İlimizin prestij otellerinden olan, sahipliğini tanınmış ve saygın işadamı Kenan Sakallıoğlu’nun yaptığı Elmas Garden Inn Otel’de, çekirdekten turizmci, bu işin yüksek tahsilini yapmış deneyimli bir genç işletmeci koordinatör olarak göreve başladı Barış Aruca...
Akdeniz ve Ege otellerinden deneyimli Barış Aruca, Kent Konseyi eski Başkanı, ANAP eski il Başkanı Arif Aruca’nın oğlu…
Uzun süredir ayrı kaldığı ilimize dönüşünde, aile özleminin de ağır bastığını söylemek mümkün…
Barış Aruca’ya yeni görevinde başarılı olması adına, Bizim Bahçe’den “Narçiçeği” gönderelim istedik…
GÜRSES AİLESİNİN ACISI BÜYÜK
Dün kalabalık cemaat eşliğinde Orhan Camii’nde ikindi vakti kılınan cenaze namazıyla, Serdivan aile kabristanlığında toprağa verdiğimiz Muharrem Gürses ile tanışıklığımız, mezunu olduğum Adapazarı Ticaret Lisesi’nde 1950’li yıllarda başlar…
Okulun tüm yazışmalarını başarıyla yürüten, güvenilir bir kişiydi…
Beş evladı vardı…
İlin en aktif işadamları arasında görmek bir yana, tanınmış bir avukat olan bu ara Sakaryaspor’da başkanlık da yapan İsmail Gürses’in babası Muharrem Gürses, efendi kişiliğiyle sevilir sayılırdı…
Bir süredir rahatsızdı…
Son aylarda pek çok dostumuzu aramızdan koparıp alan bir hastalıkla, hayata tutunmak adına mücadele ediyordu…
Emir büyük yerden geldi ve Muharrem Gürses de yalancı dünyaya konup göçenler kervanına katıldı…
Ona yüce Mevla’dan rahmet, kederli aile efradına acılarını paylaşır sabırlar dileriz…
BİR ADAPAZARLI SİTEMİ
Marmara Üniversitesi işletme mezunu Levent Sarıkaya, herhangi bir kurumda eğitimiyle ilgili bir işe girmek yerine, baba mesleği konfeksiyonculuğu seçmiş, marka değeri yüksek trikolar pazarlıyor Bağkur İşhanı’nda…
Devlete yıllarca hizmet verip emekli olan babası Ulvi Sarıkaya’nın adını verdiği işyerinde ticarete soyunurken Levent Sarıkaya, kız kardeşi Doç. Dr. Nilgün Sarıkaya da SAÜ İşletme’de hocalık görevini yürütüyor.
Ailenin dayısı, Zirai Donatım Fabrikası’nın 1950’li yıllardaki yenilmez futbol takımının golcü futbolcusu rahmetli Kırbaç Hasan’dan başlayıp, günümüze uzanan bir Adapazarı ve futbol sohbeti yaptık, baba Sarıkaya ile…
“Sokağa çıkmak canım istemiyor. Tanıdık kimse kalmamış. Şehir sanki bana olmuş yabancı…”
Ulvi Sarıkaya’nın sitemi, dinecek gibi değil…
“1950-60’lı yıllarda amatör lig maçlarını seyretmenin bir başka zevki vardı. Bunlar kayboldu… Artık maçları dahi izlemek gelmiyor içimden… O günleri özlüyorum” diyen Sarıkaya, ne kadar haklı olsa da değişimin önüne geçilmiyor bir türlü…
Gel de hak verme, yaşı 70’in üzerine çıkmış bir eski Adapazarlı olarak Ulvi babaya…
Bu doğrultuda sitem eden sadece o değil…
Çok sayıda olmasa da yer yer rastlarız, o eski Adapazarı özlemiyle dolup taşan yüreklere…
Onlara bu kalabalık dünyada asude bir ömür dileyerek, Bizim Bahçe yerine, şehir merkezini özellikle yaz boyunca açan çiçekleriyle mis gibi kokutan “Manolyalar” gönderelim istedik…