AK Parti demedim, AKP dedim…

PKK gibi biri dıştan diğeri içeriden memleketi bölmeye çalışan, hakkı hukuku adaleti cebinin yahut ihalenin sonucuna göre belirleyen o bencil, o  sadece kendini düşünen münafık mizaçlı taşeronları kastettim...

Hani her belediyede ellerini ovuşturan, yarın bir gün seçilmezsek  yahut koltuk elden giderse kaygısıyla yedeklerini stoklayan, kaz gelecek yerden tavuk esirgemeyen, sonradan görme, kapılarda işi olsun diye yatan tipleri kastediyorum...
Her ihalede, her kamulaştırmada tapu dairelerinden çıkmayan, ilaç mümessilleri gibi oda oda dolaşıp fırsat kollayan tiplerden...
Mitinglerde bas köşede duran, bol bol fotoğraf çektirerek “Ben de hizmetinizdeyim” mesajı veren, ehliyet ihlâs ve sadakati Euro ile hesap eden tipleri kastediyorum AKP derken…
Davasız, şuursuz, ipsiz, sapsız, kravatlı ve düzgün konuşmaya çalışan ama bunu beceremeyen tipler...
Yeterince anladınız sanıyorum...

Yoksa AK Partili demek bir davası olan demektir…

Az da olsa davasına inanan insanımız, şuurlu dava adamları var elbet…

Zaten hep azlar değerlidir…

Madenler arasında elmas azdır, en değerli odur…

İnsanlar arasında âlimler azdır, en değerliler onlardır…

Allah’ın kanunu böyle icra eder; kâinatta azlar değerlidir…
Bütün dünyayı dize getirdi Reis de bir bunlardan kurtulamadı maalesef!
Zaten pilavın içindeki siyah taştan değil beyaz taştan korkun diye boşuna dememişler…
Cumhurbaşkanının tüm zaferlerinde hep ayağına dolanan bu tiplerden millet çok çekti…

Daha önceki seçimlerde verilen tepkinin biraz daha somut örneğidir meclis dağılımı...
Yani, “Başımız sana feda Reis ama bu ekibin yalnız bırakılmaması gerek” mesajıdır meclis oranları…
Mesaj, vekilinden belediye başkanına, il ilçe başkanlarından muhtarlara kadar ulaşmıştır, bu da ameliyat yakın demektir Reis için...
Ama kolay değil bu iş…

Kavun değiller ki milleti tek tek koklayıp alsın Cumhurbaşkanı...
Aradaki çürük aracılar için yazıp çiziyoruz da nihayetinde tam da ittifaka yakışır bir oran oldu…
Biz İttihad-ı İslam yani “İslam birliği ve kardeşliği” derken çeşitlilikten bahsediyoruz…

Sadece AK Parti olsun gerisi olmasın anlayışı yanlış elbet… Şoför Erdoğan olsa iyi olur tabi, yolcular fark etmez...
İnşallah siyaseten ittifakın arkasından cemaatlerin, cemiyetlerin, oda’ların, kulüplerin bile birlikte çalışmaları bahsettiğimiz İslam ittifakının hızlanmasına yol açacaktır...
Ümit ederiz önemli vazifelerini fark eden MHP, “Biz olmasak hiçsiniz” gururuna kapılmaz…

Bu milletimiz için biraz duraksamaya sebebiyet verse de artık yükselişin önünde engel değildir...
Artık ata yadigârlarına adım atmaya da, Ayasofya’da namaz kılmaya da bir adım daha yaklaştık…

Bu birlikteliğin kalitesini her alanda artırmak milletin vazifesi, önümüzü açmak da ittifakın…
Birlikten kuvvet doğar, ümmetin ekseriyetin ittifak ettiği meseleleri Allah boşa çıkarmaz...

Hayırlısı bakalım…