Sakarya’da spor yapmak, spor takip etmek ve mutlu olmak her geçen gün zorlaşıyor. Sakaryaspor’un, basketbolun ve amatör branşların durumu deyim yerindeyse kan ağlıyor. Kulüplere gönül veren taraftarlar takımları takip ederken daha çok mutsuz oldukları için takımlardan kaçıyor. Peki bu durumun sorumlusu kim? Yöneticiler mi? Bürokratlar mı? Bence hepsinden biraz. Hatta taraftarı da içine dahil etmek istiyorum. Çünkü takımlarına, değerlerine sahip çıkmayan çok sayıda insanımız var maalesef.

YÖNETİCİLER DENETLENMİYOR

Yöneticiler denetlenmiyor. Mali tablolar denetlenmiyor. Kulüpler her geçen gün borç batağında daha da derinlere batıyor. Cevat Ekşi yönetiminde Sakaryaspor’da kıpırdanmalar var. Transfer açılmaması konusu çok konuşuldu evet ama Ekşi ve kurmaylarına da hak vermemek elde değil. Ödemeleri gereken vergi ve sigorta taksitleri var. Az rakam da değil bu. Toçoğlu desteği çektiğinden beri kulüp bunu tek başına ödemek zorunda kaldı. Bunun ödemesi yapılmasa transfer açılır mıydı? Pek tabii. Ama bu sefer de vergi ve sigorta borcu katlanırdı. Çok kez konuşuldu sponsorluk işi de. Çok girmek istemiyorum oraya zaten her detayı herkes en az benim kadar biliyor. Mutlaka acemilikler, hatalar olmuştur. Ama bu hataların isteyerek yapıldığını düşünmüyorum. Gayriihtiyari durumlarda yaşanan aksaklıklar da takımın bu hale gelmesine ön ayak oldu.

BÜYÜKŞEHİR DE SAKARYA’NIN TAKIMI

Gelelim Büyükşehir Basketbol’a... Biliyorum bir kısım var basketbol takımının başarılı olmasını istemeyen. Hatta ve hatta kapanmasını isteyen. Arkadaşlar sizlere soruyorum bu siniriniz niye? Türkiye’nin en çok sevilen sporlarından birinde Süper Lig’de takımımız var. Şehir olarak büyümek istiyorsak, şehir olarak gelişmek istiyorsak bu çeşitlilikler bizi yüceltir, iyileştirir. Gençlerimiz futbol oynamak istiyorsa Sakaryaspor’a, Basketbol oynamak istiyorsa Büyükşehir Basketbol’a gider. İkisi de şehrin takımı bu konuya çok takılmamak lazım. Sen basketbolu sevmiyorsun diye destek olunmayacak diye bir şey mi var? O zaman “Ben bu yoldan geçmiyorum diye söyleyeyim belediye asfalt atmasın! Bana ne kim geçiyorsa geçsin!” mantığı kimseye bir şey kazandırmaz.

BU AYIP BİZE YETER

Basketbolun içinde bulunduğu durum maalesef çok vahim. Takımda disiplinsizlik hat safhada. Görüşebileceğimiz yönetici yok. Oyuncular yok, koç yok. Bu durumun sorumluları var elbette. Daha süper ligde ilk senede play-off, Avrupa kupası diye takımı zorlayan yöneticiler ve menajerler. Daha yeni lige çıkmış, sorunlar yaşatan bir takımda yıldızların ne işi var? Durumlar belli zaten. Birkaç sene bu seviyede kalıp daha sonra durum el verdiği doğrultuda bu hedeflere yürünmesi daha mantıklı değil miydi? Kimse göremedi mi bu günlerin geldiğini? Herkes çok güzel safı oynadı ama şimdi herkes topu birbirine atıyor. Denetim de olmayınca…Hafta sonu oynanacak maça çıkmazsak eğer takım ligden düşecek. Biliyorum çoğunun umurunda değil bu ama unutmayın ki umurlarında olan birileri var ama. Oyuncuların ve antrenörlerin kaldığı evin kirasını, elektriğini ve suyunu ödeyemeyen Sakarya’nın ve Sakaryalı iş adamlarını ayıbıdır bu. Bu ayıp da bize yeter.

BU ÇOCUKLARA KİM HESAP VERECEK?

Ekrem Yüce seçimler öncesinde bazı girişimlere başladı. Birkaç gündür yazıyoruz. Bu sponsor işinin de tamamlandığı gelen bilgiler arasında. Ama bu sponsorluk gelene kadar takım dağılırsa tribünlerde ailesiyle birlikte maçlara gelen çocuklara kim anlatacak bu durumu? Benim bunu o çocuklara anlatmaya ne kalemim ne de kelimelerim yeter! Haberiniz olsun.

ÖZÜR DİLERİZ İDRİS HOCAM

Bir de voleybol ayağı var işin. Geçen seneyi Sakaryaspor adı altına geçiren ve bu sene Gelişim Voleybol olan İdris hocanın talebeleri yokluk içinde destan olacak bir mücadele veriyor. Sezon başından beri Halit Evin dışında kimsenin sahip çıkmadığı bu kızlar Sultanlar Ligi’nin hemen altındaki ligde mücadele veriyor. Kızların senelik tüm masraflarının 300-400 bin lira olduğunu kaç kişi biliyor? Bu rakam Sakaryaspor’da bir futbolcunun ücretinin yarısı. Basketbolda bir oyuncunun parası sadece. Sezon başından beri oyuncularının kirasını ödeyemedikleri için kaç oyuncunun takımdan gittiğini, oyuncuların aylarca maaş alamadığını kim biliyor? Bizim de suçumuz var elbet. Çok dile getiremedik bu durumu. Onlardan da özür diliyorum sizlerin huzurunda. Gerçi dile getirseydik de bu şehir mantalitesiyle zor olurdu yine ama neyse…

SAHİP ÇIKIN SAKARYA SPORUNA

Buradan iş adamlarına, fabrika sahiplerine ve sanayi kuruluşlarına sesleniyorum. Sakarya sporunun yalnız bırakmayın futbolundan basketboluna, voleybolundan hentboluna yanında olun. Yüzlerce kuruluş her sene sadece 30 bin lira destek olsa milyon lira yapar. Bu para çoğunun için devede kulak. Bu şehrin çocuklarının hayallerini ellerinden almayın. Bu çocukların spor aşklarını bir çırpıda çöpe atmayın. Sahip çıkın Sakarya’da spora. Emin olun bu halk, bu taraftar da size ve kuruluşunuza aynı güzellikte her zaman cevap verecektir.
Biliyorum lafı biraz fazla uzattım ama söyleyecek söz birikmişti. İnşallah bu konuda bir kez daha sizlerle buluşmamak üzere. Esen kalın…