Sevgili okurlar,
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’nun ‘ hafif raylı sistem’ ile ilgili açıklaması, medyada büyük ilgi gördü. Daha yapılmadan gerçekleştirilecek projenin adı sorgulanıyor. Bu konuda maşallah güzel adlar da önerenler var. Hatta bu konuda bir de anket yapılacağı, alt başlık haber olarak ta okuyuculara ve vatandaşlara sunuluyor.
Haberi gazetelerde okuyunca gülümsedim ve 1965’li İstanbul yıllarına gittim. Elektrikle çalışan treyleybüsler vardı. Evet, şimdi de metrobüsler var. Metro çalışmaları ise sürüyor. İstanbul, yılların hatasını düzeltmek çabasında!
Türkiye çalkantılı siyasi tartışmalardan ötürü, kentsel gelişimi, hep arka plana itti!. Kentler alabildiğine göç aldı. Hele de İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer kentler..
Nüfus artınca, su ihtiyacı da arttı. Hele de toplu taşıma ihtiyacı, dar gelirli vatandaşların olmazsa, olmazı oldu.
Sakarya’nın il oluş tarihi 1954. O yıldan bu yana kent bir iki defa büyük deprem de gördü. Ancak işbaşına gelen belediye başkanlarının öyle ahım, şahım bir eseri kentte kendisini göstermiyor!.
Vizyonsuzluk,
Siyasi partilere çok bağımlılık,
Bütçesizlik,
İmkan ve kabiliyetlerin farkında olmamak,büyük projeleri hayata sokmayı engelliyor..
Son yıllarda yapılan özel sektöre ait eserleri de bir kenara bırakırsak, sökülen ve üretime nokta koyan fabrikaların yerlerine yapılanları da konu edersek, Türkiye Ziraai Donatım Kurumu alanının, park haline getirilmesi güzel oldu..Hiç değilse, kent merkezinde, halkın nefes alacağı bir alan yaratıldı.
1999 Büyük depremi sonrası, kentin kuzeye doğru taşınması, Serdivan tepelerinin iskana açılması, Sakarya Üniversitesi’nin büyümesi, gelişmesi de artı puan olarak kente mal edilebilinir.
Kentsel Dönüşüm Projeleri’nin hayata sokulduğu şu günlerde, ‘Adapazarı Dörtyol Sanayi Çarşısı’ için, bir projenin konuşulmaması büyük eksiklik. Zaman, zaman gündeme gelen, ama bir türlü ele alınamayan bu bölge çirkinliklerini koruyor.
Sakarya Nehri üzerine, yıllar sonra bir eserin oturtulması da hiç yoktan iyi bir gelişme..

* * *
Asıl meseleye gelecek olursak, şunu söyleyebiliriz ki, merkezde kurum ve kuruluşlar birbirinden çok uzak noktalarda bulunuyor. Vatandaş için, bu durum bir kere zuldür!. Üniversitesi bir köşede, hastaneleri dağınık adreslerde, vergi daireleri başka, başka yerlerde, çarşısı merkezde olan bir kent görünümünde Sakarya!
Görüntü bu!
Yani, bir işiniz olsa, o işiniz için bir gün ayıracaksınız!..
Valilik işi bir günde,
Hastane işi bir günde,
Sigorta işi bir günde,
Karakolda pasaport işi bir günde,
Üniversite işi bir günde halledilecek gibi değil.
Böyle bir kentte kurulacak olan raylı sistem, temel noktalar arasındaki zamanı kısaltacak şekilde yapılandırılmalıdır.. Yani isimden önce, bu sistemin güzergahı çok önemli.
İnşallah, geleceğe dönük projeler planlanmıştır..

* * *
Bakınız, Avrupa başkentlerinde, metrolar ile hafif raylı sistem buluşturuluyor. Metrobüs sistemi es geçilmiyor. Tren garları kentin belli üç yerinde bulunuyor. Bu noktalar, aynı zamanda kentin tarihi noktaları olarak biliniyor. Kentlerarası yolcu taşıyan otobüsler ise tren garlarından kaldırılıyor. Bu çok katlı merkezler tam bir kompleks olarak düşünülmüş. Bankalar, alışveriş merkezleri, hatta resmi kurumlar, bu merkezlerde toplandığı gibi tren, tramvaylar, otobüsler, kentlerarası taşımacılık, bu merkezlerden gerçekleştiriliyor.
Sakarya coğrafi konumu olarak, çok uygun bir toprağa sahip!. Bu avantajı da kullanarak, kent altyapısına dokunmak gerek.
Hemen belirtmeliyim ki, bu hafif raylı sistem kenti şimdiden kucaklamalı..Geleceğe dönük hazırlanmalı..Paran kadar yap..Projenin ucu açık kalsın..Paran oldukça gerisini getir..Yani bölüm,bölüm bu iş yapılabilinir..
Avrupalılar, büyük projelerini böyle hayata geçiriyor..
Mutlaka kenti yönetenler düşünmüş, tartışmış ve planlamışlardır..
Adapazarı Tren Garı, yerine böyle Avrupai bir kompleks yapılabilinirdi.
Treni buradan start alan, otobüsleri buradan kalkan, hafif raylı sistemi buraya uğrayan, esnafı ile, bankaları ile büyük bir kompleks..
Ve buradan kentin uç noktalarına ulaşan raylı sistem..
Bir o baştan, bir o başa..Bir öte baştan bir beri başa..
Ey kentlim, sen tarihe damga vuran eserlerinle çok yaşa!