Avrupa’nın en güzel şehirleri, içinden nehir geçen şehirlerdir…

Paris, Londra, Amsterdam, Berlin, Viyana, Moskova, Floransa, Roma, Budapeşte, Varşova, Mostar, Üsküp, St. Petersburg, Lizbon, Basel, Lyon gibi şehirler nehirlerin etrafına kurulmuştur…

Ülkemize baktığımızda da bunun örneklerini görebiliriz…

Adana (Seyhan Nehri), Eskişehir (Porsuk Çayı), Edirne (Meriç Nehri), Amasya (Yeşilırmak) ve Nevşehir (Kızılırmak) gibi illeri sayabiliriz…

Hepimizin bildiği gibi Sakarya Nehri’nin bir bölümü de şehrimizden geçmektedir…

Ama biz bu doğal güzellikten maalesef faydalanamıyoruz…

Nehrin iki yanına baktığımızda mezbahaları, besi çiftliklerini, kum ocaklarını falan görüyoruz…

Bir önceki Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu nehirle şehri bütünleştirmek için düğmeye basmış ve Sakarya Nehri Rekreasyon Projesi’ni açıklamıştı...

Rüya proje olarak lanse edilen ve 4 etap olarak planlanan projede yürüyüş yolları, piknik alanları, kafeteryalar, restoranlar, spor alanları ve amfi tiyatro benzeri sosyal donatı alanları yer alıyordu…

Bu projenin ilk etabı Sakarya Park adı altında hayata geçirildi ancak yüksek kamulaştırma maliyeti nedeniyle diğer etaplara geçilemedi…

Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce de seçim öncesi “Nehir Ada” adı altında Sakarya Nehri’ni şehirle buluşturacak benzer bir proje açıkladı…

Proje, “Sakarya Nehri kenarında oluşturulacak ada ile yeni bir yaşam merkezine sahip olacağız, nehir üzerinde sandallarla gezeceğiz” sözleriyle tanıtıldı…

Projede 300 dönüm arazi üzerinde 21 adet bungalov ev, konukevi, rekreasyon alanları, bisiklet ve yürüyüş yolları, su kayağı, göletler ve piknik alanları yer alacaktı…

Açıkçası Başkan Yüce’nin tanıtım toplantısında beni en çok heyecanlandıran proje de buydu…

Geçen yazımda Adapazarı Belediyesi’nin Ada Meydan projesinin şehrin havasını değiştireceğini yazmıştım…

Büyükşehir Belediyesi’nin projeleri arasında şehre bambaşka bir hava katacak olan projenin de Nehir Ada Projesi olduğunu söylemiştim…

Seçimden bu yana geçen 2 yıllık sürede kurumlar arası yazışmaların ve fizibilite çalışmalarının devam ettiği ve projeye olabilecek en yakın zamanda başlanacağı bilgisini aldım ve de çok sevimdim…

Bu şehrin en acil ihtiyacı şehri depreme hazırlayacak olan kentsel dönüşüm projeleridir…

Bana göre daha sonra da trafiği rahatlatacak olan ulaşım hamleleri ve raylı sistem taşımacılığı gelir…

Şehre çağ atlatacak ve bambaşka hava katacak olan proje ise Nehir Ada Projesi’dir…

Ekrem başkan hiçbir şey yapmayıp sadece şehri depreme hazırlasa bile çok büyük bir iş başarmış olur…

Hiçbir sözünü hayata geçirmeyip sadece Nehir Ada Projesi’ni hayata geçirse veya şehri raylı sistem taşımacılığı ile buluştursa bile bir dönem daha başkan adaylığını çok rahat cebine koyar…

Kanaati acizanem odur ki bu saydığım projeler haricinde yapılan projeler günü kurtaran işlerden öteye geçmez…

Her proje muhakkak önemli ve de değerlidir ancak asıl marifet ve yetenek yukarıda saydığım üç konuya yönelmek ve bunları hayata geçirmektir…

Şüphesiz ki belediyenin bütçesi bu projeleri hayata geçirmeye yetmez…

Ancak bilhassa başkan beyin Ankara bağlantıları, zengin iş insanları ile olan yakınlığı ve milletvekillerinin desteği ile aşılamayacak sorun yok…

Yeter ki istensin, yeter ki bu yönde gayret gösterilsin…

Devlette devamlılık esastır

Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, son birkaç aydır vites yükseltmiş durumda…

Salgının etkileri devam ederken Büyükşehir tarafından üst üste açılışlar ve temel atma törenleri gerçekleştiriliyor…

Ekrem başkan geçen hafta da bizim gazeteye hayli yakın olan Unkapanı Meydanı’nın temelini attı…

Benim dikkatimi çeken husus, Ekrem başkanın sadece kendi projelerine yoğunlaşmayıp bir önceki başkan Zeki Toçoğlu’nun projelerini de devam ettirmesi…

“Devlette devamlılık esastır” ilkesi mucibince hareket eden Ekrem başkanı bu itibarla takdir etmek istiyorum…

Zeki başkan döneminde projelendirilen SGK köprülü kavşağı, Pekşenler’den şehre yeni giriş kapısı, her ilçeye meydan projesi kapsamındaki Geyve ilçe meydanı düzenlemesi, yeni İmam Hatip Okulu inşaatı, Karaman Engelsiz Millet Bahçesi, Bisiklet Şampiyonası, Akçay Barajı gibi işlerin bazıları tamamlandı, bazıları da devam ediyor…

Yine Zeki başkan döneminde konuşulan ancak daha sonra doğru bulunmayıp vazgeçilen AKOM’un olduğu yerde işyeri ve hastane yapma projesi de bu günlerde yeniden gündeme alındı…

Bizzat Ekrem başkan ve ekibinin projelendirdiği Melen Botanik Vadisi’ndeki biberiye, lavanta, kuşburnu, ıhlamur ekimi, endüstriyel kenevir ekimi, arıcılık desteği, bal ve süt evleri, kabak54, uçak restoran, çay evi, Havasak, güneş enerji santrali, yöresel ürünler merkezi ile seracılık mükemmeliyet merkezini de es geçmeyelim…

Rekor kırılan asfalt çalışmaları ile cadde yenilemelerini ve belediyenin deprem zamanından kalan 270 milyon TL’lik borcunun silinmesinin sağlanmasını da unutmayalım…

Bir zamanlar belediyede görev alıp işini son derece iyi yapan, ehliyet ve liyakat sahibi olan ve de sürekli yeni projeler üreten ekibin ardında bıraktığı “kurumsal hafıza”nın önemini de gözden kaçırmayalım…

Yeni yeni projeler üretilmeli

Nitelikli, liyakatli, sürekli projeler geliştiren zihinlerin şehirlerin gelişimi adına elzem olduğu bir gerçek…

Hayata geçirilsin ya da geçirilmesin her proje değerli ve de önemli…

Bugün yapamazsınız ama gün gelir, imkânlar da el verir hayata geçirirsiniz veyahut bir başkası hayata geçirir…

Bu sebeple bilhassa belediyelerde görev verilen kişilerin proje geliştirebilecek ve de mevcut sorunlara çözüm üretebilecek yetenekte ve donanımda insanlardan seçilmesi gerekiyor…

Genel sekreter, genel sekreter yardımcısı, başkan yardımcısı, daire başkanı, başkan danışmanı, yönetim kurulu üyesi gibi insanlar eğitimsiz, sıradan, topa girmeyen, risk almaktan kaçınan, fikir belirtmeyen, sadece makamı doldurup vakti geldiğinde maaşını çeken insanlar olmamalı…

Ben Başkan Yüce’nin yerinde olsam bütün ekibimi toplar, “Size bir ay müddet… Herkes kendi alanıyla ilgili en az 3 tane özgün proje geliştirecek ve en ince ayrıntısına kadar raporlayıp bana getirecek” derdim…

Bu gibi projeler üretmek, makam sahibi olmuş yetkili insanların sadece bu şehre karşı değil kendilerini o makama getiren Ekrem Yüce’ye karşı da bir borcudur…

Tüm siyasi riskleri başkan bey alacak, tüm olumsuzlukları o göğüsleyecek, başarısızlık halinde makamını o terk edecek ama diğer yetkililer hiçbir şey yapmayacak, hiçbir şekilde rahat ve konforlarından taviz vermeyecek!

Oh ne ala memleket!

Proje anlamında sadece belediye ekibi değil bu işi profesyonelce yapan danışmanlık ve mimarlık şirketlerinden de istifade edilebilir, çeşitli proje yarışmaları düzenlenebilir…

Örneğin Türk Dünyası Belediyeler Birliği Sakarya için ödüllü bir proje yarışması açmıştı, ben de o tanıtım toplantısına katılmıştım…

Yarışmanın adı yanılmıyorsam “Sakarya 2071 Vizyonu Kentsel Gelişme Planı Uluslararası Fikir Yarışması” idi…

Sahi ne oldu o ödüllü proje yarışmasının sonucu?

Ekrem başkanın esnaf ziyareti

Madem Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin proje ve icraatlarına değindik bugünkü köşemizde, buradan devam edelim…

Büyükşehir Belediye Bakanı Ekrem Yüce geçen hafta bir vesileyle Çark Caddesi esnafı ile bir araya geldi…

Yanına Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu ile AK Parti İlçe Başkanı Erol Aydın’ı da alan Başkan Yüce, yaptığı ziyarette CADDER yetkililerinin taleplerini de dinledi…

Geçtiğimiz haftalarda şehir esnafının, bilhassa Çark Caddesi, Dar Sokak, Uzunçarşı, Kapalı Çarşı, Aynalıkavak Çarşısı, Atatürk Bulvarı, Yeni Camii, gibi şehrin kalbinin attığı yerlerde esnaflık yapan ticaret erbabının Büyükşehir Belediyesi’nden yeterli destek görememek ve Başkan Yüce ile bir araya gelememekten dert yandığını yazmıştım…

Başkan beyin adeta esnaftan kaçtığı gibi bir izlenim oluştuğunu, kendisinin gecenin geç saatlerinde veya sokağa çıkma kısıtlamasının başladığı zamanlarda değil esnafın ticaretini yaptığı demlerde şehri gezmesi gerektiğine değinmiştim…

Bu vesileyle Ekrem başkanın Çark Caddesi ziyaretini son derece anlamlı ve olumlu buluyor, esnaf adına kendisine teşekkür ediyorum…

Ve de Ekrem başkanın bu tür ziyaretleri daha sık gerçekleştirmesinin hem şehrin, hem de kendisinin menfaatine olduğunu düşünüyorum…