bu yasanın farkındayız da kendi seçmenine bilgi vermek ne zaman diye de sorası geliyor insanın.
Şunu da belirtmeden geçmeyelim Milletvekilimiz Sayın Ali İhsan Yavuz gazetemizde bir köşe yazısı yazarak konu ile ilgili görüşlerini paylaştı. Yasa ile ilgili özet bir bilgi verdi. Fakat evet ama yetmezcilerdenim bu konuda. Hala kimse ne ile karşılaşacağını bilmiyor. Halk içinde tek bir genel kanı var o da “İl Özel İdaresinin kaldırılması.”
Bizimde naçizane tavsiyelerimiz var uygulayıcılara. Bir kaç konunun altını çizmede fayda var.
Yerel yönetimlerle ilgili önceden yapılan düzenlemelere baktığımızda kent konseylerinin düzenlenmesi, ihtisas komisyonlarının oluşturulması, stratejik plan hazırlanması yapılacak düzenlemeler de o yöre de söz sahibi olan sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının, kanaat önderlerinin, üniversitelerin görüşlerinin dikkate alınması her düzeyde halkın önerilerinden istifade edilmek istendiğini ortaya koymaktadır. Fakat uygulamaya baktığımızda halk katılımı henüz istenilen düzeyde değil. Dolayısıyla yeni reformda bunlara çok dikkat edilmesi gerekiyor.
Daha fazla katılım olmazsa olmazlardan. Madem ben hizmeti büyükşehir olarak en uç mahalleye kadar götürürüm diyorsanız bu unsura çok dikkat etmelisiniz.
İkinci olarak kararın alınması sürecinden çok uygulanması sürecinde akla ilk gelen halkın bir anda katılımcı kültürü içselleştirmesi ise gerekli bilinçlendirme çalışmaları yapılmaksızın bunun çok da mümkün olduğunu söylemek kendimizi kandırmaktan başka bir şey ifade etmez. Yasanın halka aktarımı, siyasi menfaat gözetilmeden artıları ve eksileri ile anlatılması gerekiyor.
Getirilen düzenlemeler dünyadaki çağdaş, modern yerel yönetimler anlayışına Türkiye’nin de katılmak istemesi açısından önemli bir adım olarak görülebilir. Fakat kafalarda çok fazla soru işareti olduğunun da altını çizmek isterim.
En azından benim kafamdaki soru işareti 5 senelik süreçte. Kapatılan belediyeler ve köyden mahalleye dönüşen yönetimler için tanınan bu süre içerisinde bu yörelerde istihdamı ve hizmeti arttırıcı unsurlar oluşturulmazsa alınan önlemler hiçbir işe yaramayacaktır.
Ülkemizde anlaşıldığının aksine “reform” kelimesi bir süreci ifade etmektedir. Yönetimin yeniden yapılandırılması birkaç düzenlemeyle bir anda olabilecek bir husus değildir. Özellikle Türkiye’de reformların “bitmeyen senfoni” olarak algılandığını düşündüğümüzde yeni yerel yönetimler reformunun önemi bir kat daha artmaktadır. Yapılan düzenlemelerin başarı düzeyi halkın devamlı surette bilgilendirilmesi, yasal hükümlerin gereğince uygulanması, toplumsal konjonktüre ve ihtiyaçlara göre devamlı dinamik tutulması nispetinde olacaktır.
Yerel yönetimler amaç hizmetin en uç noktaya ulaşmasıdır. Belediyeleşmenin hizmet alımı konusunda önemli unsurlardan biri olduğunu düşündüğümüzde belediyelerin kapatılıp mahalle haline gelmesinin olumlu ve olumsuz yönleri inanın bana ülkenin geleceğini çok yakından ilgilendirmektedir.
Haftaya tekrar buluşmak dileğiyle…