*Bildiğin doğru fikri savun. Fakat söz söylediğin kimse senden üstün olmasın, harcanırsın. Bilgisi senden fazla olanla yapacağın münakaşada yenilirsin. . Çükü onun kılıcı daha keskindir. Keskin kılıçlı ile oyun etme, pişman olursun.
*SÖZÜ BİLSEN BİLE, HERKESE KONUŞMA! HELE AKLI ERMEZLE HİÇ MÜNAKAŞAYA GİRİŞME! CAHİLE VERİLECEK EN MAKUL CEVAP SÜKUTTUR.
*Seni kurtaran sessizlik, başına iş açacak gürültülü sözden iyi olacağını unutma! Konuşmak, öyle bildiğin kadar kolay değildir. Üzerine düşmeyen lafa karışma, çok ağır karşılık görürsün. Şunu bil ki, söz söylemeyi öğrenmek, kılıç kullanmayı öğrenmekten zordur.
*ÇOK ZAMAN ŞEREF, ŞÖHRET UĞRUNA FEDA EDİLİR. AKLI EREN ŞÖHRETİ ATAR; ŞEREFİNİ KORUR.
*Tecrübe görgü ile elde edilir. Bazan bilginin de çoğu, görgü ile kazanılır.
*Terbiye yoluna girmeyenin hatası büyük olur.
*Her insan affedilmeyi ister. Bir insanı af kadar sevindiren herhalde başka şey azdır. Bu sebepten MÜSAMAHASIZ, KİNDAR OLANLAR muhitlerinde SEVİLMEZLER. Zira, kinin zararı yalnız güdülene olmaz, kin güden de perişan olur. Muhitinde sevgisi azalır, daimi bir infial içini yakar, döker. Asap bozukluğuna uğrar. Bazan da hayatına mal olur. Ömrünün de hayrını görmez. Bu sebeple AFFI SEVMELİ, KİN BIRAKILMALIDIR.
*Her ne olursa olsun, insanın iyi işi daima ilk pilana alması gerekir. Birçok şer, fesat tohumu ekip gidenleri biliriz; arkalarından her gün yüzlerce zavallı masum insanların feryatları gider.
*TEMBELLİK MİLLET İÇİN BİR FELAKETTİR. İŞİ, GÜCÜ BIRAKAN HAYATTA ARZUSUNA NAİL OLAMAZ. ÖLÜNCE DE BİRÇOK VEBAL YÜKLENİR, GİDER. TEMBEL MURADA EREMEZ. TEMBEL ARZUSUNA KAVUŞAMAZ.
*Acele şeytandandır. İven ( acele eden ) kişi muradına eremez. İvedik adam isterse devrin hükümdarı olsun, hatadan kurtulamaz. İNSAN HİSSİ HAREKET ETMEMELİ; ileriyi, işin ötesini düşünerek tanzim etmelidir. Şahsi ve mantıksız temayülleri bırakıp uygun bir hareket yolu tutan, ilk devirde başarısı belirsiz bile olsa, neticede galiptir.
*Dost kazan, ahbap edin! Sevenlerini her yerde peyda et! Dost kazandıkça sevilirsin. Sevildikçe de muhitin genişler. SAKIN DOSTLARINI DARILTMA! ONLARI GÜCENDİRME, ONLARIN SENİ BIRAKMASI SANA BİR FELAKET YOLU AÇILIŞINA DELİLDİR. Sakın yanlış hareket tarzı takip etme. İYİ HUYLU OL, En çok iyiliği, sana yakın olanlara yap.
*Yumuşak huylu ol! Haşin olma.. Şunu iyi bil ki, muvaffakiyetin birinci sırrı, yumuşak başlı olmaktır. Bir büyük “ hoş tabiatlı olmak, rızk kapısına anahtardır” demiş.
*Hazır cevap olma! İşin sonunu gören, derhal cevap vermez, bekler.. HERKESTEN BİR FİKİR AL; bir kere neticeyi, az da olsa tahmin et; kararını ver ve konuş.. ANLAMADAN, DİNLEMEDEN SÖZ EDEN, ÇABUK KARAR VEREN İLERİ GÖRÜŞLÜ DEĞİLDİR. Bu gibiler çok kere doğrudan şaşabilirler. Yersiz bir heyecan yüzünden yolunu şaşıran az değildir. Görünüşün zayıf da olsa iraden kuvvetli olmalı. İradesi zayıf kişinin düşmanı çok olur; kuvvetini iradesinden alana düşman yanaşmaz. SEN ZAYIF OL, FAKAT İRADEN KUVVETLİ OLSUN.
*sen fazilet sahibi ol, cihan da sana düşman olsun! Emr-i ferman senindir, kimse kılına dokunamaz..
*SAKIN FAZİLETİNİ YİTİRME, O ZAMAN EN KÜÇÜK MAHLUK DAHİ SENİ EZMEYE GELİR; EZER.
*İşlerini tedbirli ve düzenli yap!. Az olsun düzenli olsun. Düzenli ne kadar az olsa, çok olur, bereketli olur; hayırlı olur, yararlı olur. Fakat tedbirsiz, düzensiz ne kadar çok iş görülse, yine hayırsızdır. Faydasından daha çok zararı vardır.
*YILMADAN, USANMADAN HEVESLE VE ZEVKLE ÇALIŞANA, HİÇBİR GÜÇLÜK ENGEL OLAMAZ.