Asaf Terim bir zamanlar, Sakaryalı gençlerin bilardo ve tavla zevkine hizmet eden, o büyük depremde yıkılan Belediye İşhanı ikinci katındaki “Santral Kıraathanesi’nin” ocakçısı olarak çalışma hayatına başladı…
Demlediği tavşan kanı çaylar ve tatlı dili ile tanınan 1960 kuşağı gençlerinden biridir…
Hani o meşhur Bulvar turlarının atıldığı akşamlarda, yorulan gençlerin çarşıya bakan bölümde oturup gelen geçeni izlediği, tadına doyum olmayan çayların keyfini çıkardığı Santral kahvesinin ocakçısı olmak dahi, o dönemde önemli bir şeydi…
Spor camiası ile içli dışlıdır her daim…
Şehrimizin o dönemde en tanınmış camcı ve çerçevecisi, tren yolu birinci geçitteki dayısı İmdat’ın uyarısı ile ocakçılığı bırakıp manzara başta olmak üzere, her türlü resme çerçeve giydiren ince bir mesleği seçti…
O gün bugündür, işyerinde eski dostlarıyla sohbeti sürdürür kendine has, doyumsuz üslubuyla…
Askerde onbaşıydı…
Yeni gelen askerleri “Ben Asaf Terim! Beyler hepinize hoş geldiniz derim!” sözleriyle karşılayıp acemilerin sevgilisi haline gelen Asaf Terim’in yaşı 70’i çoktan aşmış…
İstiyor ki sokakları, meydanları, caddeleri pırıl pırıl ve sorunsuz bir şehirde yaşasın…
Bir çay içimlik sohbet uzayıp gider, ne zaman varsam o renkli işyerine…
Yine öyle bir sabah vakti birlikteydik “Zevkin Çerçevede” önceki gün…
“Size gazeteci olarak şehrin sorunlarını anlatmak düşer” deyip, açtı ağzını yumdu gözünü ve sıralayıverdi sıkıntılarını…
-Şu korna belasından kurtulamadı gitti şehir ve halkımız…
-Yaya yolları insanlar içindir. Gel gör ki bisiklet ve motosikletten geçilmiyor…
-Çark Caddesi olmuş yol geçen hanı…
-Başıboş köpeklerden halk tedirgin…
-Gelişigüzel atılan atık maddeler, korunmayan şehir mobilyaları ve bir türlü çözülemeyen park sorunu…
Bunları sıraladıktan sonra ilçemize, ilimize, ülkemize yakışmayan ve dahi bir türlü giderilemeyen sokaklara atılan balgam ve tükürükten dert yandı uzun uzun…
İşte böyle duyarlı bir Adapazarı sevdalısıdır Asaf Terim…
Sayıları giderek azalan bu şehrin derdiyle dertlenen, sevinciyle sevinip kederiyle üzülen insanlar arasında yerini alan Asaf Terim’e, çerçevelerini süsleyecek “Laleler” gitsin istedim…