* Allah'a tevekkülün ( Allah'a teslim olmanın) manası; bütün vasıtalara, sebeplere başvurup, neticeyi Allah' tan beklemektir. Sebeplere başvurmayıp, neticeyi bekleyen Allah'a tevekkül etmiş sayılmaz. Takdir edilmiş rızık, devamlı çalışmakla kazanılır.

               *Müslüman devlet; hakkıyla alır, hakkıyla verir. Vergileri toplarken adaletle hareket eder.

               *Dünya da hiçbir vergi sistemi, İslam gibi hem sermaye, hem de karı vergiye tabi tutmaz. Şüphesiz ki bunun yüce hikmetleri vardır. Bu hikmetlerden biri de SERVET BİRİKTİRMEKLE, MAL YIĞMAKLA  SAVAŞMAKTIR.

               *Kuvvetimiz, herhangi bir sapık gurubun ( misyonerlerin, masonların, koministlerin, siyonistlerin, kapitalistlerin...) kuvvetinden üstün olmadıkça, arzu ettiğimiz hedeflere ulaşmamız zor olacaktır.

               *ADALET; HER HAK SAHİBİNE HAKKINI TAMAMİYLE VERMEK DEMEKTİR. HER İNSANA KARŞI ADALETLİ OLMAK FARZDIR. İSTER MÜSLÜMAN İSTER KAFİR OLSUN, İSTER DOST İSTER DÜŞMAN OLSUN, İSTER HISIM İSTERSE YABANCI OLSUN.

              *''BİR MİLLETE KARŞI OLAN ÖFKENİZ, SİZİ ADALETSİZ DAVRANMAYA SÜRÜKLEMESİN. ADALETLİ DAVRANIN, BU, TAKVA SAHİBİ OLMAYA DAHA YAKINDIR.  (Maide Suresi, 8.Ayet )

              *Adalet çeşitli şekillerle olur. Muhakeme ederken adalet, hükmederken adalet, zemmederek adalet, methederek adalet, tenkit etmekle yapılan adalet, azarlamak suretiyle adalet, kızgın ve sevinçli hallerde adalet vs.

              *İki kişinin arasında hüküm verirken taraf tutmak adalete ters düşer. Övülmeye layık olmayan birini övmek, kötülenmesi icap etmeyen birini kötülemek adaletli bir hareket değildir. Yakının olmayan kimseler veya düşmanlarına, yahut sana kötülük eden kişilere karşı akrabanı, dostunu, sana iyilik edeni desteklemen de adaletten değildir.

              *İslam dini, faize karşı savaşmamızı, faizle yapılan her muameleyi ortadan kaldırmamızı farz kılar.

              *MİLLETİMİZE LÜKS EŞYAYI AZALTMAYI VE ZARURİ EŞYA İLE YETİNMEYİ AŞILAMAK GEREKİR.

               *iSLAM, söz ve öz de Allah'a karşı samimi olmayı ve nefsi arzuları terk etmeyi, övülmeyi sevmekten kaçınmayı emretmiştir.

               *İSLAM, MÜSLÜMAN OLMAYANLARA BENZEMEYİ ŞİDDETLE YASAKLAMIŞ, İslami esasları korumakla emretmiş ve bu TAKLİTÇİLİĞİN KÖTÜ SONUÇLARINDAN sakındırmıştır.

                *Avrupa medeniyetinin en önemli hususiyetleri şunlardır. Dinden çıkmak (Allah'ın varlığından şüphe etmek, maneviyatı inkar etmek, ahiretteki cezayı unutmak, gözle görünen maddeden başka bir şey tanımamaktır), her şeyi hoş görmek ( Aşırı derecede zevke düşmek, adi içgüdüleri serbest şeylerle donatmak, aklı gideren, vücudu yıkan, aile nizamını yok eden, evlerin mutluluğunu bozan iğrenç günahlara kulaklarına kadar batmaktır),kendini düşünmek (fert olarak herkes yalnız kendi çıkarını,cemaat olarak her gurup yalnız kendi cemaatini düşünür, millet olarak her millet kendi ırkını üstün sayar, başkalarını küçümser, kendisinden zayıf olanı yutmaya çalışır), faizcilik yapmak ( Faizi meşru kabul etmek, alış verişin temeli saymak, faizciliği bütün kişi ve devletler arasında yaymak).

               *AVRUPALILAR, BU MADDECİLİĞİ BÜTÜN KOKUŞMUŞLUĞUYLA, ÖLDÜRÜCÜ MİKROPLARIYLA ELLERİNE DÜŞEN TALİHSİZ İSLAM ÜLKELERİNE DE AŞILAMAYA ÇALIŞMIŞLARDIR. DİĞER YANDAN, İLERLEME VE GÜÇLENME VASITASI OLAN İLMİ, TEKNİĞİ VE FAYDALI DÜZENLERİ İSLAM ÜMMETLERİNDEN SAKLAMIŞLARDIR.

             *Avrupalılar; açık saçık kadınlarını, içkilerini, tiyatrolarını, barlarını, sinemalarını, romanlarını, gazetelerini, hayallerini ve bütün çılgınlıklarını İslam ülkelerine soktular. Kendi ülkelerinde yapmadıkları cinayetleri Müslüman ülkelerinde yaptılar ve hoş karşılandılar.Bu paçavra yaşamayı Müslümanların zavallı zengin ve liderlerine üstün bir hayatmış gibi gösterdiler. (Risaleler, cilt:1 )