SATSO eski başkanlarından Erol Hacıeyüpoğlu (Öztürk), Güngörzade Cevdet Efendi’ye, çimento fabrikasına karşı çıkışandan dolayı methiyeler düzmüş… İyi de yapmış. Bilinir ki, marifet iltifata tabidir… Kim yaparsa yapsın, şehrimizin geleceğine indirilmiş bir darbe olacağı, bilim adamlarınca belirlenmiş çimento fabrikasını getirip, Sakarya gibi her yerinden bereket fışkıran topraklar üzerine oturtmak, ne yapana ne yaptırana ne de bu il ve de bölgeye yarar getirir. Batılı ülkeler çimento fabrikalarını kapatıp, ikinci ve üçüncü dünya ülkelerine yatırım yapıyor… Bunun altında yatan gerçekler incelense, bir eli yağda bir eli balda olan zengin işadamlarının Sakarya’ya çimento fabrikası kurma eğiliminden vazgeçeceğine inanırım daima… O nedenledir karşı çıkışımız… Bu konuda konuştuk Erol Başkan ile… Yani sorun sadece Güngörzade Cevdet’in değil, bu ilde eli kalem tutan herkesin sorunu… Bu minval üzere uzayıp gitti SATSO eski başkanı Erol bey ile sohbetimiz… Bu konuyla ilgili gelişmeler üzerine uzayıp giden sohbetimizden müstefid olacağına inandığımız Erol Başkan’a, gösterdiği hassasiyet nedeniyle “Manolyalar” gönderelim istedik…
PARA İÇİN CANA KIYANLAR
Avrupa Birliği uyum yasaları gereği, idamı çıkardık yasadan, patladı gitti cana kıyımlar… Adam 15-20 sene yatıyor ya da bir aftan çıkıyor dışarı… İçerde yatmaktan ders alacağı yerde, içerden memnun kalmış olacak ki, tekrar dönmek için yarım bıraktığı işleri de tamamlıyor (!) ve dönüyor mutlu yuvasına! Son yıllarda basit alacak verecek davaları için dahi sıkılıyor kurşunlar… Yasalar caydırıcı olmadıktan gayrı, böylesi cinayetlerin ne sonu gelir ne arkası kesilir… Adam öldürmenin ne demek olduğunu bilseler, hiç kıyarlar mı canlara, şu ya da bu bahanelerle… Bu nasıl bir insanlık anlayışı, nasıl bir barbarlıktır çöz çözebilirsen… Akrabanın akrabaya ettiğini, akrep yapmaz derler… El Hak, doğrudur! Öyle olmasaydı eğer, yeğen amcasına ve ortağına nasıl sıkardı seri şekilde o kurşunları Beşköprü’de… Genç yaşta elini kana bulayarak hem kendini hem de yakınlarını yaktı, zanlı… Allah tüm insanları bu cinnet halinden muhafaza buyursun diyerek, yetkililere caydırıcı yasalar koymaları ve bu barbarlığın durması adına Bizim Bahçe’den uyarı çiçeği “Zambaklar” gitsin istedik.
ERDAL BAŞKAN’IN FİGANI
Erdal Taşkın başkanlığını açıkladığında ne konuştuysak, kongre kararını alıp başkanlıktan çekileceğini söylediği önceki günkü sohbette de aynı konuları dile getirdik. Zor iştir bu şartlarda Sakaryaspor’da görev almak… Kaybedeceği hiçbir şeyi olmayan ancak bir şeyler kazanmayı düşleyen bir başkan anlayışıyla, Sakaryaspor nereye varır? Çok şeyler yapmayı ümit ve vaat etmişti Taşkın Başkan. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Hem emeği, hem parası, hem de zamanı gitti. Elde ne kaldı, “Düşüren başkan” söyleminden gayrı… Şimdi figanın faydası yok. Bundan sonra Sakaryaspor’u kendi haline bırakmayıp “Biz varız” diyenlere dikkat edin ve Sakaryaspor’un geleceğini düşünün. Sakaryaspor öyle büyük bir kulüp ki, ölüsü bile paylaşılamıyor. Erdal Taşkın sonrasında kim, neye, niçin talip olacak; bakın, görün ve düşünün… Ki ne demek istediğimiz net şekilde anlaşılsın. İyi niyetli başkan ve yöneticileri tenzih ederek derim ki, “Çekin kirli ellerinizi Sakaryaspor’un üzerinden” ve şans verin Sakaryaspor’a kendisine layık olacak yöneticiyi seçmesi için… Bu duygularla Sakaryaspor’a emeği geçen herkese ve kesime Bizim Bahçe’den şans çiçeği “Papatyalar” gidiyor.