İnsanın yaşam boyunca gözden ve gönülden uzak tutmayacağı önemli atasözlerimiz vardır, zamanı ve yeri geldiğince taşı gediğine koyarcasına dile getirilen…

Uyulduğu takdirde huzura, aksi halde huzursuzluğa götürür insanı…

Keskin sirkenin küpüne zarar vermesi de bu sınıfa giren son derece önemli bir atasözümüzdür…

Özellikle siyasetçilerin sinirli anlarında ve düşünmeksizin söyledikleri sözler çeker insanın ilgisini…

Ok gibidir söz, bir kere çıkmayagörsün ağızdan, geri dönüşü yoktur…

Lafını tart da konuş denilmesi boşuna değildir…

Öfkeyle kalkan zararla oturur denilmesi de benzer duyguların ürünüdür…

Olaylar karşısında öfke yenilmezse eğer hata payı yüksek olur…

Aslında hayatın her safhasını kaplar böylesi sert çıkışlar…

Ama bilinir ki öfke, hele de siyasi terminolojide baldan, hatta ondan da tatlıdır, zaman zaman kaptırır gider insan kendini, düşünülmez işin sonu hiçbir zaman…

Pişmanlık duyulsa da bir kere fırlamıştır ok gibi yaydan, laflar keskin sirkeye dönüşerek…

Böylece olunca hal, küpü korumak zordur…

Günümüzde özellikle siyasette muhalefet böyle bir dil kullanıyor, her şeye hayır diyen öfkeli bir anlayış içerisinde…

Ülke ve insan menfaati, çıkarı, yararı atılır bir kenara; makam, mevki ve koltuk hırsı geçer her şeyin önüne…

İster yerel olsun, isterse de genel, ülke politikasında maalesef böylesi bir ortam oluştu son yıllarda…

Örnek çok; saymaya kalksak ne taşır sütunlar, ne de sığar sayfalara…

Son günlerde MHP İl Başkanı’nın “Bülbülün çektiği dile belası” doğrultusunda araştırma yapmaksızın kuyuya attığı taşı çıkarma konusunda Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’nun benzer frekans içerisinde yorgun düşmesi, dileyelim ülke menfaati konusunda tepede birliktelik sağlayan iki partinin yerel dostluğuna halel getirmesin…