Geçen yıla dair iyi şeyler yazabilmek mümkün gibi durmuyor. Kişisel olarak ufak tefek mutlu anlarımızın dışında, bence Türkiye olarak gene adımıza yakışan şekilde gergin ve ‘dengesiz’ bir yıl geçirdik. Yılın bitmesine saatler kalmış olsa da bu sıkıntılı hal hala daha devam etmekte.
1-Evet, gelmeye çalıştığım nokta çok açık. ODTÜ. Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden biri. Dünyadaki en iyi üniversiteler içine girebilen birkaç üniversitemizden biri. Cahit Arf gibi şahsiyetler yetiştirebilmiş bir kurum. Uluslar arası birçok faaliyetin merkezinde. Öğrenci profili, Türkiye’nin en başarılı öğrencileri. . . .
2-ODTÜ’nün sol gelenekle tarihi bir bağı var. ‘Yurtlar baskını’ gibi olaylar, üniversitede şiddeti kutsayan ve şiddete başvurmayı gerekli ve meşru sayan efsanelerin oluşmasına sebep olmuş. ‘yurtlar baskını^vs. Acı ve derin olaylar. Tartışmak, Türkiye’nin bir yüz yıllık tarihini tartışmak olur. Fakat ODTÜ’nün sol ile tarihsel bir bağının olduğu bilinmeli.
Ancak ODTÜ, sırf bu sebepten solcuların ya da daha ötesi sosyalistlerin kalesi olarak adlandırılması yanlış olur. Kaldı ki Türkiye’nin her büyük devlet üniversitesinde sosyalist grupların varlığı bir gerçek. Bu grupların da pek rahat durmadıkları bir diğer gerçek. Ve bir başka gerçekse, herhangi bir gösteri sırasında bu grupların başka üniversitelerde dahi olsalar toplanabiliyor olmaları. ODTÜ olaylarında yaralanan bir öğrencinin, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi olması da bunun göstergesi.
Yani olayların öznesinin ‘ODTÜ öğrencileri’ olarak verilmesi hem yaklaşık 15.000 öğrenciye haksızlık olur hem de olayların okunmasında bizi doğru bir yere götürmez. Hatta koca bir eğitim kurumunu bir kalemde harcamak olur.
3-Bu olaylarda irdelenmesi gereken bir başka husus ise öğrenciler üzerinden yapılan siyaset. Başbakan’ın olayı gündemden düşürmeyerek, muhalefeti radikal sol gruplarla aynı safa iterek, sağ tabanın oylarının yönünün kendi tarafına çevrilmesini hedefliyor. Bu gayet de mümkün ve başarılı bir hamle gibi dursa da; muhalefette bu hamle karşısında aciz durumda olsa da bu maçın oynanacağı yer bir eğitim öğretim kurumu olmamalıdır.
Ayrıca başbakanın, ‘Ben merak ediyorum; bu okulun yönetimi, akademisyenleri, bu öğrencilere bu işi mi öğretiler? Nasıl sapan kullanılır, Molotof nasıl yapılır?’ gibi ifadelerini de büyük haksızlık olarak görüyorum. Hem değerli hocalara, hem değerli akademisyenlere hem de öğrencilere büyük haksızlık. Birkaç kendini bilmez anarşist tip yüzünden, binlerce kişinin hakkının yendiğini düşünüyorum.
Ve bu anarşist tiplerin ekmeğine yağ sürmek. Artık kendileri bile kendilerini unutacak kadar sinmişlerken, böyle simgesel bir olayla kendilerini kendilerine hatırlatmak gereksizdi. Ülke gündemi uzun bir süre işgal etmeleri gereksizdi.
4- Bir şeyin varlığını ODTÜ olaylarıyla tekrar gördüm. Gündeme yansıyan öznelerle olaylar hakkında atıp tutulması. Yani bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunması. Allah bizi öyle insanlardan korusun. Yeni yılda.
Yeni yılda yeni olan bir şey olmayacak ya işte bu yüzden mutlu olmalı insan. Mutlu olun.