-Sevgili okuyucularım,

-Bir yıl değil, on yıl değil,

-Yüz yıllar ne hızla  geçip gidiyor görüyorsunuz…

-Ben de bugün biraz geçip giden bu yüz yıldan, biraz da 42 yıllık Yeni Sakarya’lılığımdan sözedeceğim sizlere…

-Ama önce 1917’li yıllara gideceğim şimdi…

XXXXXXXXXXX

-Sevgili okuyucularım,

-1917 yılı bizim tarihle yüzleşmemiz gereken çok önemli bir sürecin başlangıcı, miladıdır aslında…

-1916’da Kut-ül Amare zaferini yaşayan Osmanlı Kuvvetleri’nin

1917’de (ikinci Kut Muharebesi 23 Şubat) Kut’u yeniden İngilizlere teslim edişleriyle başlayan zorlu yıldır…

-Ve ardından Bağdat’ın düşmesi ve İngilizlerin Bağdat’a girip oturması süreçleri…

-Hiç tesadüf-i değildir… Ve bunları bugün hiç kimse bilmemektedir…

-Ve yine; eğer ABD Başkanı Trump, ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıma kararını açıklamasaydı, muhtemelen 2017’nin Osmanlı’nın Kudüs’ü kaybetmesi’nin de 100’ncü yıldönümü olduğunu kimse hatırlamayacaktı. (9 Aralık 1917)…

-Muhtemelen 1918 yılının şu olayların 100’ncü yıldönümü olduğunu da hatırlamayacağız.

- 1 Ekim Şam’ın kaybı,

- 8 Ekim Beyrut’un düşmesi,

- 26 Ekim Halep’in düşmesi,

- 30 Ekim Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalanması.

- 2 Kasım İttihatçı liderlerin ülkeden kaçışları

- Çok çabuk unutuldu, çok çabuk unutuyoruz sevgili okuyucularım…

- Daha dün gibi;

-100 yıl önceki imparatorluğumuzun nasıl çöktüğünü, nasıl çökertildiğini ve hala üzerinde yaşadığımız coğrafyaya nasıl çekilmek zorunda kaldığımızı, yaşanan travmaların yüzüncü yıl dönümünde bile unutmayı tercih etmek pek sağlıklı olmasa gerek…

-Ama unutuyoruz…!

XXXXXXXXXXXXX

-Sevgili okuyucularım,

-2002’den 2017’ye….

-Ben bu geçen 15 yıla baktım dün…

-Bu 15 yılın tümünde de bu ülkeyi Ak Parti Hükümetleri yönetmiş…

-Sürecin büyük bölümünde direksiyonda hep Recep Tayyip Erdoğan var…

-Yani güçlü ülke, güçlü ekonomi sayın Erdoğan’la başlamış devam ediyor…

-Türkiye; hiç gelemediği yerlere getirilmiş, 70 cente muhtaçlıktan her yıl borç aldığı İMF’ye borç verir ülkeye dönüşmüş…

-Yani yeni, yepyeni güçlü bir Yeni Türkiye olmuşuz…

-Buda yetmemiş, dünya liderliğine koşan güçlü lideri ve ona inanan halkıyla CUMHURİYET TARİHİ’nin en kritik kararlarından biri alınarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçilmiş…

-Bunlar devam ederken şer güçler, iç ve dış düşmanlar boş durur mu sevgili okuyucularım.

-Onlarda zaten boş durmadılar ve gerçek yüzlerini 15 Temmuz’da sahneye koydular…

-Sonuç; Allah bu aziz millete yardım etti ve yine biz kazandık.

-O şer güçler tepe taklak gittiler…

XXXXXXX

-Sevgili okuyucularım,

-2017 bu güzel ülkemiz için ‘gerçek ötesi’ bir yıl oldu…

-Allah bize bir kez daha böyle kötü yıllar, acı dolu, göz yaşı dolu yıllar yaşatmasın…

-2018, hepimizin birbirimize inanacağımız güveneceğimiz bir yıl olsun…

-Benim tek arzum, tek dileğim budur…

-Tek bayrak altında kardeşçe yaşamak…

XXXXXXXXXX

YENİ SAKARYA’LILIK…

-Sevgili okuyucularım,

-Benim bu gazeteye ilk geldiğim yıl 02.01.1975’tir…

-Yani 42 yıl önce bugün…

-Deniz Matbaası sahibi Basri Kurt bey, kalfası Hamit Türkyılmaz, rahmetli patronumuz Hasan Uyar bey, gazetenin yazı işleri müdürü Yaşar Akşahin bey’le beni tanıştırdıkları ve gazetede işe alındığım ilk gündür bugün…

-Önce gazetede temizlik işçiliği, ardından kırmızı başlık basım işçiliği, ardından da muhabirlik ve bugünlere geliş…

-Allah (c.c)’nin bir hikmetidir benim bu aile ile tanışmam…

XXXXXXXXXXX

-Sevgili okuyucularım,

-1975’li yıllar…

-Küçücük ama çok güzel bir aileydik o dönemde de biz…

-Başımızda mükemmel bir patron, baba Hasan Uyar bey vardı. (Allah mekanını cennet eylesin.) Yeri hiçbir zaman doldurulamayacak bir insandı…

-Yanında ikinci baba dediğimiz Yaşar Akşahin

-Mesai arkadaşlarım, Hüseyin Komite (rahmetli oldu.) Cavit Dereli, Didar İbrahim, Topal Tahsin vs…

-Heyecan dolu nice birlikteliklerimiz oldu her geçen gün o küçücük gazetede…

-Unutamadığım yüzlerce de hatıra tabii…

XXXXXXXXX

GAZETECİLER

CEMİYETİ YÖNETİMİNDE DE

GÖREV YAPTIM…

-Sevgili okuyucularım,

-Sakarya’da ofset gazetecilik ‘Sakarya Gazetesi’yle başladı.

-Sakarya gazetesi yayın hayatına başladığında gazete Sakarya’da hazırlanıyor, baskısı İstanbul’da Günaydın Gazetesi’nde yapılıyordu.

-Bir dönem ben de orada gece muhabirliği yaptım ve ofset gazetenin kokusunu orada tadanlardanım.

-Ardından iki dönem Gazeteciler Cemiyeti Yönetim kuruluna girdim ve rahmetli Necdet Güngörsün, Zekai Erdal, Cezmi Hakman, Necdet Çardak ve Orhan Polat ağabeylerimle görev yaptım.

-Her bulunduğum yerde, kurumda Allah’a şükür kendimi ispat ettim ve başarılı da oldum…

-Derken sizlerle bugünlere ulaştık sevgili okuyucularım…

XXXXXXXXXXX

-Bakın, sanki dün gibi…

-42 yıl önce adım attığım gazetem Yeni SAKARYA’da yine sizlerle beraberim, sizlerle birlikte yaşama devam ediyorum…

-Yıllar, bizleri burada tuttu ama gazetemizdeki kadrolarımız hep yenilendi ve hep düzgün, istikrarlı kardeşlerimle çalışma imkanımız oldu…

-Bugün, 42 yılımı aynı havayı teneffüs ederek paylaştığım Zeki Aydıntepe ağabeyimle,

-Gazetemizin yayın hayatındaki başarılarına artı değer katan kardeşlerim, Levent Bayri, Arda Aydıntepe, Engin Arapoğlu, Cavit Dereli, Temel Yürek ve;

-Gazetemizin tüm birimlerinde görevli kardeşlerimle mükemmel bir yayın organı hazırlayıp sizlerle buluşturmanın keyfini yaşıyorum gerçekten…

-Bizleri yaşatan sizlere de bugün buradan bir kez daha şükranlarımı arzediyor hepinize saygılarımı sevgilerimi gönderiyorum sevgili okuyucularım…

-İyiki varsınız…

-Ve iyi ki hepimiz YENİ SAKARYA’lıyız

-Ne mutlu bize değil mi…?

-Aynı süreçleri birlikte yaşıyor, bu şehri birlikte paylaşıyoruz…