Şehir trafiği yaz-boz tahtasına döndü.
Açılıp kapanan yollar-kavşaklar trafiği rahatlatacağı yerde, işi daha da içinden çıkılmaz hale getirdi…
Düzenlemenin yeni yapılıp yürürlüğe girdiği günlerde oluşan trafik sıkışıklığının izleri, hala silinmiş değil.
İnsanlar, ilk uygulamada sınıfta kalan Büyükşehir Belediyesi’ne, hala o gözle bakıyor.
Oysa trafikte giderek ve gözle görülür, elle tutulur bir gelişme, buna bağlı rahatlama olduğu görülüyor.
Ancak bunun, trafiğin bütünüyle rahatladığı anlamına geldiğini söylemek mümkün değil.
Zira her ay yadsınamaz oranda araç giriyor ilin trafiğine…
Bu durum da belirli kavşaklarda yoğunlaşan trafiği kördüğüm olmaktan kurtaracak yeni çözüm arayışlarına ihtiyaç olduğu kesin…
Bu da bilinen yöntemlerden farklı olmalı ki, derde derman olabilsin.
Yol ve yön değiştirmelerle trafiğin rahatlayamayacağı ortada…
Yapılacak tek şey bugün İstanbul’un kalbi Taksim Meydanı’nda, Büyükşehir Belediyesi’nce uygulamaya konulan yol ve yöntem olmalıdır.
“Olmaz” diyenlere inat ve cesaretle, meydan trafiğini yerin altına almaya başladı İstanbul Büyükşehir Belediyesi...
Şehrimizde ise trafiğin kilitlendiği iki, bilemedin üç kavşakta yerin altına inilip, bir minibüs yüksekliğinde battı-çıktı yapılsa, sorun çözülür; Büyükşehir Belediyesi de sıra dışı bir yatırım gerçekleştirmiş olur.
Böylece girer halkın gönlüne, katar bereket ömrüne…
Ama Başkan Toçoğlu bırakın yapmayı, aklından bile geçirmiyor kendisini “Sıra dışı başkan” sınıfına sokacak yatırımı…
Böyle olunca da “Bu şehrin sizce en önemli sorunu nedir?” sorusuna, vatandaşın yüzde 90 oranında “Trafik sıkışıklığı” demesinden yakasını kurtaramayacaktır.
Taksim Meydanı’ndaki yer altı uygulaması bize, Başkan Toçoğlu’na, yazmanın dışında yer yer ve zaman zaman hatırlatmalarımızı anımsattı.
Toçoğlu’na, Taksim çalışmasını izleyip üzerinde kafa yorması dileğiyle, “Fesleğenler” gönderelim istedik…