Siyasi partilerin bir araya gelip hükümet oluşturma kapısı, şimdi değil seçim öncesi meydan kapışmalarında, kavgada dahi söylenmesi kabul edilemez sertlikteki sözler nedeniyle, bir daha açılmamak üzere kapanmıştı, daha işin başında…

Hal böyle iken seçim sonrası geçen sürede gerçekleştirilen koalisyon çalışmalarından bir sonuç çıkacağı ümidi, hayalden öte bir yol olamazdı…

Türkiye koalisyon hükümetlerinden çok çekti…

Ancak şartlar yine de çok düşük profilli olsa da bir hükümet arayışı için partileri zorladı durdu…

Bunun bilinci içerisinde olan partilerin hiçbiri gönülden istekli değil, bu nedenle…

Sonu ve sonucu belli bir tiyatro oyununu tercih etme talihsizliğini yaşadı bu süre içerisinde ve dönüldü yeniden başa…

Sandıktan hükümet kuracak çoğunluğu çıkaramasa da, yüzde 41 oyla açık ara birinci parti olarak AK Parti, bugüne değin sanki seçim olmamışçasına bir yandan ülkeyi yönetmeye devam ediyor, diğer taraftan kimilerinin ne şekilde, niçin ve ne amaçla düğmeye bastığı  bilinen PKK terör örgütünün hain ve kahpece saldırılarına karşı amansız bir mücadele yürütüyor...

Bugüne kadar rastlanılmayan sertlikte karşılık vererek PKK’nın sınır ötesi ikmal depoları vurulurken bir bir, içerde kümelenmiş acımasız ve zalim teröristler asker-sivil, yetkili-yetkisiz ayrımı yapmadan ortalığı kan gölüne çevirmek istiyor...

Ama bu defa öyle görülüyor ki, işleri zor…

“Türkiye kendi güvenliğini sağlamada haklıdır” görüşünde olan devletler, hükümetin kararlılığı karşısında bu defa ağız değiştirip “Orantısız güç kullanmayın” demeye başladılar…

Sanıyorlar ki dinleyen olacak!

İşte böyle zor şartlar altında yeni bir seçime gitmek, iktidarı muhalefetiyle tüm partilere bu defa hiçbir dönemde olmadığı kadar ağır bir yük ve sorumluluk yüklüyor...

Son seçim ülkede çok şeyin değiştiğini ve değişebileceğini gösterdi...

Her parti bundan payına düşeni almak zorundadır...

Ve sanıyorum ki alacaklardır...

Yapılacak ve adım adım yaklaşan bir yeni erken seçim, işte bu koşullar altında, sanılmasın ki huzur içinde geçecek…

Bir ihtimal, çatırtı daha da sertleşecek…

Alınacak sonuç bu defa koalisyonlara açık kapı bırakmayacak şekilde olacak, olmadır da…

Gelinen noktada, felsefeleri birbiriyle taban tabana zıt partilerin koalisyon yapmaları, deveye hendek atlatacak zorluklara gebe…

Böyle olduğunu gördük…

“Hangi parti olursa olsun ama tek başına iktidara gelsin” anlayışıyla hareket etmenin kaçınılmaz olduğu ortada…

Ülkenin her yönüyle istikrara ve huzura kavuşması için bundan gayri bir yol varsa söylensin, bilelim…

CHP ile AK Parti, siyasetin iki güçlü ayağı olarak bu anlayışla çıkmalıdır yola…

Ülkemiz ancak ve ancak böyle bir tercihle sorunlarını çözer, sıkıntıdan kurtulur…

 “Kim ki iyi niyetli ve ülke yararına yola koyulur, zafer onun olsun ayrım yapmaksızın” deyip, kapatalım bu konuyu…