— EVET, her konuda ele veririz ‘talkını’; AMA kendimiz yutarız ‘salkımı’…
— EVET, politikacıları pek sevmeyiz; AMA milletvekili olmak için can atar ve uğrunda servet harcamaktan kaçınmayız.
— EVET, zâlimleri pek sevmeyiz; AMA zâlimlerin zulümlerine pek ses çıkarmayız.
— EVET, her türlü kirliliğe karşıyız; AMA kendimiz her türlü kirletme faaliyetimizin farkında olmayız.
— EVET, kurban kesilmesine karşıyız; AMA kurban derilerinin illâ birilerine verilmesini isteriz.
— EVET, namaz ve niyazla ilgimiz yoktur; AMA kutuplarda namaz konusunu tartışmayı severiz.
— EVET, her konuda bilim adamları ‘böyle söylüyorlar’ deriz; AMA kendimiz onların söylediklerine itibar etmeyiz.
— EVET, kendimize öğüt verenleri pek sevmeyiz; AMA kendimiz öğüt vermekten hiç kaçınmaz, hatta zevk alırız.
— EVET, elektrik enerjisini isteriz; AMA rüzgâr tribünlerinin kurulacağı yüksek tepelerdeki ağaçların kesilmesine oraya yol yapılmasına karşı oluruz.
— Elektrik enerjisini isteriz; AMA termik santrallerinin kurulacağı kömür alanlarının açılıp kömür çıkarılmasına karşı oluruz.
— EVET, elektrik enerjisini isteriz; AMA barajların kurulacağı akarsuların önünün kapatılmasına, set çekilmesine karşı oluruz.
— EVET, ülkemizde çok fazla ‘tatil günü’ olduğunu rahatlıkla söyleriz; AMA hafta ortasına gelen tatillerde hafta başı ve hafta sonundaki ‘yarım günleri’ tatil etmeyen hükümetleri topa tutar, ‘halk düşmanı’ ilan ederiz.
— EVET, bankaların ‘soygun aracı’ olan kredi kartlarına düşmanız; AMA hepimizin birkaç bankaya ait kredi kartlarımız vardır ve bunarı taşımaktan zevk alırız.
— EVET, 200.000 TL değerinde lüks bir JİP alırız, hava atarız ve caka satarız; AMA ‘çok yakıyor’ diye LPG cihazı taktırırız.
— EVET, çok lüks bir arazi aracı satın alırız; AMA ‘çamur olmasın, kirlemesin’ diye asfalt yol ve otoban dışına çıkmayız.
— EVET, camiyle, din veya diyanetle hiçbir ilgimiz yoktur; AMA ülkenin cami sayısı, mescit sayısı, Kur’an kursu sayısı ve diyanet görevlisi sayısı bizi ciddî ölçüde ilgilendirir.
— EVET, birkaç eve veya apartman dairesine, bir yazlığa, makul fiyatta bir arabaya, aylık muntazam bir gelire ve yeterli miktarda para-pula sahip oluruz; AMA kendimizi hâlâ fakir sayarız.
— EVET, Yalan söyleyenleri sevmeyiz; AMA yalan söylemekten de geri kalmayız.
— EVET, herkesin sorumluluğunu bilmesini isteriz; AMA kendimiz sorumsuz sorumlu olmaktan mutlu oluruz.
— EVET, ‘para elin kiridir’ deriz; AMA uğurunda adam öldürmekten çekinmeyiz.
— EVET, kapitalizmi ve kapitalistleri sevmeyiz; AMA kapital uğruna akıl almaz bir savaş veririz.
— EVET, ‘aptal’ kişileri sevmeyiz; AMA kendimiz ‘aptallık’ yapmaktan kaçınmayız.
— EVET, çalışmayanları sevmez hor görürüz; AMA kendimiz çalışmayı sevmeyiz.
— EVET, nükleer santralleri istemeyiz; AMA elektrik enerjisinden de vazgeçemeyiz
— EVET, israfı sevmediğimizi söyleriz; AMA sadece İstanbul’da milyonlarca ekmeği her gün çöpe atarız.
— EVET, piknik yapılan yerleri kirletenleri çok kınarız; AMA kendimiz piknik yaptığımızda tüm atıklarımızı ve çöpleri orada bırakırız.
— EVET, toplu taşıma araçlarının faziletlerinden dem vururuz; AMA özel arabamız olması için tüm imkânlarımızı seferber eder, paramız varsa arabasız duramayız.
— EVET, kendilerini ‘tanrıcık’ sananları sevmeyiz; AMA bazen kendimiz de ekabirlenmeye başlarız.
— EVET, şehirlerin park ve bahçelerinin temiz ve bakımlı olmasını isteriz; AMA orada yediğimiz tüm kabuklu yemişlerin kabuklarını, poşet ve meşrubat şişe ve kutularını ortalıklara saçarız.
— EVET, televizyonların ‘uyduruk’ programlarını sevmeyiz; AMA seyretmekten de geri kalmayız.
— EVET, dünyada temiz içme suyu kaynaklarının tükenmekte olduğunu biliriz; AMA arabalarımızı bol içme suyu ile yıkarız.
— EVET, dünyada sera gazı etkinisin gittikçe yoğun bir şekilde hissedildiğini biliriz ve söyleriz; AMA ne parfümlerden, ne kozmetik kullanımdan ve ne de klima ve buzdolaplarından vazgeçeriz.
— EVET, ülkemizde namaza karşı olanlar, ezandan hoşlanmayanlar ve başörtüsüne düşman olanlar vardır ve olması da doğaldır; AMA bunlar, her ne hikmetse, Türkçe namaz kılmanın meziyetini, Türkçe ezanın güzelliklerini ve çağdaşlığın iyiliklerini anlata anlata bitiremezler…
— EVET, önemli bir makama getirildiğimizde, ilk iş olarak, hemen birkaç tane danışman, müşavir ve benzeri unvan taşıyan insanlar ile üniversiteyi yeni bitirmiş ve ayak işlerini yürütecek kabiliyetli gençleri görevlendiririz; AMA o görevden götürülünceye kadar, gençleri eşek gibi çalıştırır, her şeyi en işi şekilde kendimiz bildiğimiz için, diğer grevlilerin hiç birine, hiçbir şekilde, hiçbir konuyu danışmaz ve istişare etmeyiz.
Hâsılı Vel Kelâm:
EVET, EVET…
BİZ, İŞTE BÖYLEYİZ!…
KARŞIYIZ/SEVMEYİZ/İSTEMEYİZ… AMA…
YA SİZ?
SİZ, NASILSINIZ?