Bu başlık altında bundan önce üç makale yazmış ve şehrimizde göze çarpan birçok eksikliği dile getirmeye çalışmıştık. Bu makalemizde de aynı konuya devam ederek, diğer göze çarpan  eksiklikleri anlatmaya çalışalım.

             ADA TIRENİ

            Ulaşım alanında Sakarya’mızın en büyük ve en mühimi kazanımı “ADA TIRENİ” idi.

              Bir asrı aşan bu tarihi hizmet aracının  , şehir merkezinden mahrum edilmesi, uzun süre Arifiye, epey zamandan beri de M.Paşa’ya ötelenmesi, bu kent için  kazanılmışken  kaybedilmiş  en önemli haklarının başında gelmektedir.

              Sakarya’yı İstanbul’a kesintisiz bağlayan bir köprü olan bu tıren, aynı zamanda ülkemizin en verimli, doluluk ve karlılık oranı en yüksek demiryolu hatlarının en başında yer almaktaydı. Yaklaşık beş seneden beri, hem Pendik’ten öteye geçememesi hem de merkezden kalkmaması nedeniyle, yolcu kapasitesi% 10-15’lere düşmüş, zararına çalışmakta, sönmüş ve bitmiş bulunmaktadır.

                120 Yıl civarında bu kente hizmet etmiş bu toplu ulaşım imkanını  daha ileriye taşımak yerine, geriye götürülmesi anlaşılır bir durum değildir. Sakarya’yı ulaşım alanında geriye götüren bu durumdan bir an önce kurtarılması, tekrar eski parlak günlerine döndürülmesi, Adapazarı’ndan H.Paşa’ya kadar tüm yerleşim  yerlerinin tam ortasından, merkezinden  geçen ve hepsine kolay erişmeyi sağlayan bu hizmetin, daha fazla geç kalmadan  yerine getirilmesi gerekmekte, bu şehir için en büyük eksiklik olarak göz önünde durmaktadır. Dünyanın ve ülkemizin tüm şehirlerinde tıren istasyonları şehir merkezlerinde olup, hiçbirinde “şehri bölüyor, garları şehir dışına çıkaralım” diye bir talep, Sakarya hariç hiçbir yerde yoktur. Kentimiz için büyük nimet, büyük bir fırsat, tarihi bir hak ve tarihi bir tıren hattımızdır. Daha fazla beklemeye tahammül kalmamıştır.

                                                      ÇÖPLÜK BOŞ ARSALAR

               Şehrimizde, gerek zelzelede yıkılan bina yerleri ve gerekse arsa mahiyetinde olan  bir çok boş alan bulunmaktadır. Birçoğuna bina yapılmakla birlikte, hala çok sayıda parsel, dört ilçeden oluşan merkezin birçok yerinde çöplük hale gelmiş vaziyette, fevkalade görüntü kirliliği oluşturmaktadır.

               Sözkonusu bu alanlara çöp atılmasının engellenmesi veya etraflarının kent estetiğini uygun bir şekilde çevrilerek, şehrin bu çirkinlik ve kirlilikten kurtarılması gerekmektedir.

                             TARİHİ ESERLERDE BİLGİ LEVHASI OLMAMASI

               Şehrimizde bulunan birçok tarihi eser üzerinde, eserin tarihçesi ile doğru dürüst levha bulunmamakta, bulunanlarda çok kısıtlı, yavan ve basit birkaç bilgiden ibaret bulunmaktadır. Tarihi uzun çarşı dan başlamak üzere, Orhangazi, Ağa ve Orta Camilere, Tarihi Beşköprü’ye, tarihi konaklara, çeşmelere ve benzeri il genelinde ne kadar tarih ve tabiat yerleri varsa hepsine, sıtandartlara uygun ve yeterli bilgi ihtiva eden tabelalar asılmalıdır.

                                  SAKARYA’NIN TANITIM EKSİKLİĞİ

              Sakarya’mız gerçekten bir tarih ve tabiat zengini bir yer olmasına rağmen, ülkemiz dahilinde ve hariçte yeteri kadar tanıtıldığını maalesef söyleyemeyiz.

               Şehir merkezinde, hinterlandında ve il geneli tüm ilçelerimizde birçok tarihi eser ve tabiat değerleri bulunmaktadır. Ancak, yeterli bakımları, profesyonel işletmeleri ve tanıtımları bulunmamaktadır. Şehrimize yolu düşen bir insanın, şehrin tüm bu zenginliklerini bir arada görebileceği,  Sakarya hatırası olarak alabileceği tek bir kartpostal, il genelini tanıtacak ve misafirlere verilebilecek belgesel çekimleri dahi  bulunmamaktadır.

                   Öncelikle Sakarya’nın tarihi ve tabii değerlerine ait tablolar bol miktarda hazırlanmalı, başta belediyeler ve Valilik  olmak üzere tüm kurumların duvarlarına asılmalı, otogar ve tıren istasyonlarının muhtelif yerlerinde herkesin görebileceği şekilde, Sakarya’nın turistik değerleri tablolar halinde teşhir edilmeli, kartpostal ve belgeselleri hazır edilmeli, Kültür Bakanlığı nezdinde gerekli girişimler yapılarak, ülke dahili ve haricinde yeterli tanıtım yapılmalıdır.

                                    NÜFUS LEVHALARI

                    Bir türlü rayına oturmayan işlerimizden birisi de nüfus levhalarıdır. Hala doğru yerlerde ve doğru bilgileri ihtiva etmeyen yerleşim yeri isim ve nüfus levhaları ile karşılaşmaktayız. Ülke genelinde de bir sıtandart oluşturulamamış, her il ve şehirde farklı uygulamalar göze çarpmaktadır.

                    Şehrin batı ve doğu girişlerinde bulunan isim ve nüfus levhaları, Sakarya genelinin ismini ve toplam nüfusunu ihtiva ettiği halde, şehrin  girişine asılmış, şehrin yani merkezin isim ve nüfusu imiş gibi durmakta ve algılanmaktadır. 990 000 Olan il genelinin nüfusu, şehrin girişine koyulmuş, merkezin nüfusu gibi teşhir edilmekte, anlaşılmaktadır.

                    Halbuki, genel toplam nüfus il sınırlarında olmalı, il ve ilçe merkezlerinde ise merkeze ait  rakamlar yer almalıdır. Ayrıca, bazı yerlerde düzeltilmesine rağmen, birçok yerde “Sakarya” yerine, merkez ilçelerden biri olan “ Adapazarı” tabelası bulunmakta, ilin adı gibi kullanılmaya devam edilmektedir.

                                  YABANCI TABELA İSTİLASI

                    Ülkemizin bütün şehirlerinde olduğu gibi, Sakarya kent merkezinde de yabancı isimleri ihtiva eden tabela sayısı baş döndürücü hızla artmaktadır. Öyle bir artış ki, bazı cadde ve sokaklar, Türkiye olmaktan çıkmış olup, Avrupa’daki herhangi bir şehri andırmaktadır.

                    Bu uygulama müthiş bir dejenerasyonun,  dil, kültür ve kimlik kırılmasının marazi boyutlara ulaştığının habercisidir. Maalesef başta belediyeler ve Valilik   olmak üzere, yetkili tüm kurumlar ve vatandaşlar olarak gerekli duyarlılık gösterilmemiş, kendi diline yabancı ve yabancı isimlere teşne bir kompleks ortaya çıkmıştır. Oysa belediyeler bu konuda baraj görevi yapabilir, engelleyebilir ve yabancılaşmayı önemli ölçüde durdurabilirdi. Geçmişte Burdur Belediye başkanının, bir market açılışında, tabelanın yabancı olduğuna itiraz ettiğini ve kurdeleyi kesmeyip, açılışı terk ettiğini, cesur ve milli bir tavır aldığını basında okumuştum.

                   Bu konuda en büyük sorumluluk belediyelere düşmektedir. Maalesef Sakarya’mız da bu konuda en küçük bir duyarlılık, ufakta olsa bir adım atılmamıştır. Mevzu müzminleşmiş ve kök salmıştır. İvedi milli ve yerli duruş ve kuvvetli bir dokunuş beklenmektedir.