“Bayağı insanlardan kimi de vardır ki, Allah yolundan bilmeyerek sapıtmak ve onu eğlence yerine tutmak için lâf eğlencesi satın alır, işte bunlara mühîn, alçaltıcı bir azâb vardır” Lokmân Suresi, 6

Dünyamızda en hızlı yayılan nesnelerden birisi “Söz”dür. Sosyal medya vasıtasıyla önüne geçmek mümkün değildir. İnsan için sözün ne kadar değerli olduğunu bilmeyenimiz yoktur. Ağzımızda ki “Dil”, elimizde ki “Kalem” ve parmaklarımızın ucunda ki “Ekran” ile insanlar sözlerini umumi ve hususi olarak herkese ulaştırmaktadır. “Söz Fıkhına” her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır.

Söz kadar “Kulak” da önemlidir. Hatta gözü bazı şeylere karşı kapatmak mümkünken, kulağı kapatabilmem mümkün olmayabilir. Kulağı korumanın da insani bir görevimiz olduğunu bilmek gerekir. Yazılara karşı gözümüz de“ Kulak” vazifesini görmektedir. Bu hususu “İşaret Diline” kadar vardırabiliriz.

Sözlerimiz ya mutluluk vericidir ya da insanı zehirleyici bir özelliğe sahiptir. Bu sebeple ister söz, ister kitap ve isterse ekran olsun her birinin verimli ve verimsiz kullanıma ihtiyacı vardır. Bunların bazı zararları pandemiden daha büyüktür. Pandemide ağzımızı kapattığımız gibi, bazı sözlere karşı kulağımızı, gözümüzü ve ekranımızı da kapatmalıyız.

Lokman suresinde ki “Eğlendirici Söz” vurgusunu zarar veren sözün her çeşidi için kullanabiliriz.             Bazı müfessirler bu sözlerin şehveti ve çeşitli günahları teşvik eden “Müzik” için kullanmışlardır. İnanı Allaha karşı kulluktan alıkoyan müziğinde buna dâhil olduğu unutulmamalıdır. Müzik ve futbol vasıtasıyla gençlerin toplanması kadar etkin olan başka bir şey yoktur. Bu sebepledir ki özellikle gençlerimizi etkin bir hayata hazırlarken “Söz Eğlencesi” olabilecek her şeyden koruyacak çalışma ve okumalara ihtiyacımız vardır.

Günümüz dünyasında iki üç insan yan yana gelse de baktıkları ve dinledikleri birbirleri değildir. Kimi televizyonuna kimi ise telefonunun ekranına dalmaktadır. Bunların da faydalı yönleri olabilir fakat onların söz eğlencesine müşteri olmak o grup insanlara karşılıksız sermaye aktarımına sebep olmaktadır.

Ebû Hüreyre'nin naklettiğine göre, Resûlullah şöyle buyurmuştur: “Mâlâyânîyi (faydasız söz ve lüzumsuz işleri) terk etmesi, kişinin iyi Müslüman oluşundandır.”

Müminler kesinlikle kurtuluşa ermiştir; Ki onlar, namazlarında derin bir saygı hali yaşarlar; Anlamsız, yararsız söz ve davranışlardan uzak dururlar” -Muminun suresi, 1,2,3. Taberî’nin belirttiği gibi lağiv kelime burada Allah’ın kullarında görmek istemediği her türlü boş ve yanlış (bâtıl) tutum ve davranışları ifade etmektedir. Hasan-ı Basrî’nin bu kelimeyi bütün günahları içeren bir kavram olarak daha geniş bir muhtevada açıkladığı bildirilmektedir.

Söz aklın ve edebin göstergesidir. Söz ile latife helaldir ancak latifelrimiz de latif olmalıdır. Günümüz dünyasında söz kirlenmiş hatta zehirlenmiştir. Sözün edebi azalmıştır. Sözün hayası, değil haksız bir şeyi söylemek, haklı olduğumuz şeyi bile söylemeye bile manidir. Rabbimiz buyuru ki “Ey iman edenler! Size izin verilmedikçe Peygamberin evlerine girip de yemeğin hazırlanmasını beklemeyin; fakat yemeye çağırıldığınızda girin; yemeğinizi yiyince de hemen dağılın, söze dalıp oturmayın. Bu davranışınız peygamberi rahatsız ediyor, size söylemeye çekiniyor, oysa Allah hak olanı açıklamaktan çekinmez….” Ahzab, 53

Ebû Saîd el-Hudrî’den rivayet edildiğine göre, o şöyle demiştir: “Resûlullah, evindeki bakire bir kızdan daha hayâlı idi. Hoşlanmadığı bir şey gördüğünde, bunu yüzünden anlardık.

Ebû Süfyân Sahr b. Harb’den rivayet edildiğine göre Herakliyüs Hz. Peygamber’i kastederek ona şunu sormuştur: “O adam size ne emrediyor?” Ebû Süfyân şöylecevap vermiştir: “Yalnız Allah’a kulluk edin, Ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Babalarınızın bâtıl sözlerini terk edin” diyor ve bize namaz kılmayı, doğruluğu, iffetli olmayı ve akrabalarla ilişkiyi emrediyor.

Burada bir hususu daha zikretmek isterim gerek kürsü ve gerekse her mekanda dini sohbet ve vaazlarımızda “Söz Eğlencesi” olabilecek konuşmalardan da sakınmak gerekir. Evdeki ebeveynden okuldaki öğretmene kadar siyasetçiler de dahil olmak üzer bu yanlış tavırdan sakınmak gerekir.

Ayet bize ilimsiz olarak Allah yolundan saptıran her sözden ve söylemden uzak kalmamız gerektiğini öğretmektedir. Ayette ki alçaltıcı azabın bir kısmı da dünyada fertlere ve topluma şamil olmaktadır.

İslam mantıkçıları beş sanatı şöyle sıralamışlardır. Burhan, cedel, hatabe, şiir, safsata veya mugalatadır. Bu hususlar bizi batıl ve mantıksız sözlerden korunmamızı sağlayabilir. Sözün zehiri ve yanlışı savaşlara ve düşmanlığa sebep olduğu gibi asıl olan imana da zarar vermektedir.

Rabbimiz buyuruyor ki “Öyleyse pislikten yani putlardan uzak durun ve asılsız sözden de kaçının.” Hac, 30