Karadeniz’den çıkan futbol takımlarını ilçelere bakıp da küçümsemek, başımıza hep telafisi güç sorunlar çıkartmıştır bugüne değin…

Geçen hafta Yomraspor’u ağırladık kendi sahamızda…

Bir şans golüyle geçip Of’a çevirirken yönümüzü bize şu soru soruldu hafta boyu: “Sakaryaspor’u nasıl buldun, bu takım şampiyon olur mu!”

Verdiğim cevap net olmasa da kayda değer bir özellik taşıyordu: “Of maçını bekleyelim, sonra bu konuda ortaya koyalım düşüncelerimizi…”

Nitekim o ümitle geçtik radyonun başına, dinledik maç boyu gelişmeleri…

85. dakikaya kadar bir ümit ışığı yanıp söndü içimizde…

Şampiyonluğa oynayacak takımlar dışarıda yenilmeden, yani tek de olsa puan alıp gelmeli, buna karşın kendi saha ve seyircisi önünde puan kaybetmemeli düşüncesi ile ancak hedefe varılabilir…

Geçen sene yaklaşık 10 milyon TL’ye yakın bir harcamaya yazık oldu…

Şampiyonluk beklentisi play-off maçıyla uçup gitti ve döndük yeniden işin başlangıcına…

Of maçı takımı değerlendirmede önemli ipuçları verecekti bize…

Daha ligin ikinci haftasında bir ilçe takımına kaybetmek Sakaryaspor’a doğrusu yakışmadı…

Ofspor maçını bu yönüyle ele alıp değerlendirirsek daha ligin ikinci haftasında geleceğe yönelik beklentilerimizde ne kadar ümitli olabiliriz ki!

Ofspor maçı o nedenle ve benim için bir ölçü özelliğini taşıyordu…

Selo Başkan diyor ki, “Artık transfer yapmayacağız…”

Yani ligi bu ekiple ve bu takımla götüreceğiz…

Futbolun değişmez kuralları vardır, buna göre hareket edilmezse harcanan para, verilen emek boşa gider elbette…

Bugün Sakaryaspor’u sırtında taşıyacak kalitede, ayağına top yakışan, takıma ağabeylik yapabilecek, duran topları değerlendirecek, oyunu yönlendirebilecek eleman eksikliği adeta sırıtıyor…

Başarılı olan ekipler incelendiğinde bu konuda yeterli önlemi almış takımlardan söz edilir ancak…

Sakaryaspor iki dönemdir bu konuda istenileni yapamıyor her nedense…

Transfer yapılmayacak denilse de ara transfer döneminde bu konuda bir şeyler yapılabileceği inancını taşıyorum…

Bu konuda takımın sergileyeceği performans son derece önemli…

Sanırım karar buna göre verilecek…

İstedim ki erkenden uyarayım, kaybedilen bir yeni yıl daha olmasın diyerek…

Selo başkan ve ekibine ve de takımımıza bu doğrultuda Bizim Bahçe’den şans çiçeği “papatyalar” gitsin istedik bir kez daha…

EKREM YÜCE KAYINPEDERLİĞE HAZIRLANIYOR

Erenler Belediye başkanı iken istifa edip Çaykur Genel Müdürlüğü’ne getirilen, orada uzun süre kalıp yönünü ve gönlünü parlamentoya çeviren bir anlayışla hareket eden Ekrem Yüce, her seçim döneminde Ankara’nın özlemiyle yola çıktı nerdeyse…

Bu defa yine şansını denemeye karar vermiş olmalı ki telefonda aday adayı olacağını belirtti…

Başarılı olur mu olmaz mı, değişme ihtimali az bir listede kendisine yer bulabilir mi bulamaz mı, bunlar hep muhal konular şimdilik…

Ancak Erenler belediye başkanlığı, sonra Çaykur genel müdürlüğü ve son olarak DOKAP başkanlığı gibi kendisine sunulan her makamdan lezzet alan Ekrem Yüce’nin, öyle görülüyor ki gözü mecliste, gönlü Başkent’te…

Gerekli yerlerle yaptığı istişare sonucu yeniden aday adayı olmaya karar vermiş…

O bir yandan böyle bir hazırlık yaparken, diğer taraftan bu hafta sonu Hoca Nasreddin’in memleketi Akşehir’in belediye başkanı Salih Akkaya ile dünür olmanın heyecanını yaşıyor…

İki aşamalı düğünde kına gecesi 03.09.2015 Perşembe akşamı saat 19.00’da Ozanlar Mahallesi İnci Kır Bahçesi’nde gerçekleşecek…

Sercana Yüce ile Arif Alperen’e kuracakları yeni yuvalarında bir ömür boyu saadetler dilerken, Filiz-Ekrem Yüce çifti ile Ayşegül-Salih Akkaya ailesine oluşacak akrabalığın sağlam temeller üzerine oturtulması adına istedik ki “beyaz”, günün kahramanı Sercana ve Arif Alperen’e ise “pembe” mutluluk çiçekleri gitsin Bizim Bahçe’den…