Abdullah Erdoğan, bir edebiyat öğretmeni olarak atılmıştı hayata…
İçindeki ticarî cevheri keşfedip eğitimden ayrılalı yıllar oldu…
Önce döviz alım satımı yaptı.
Bu işe başlarken, Mevla’yla yaptığı sözleşmeden sapmış olacak ki, başına gelmedik kalmamış…
Bakmış hatası büyük, Bolu’yu terk edip gelmiş şehrimize…
Her şeye sıfırdan başlamış, sözleşme yenilemiş Mevla ile… “Odesa Katlanır Cam Sistemleri’ni” kurmadan önce...
Ters giden şansı, talihi ona bir fırsat daha tanımış, çıkmış düzlüğe…
Saygın, sözünün eri, yardımsever bir işadamı olarak işini iyi yapan bu ski edebiyat hocası ile sohbetin tadı bir başka oluyor.
Böyle bir ortamda seslendirdi, tasavvuf şiirleri yazan asıl adı Ahmet Kaynar olan ve ayaklarından engelli Aşık Noksani’den bir deyişi…
İstedik ki okuyucularımızla da paylaşayım...
Sanırım beğeneceksiniz…

Beyhude gamlanma divane gönül,
Cümle alemlerin rızkın veren var
Yaptığın hatadan habersiz sanma,
Kara karıncayı gece gören var.
***
Hakkın toprağında mülküm var deme
Dam ile harmanda hakkım var deme
Güçlü kuvvetliyim arkam var deme
Sırt üstü insanı yere vuran var.
***
Yoksul düşmüşse de deme fakir
Zenginliğin sonu nedir okurum
Hem ince elerim hem sık dokurum
Her nefesin hesabını soran var
***
Aşıklık satarsın beyhude gözüm
Olura olmaza yoktur bir sözüm
Her seher dergaha tutarım yüzüm
Ey Noksani orda sırra eren var.
   Bu duygu dolu satırları gündeme taşıyan bir gönül adamı olarak Abdullah Erdoğan’a Bizim Bahçe’den “Leylaklar”, Noksani’ye rahmetler gönderelim istedik…
HAKAN ŞÜKÜR’ÜN GİRİŞİMLERİ VE SAKARYASPOR
Sakaryaspor’da önce kaleci, sonra antrenör, bilahare yönetici ve sonunda da başkanlık yaptı Avukat Sabri Küçük…
Sakaryaspor’un BELPAŞ’tan koparılması sırasındaki tavrı nedeniyle suçlansa da yer yer, onun yeşil siyahlı kulübe duyduğu ilgiyi, sevgiyi kimse dışlayamaz.
Uzun süre oldu görüşmeyeli, iki eski dostuz oysa…
Dün telefonla konuştuk…
Konumuz ortak, ikimiz için de vazgeçilmesi mümkün olmayan Sakaryaspor sevgisi ve bugün içinde bulunulan sıkıntılı hal…
Her çirkinliğe ve zorluğa karşı bir şeyler yapabilmek için başlatılan süreçte formasını giydiğimiz, zaman zaman da çeşitli vesilelerle hizmetinde bulunduğumuz Sakaryaspor’umuz için bugün ne yapılabilecekse yapılması adına payımıza düşen ne ise onu yerine getirmenin kaçınılmaz olduğunda birleştik.
“Sakaryaspor’da yetişip dünya çapında bir yıldız olma başarısı gösteren Hakan Şükür’ün liderlik yaptığı, Erdinç Şehit’in ateşlediği, Şansal Büyüka’nın desteklediği bir oluşuma destek vermek, gerekirse de içinde olmak için hareket etmezsek yazık olur” diyen Küçük’ün figanına katılmamak mümkün değil.
Kadim dostum Yüksel Çağlar ile yaptığım görüşmeden söz ettim.
Yarın İstanbul’da yapılacak buluşmada önemli adımlar atılabileceği üzerinde durdum.
Bu vahim durum nedeniyle birilerinin elinde oyuncağa dönüşen koca Sakaryaspor’u yeniden ayağa dikecek bir oluşuma destek vermenin, bizim için de kaçınılmaz bir görev olduğunda birleştik.
Küçük’ün yaklaşımından hareketle, bir şeyler yapmanın zamanı geldiğini anladım.
Aksi halde yeşil siyahlı forma ne Küçük’ü, ne beni, ne de bizim gibi düşünenleri affeder.
Çıkılan yoldaki engellerin bir an önce kaldırılması adına elini taşın altına koyacak etkili, yetkili, gönlü Sakaryaspor sevgisi ile dolu herkese ve her kesime, “yeşil-siyah laleler” gönderelim istedik, Bizim Bahçe’den...