Türk futbolunun renkli çalıştırıcıları arasında yer alır Yılmaz Vural…

Yıllarca komşuluk yaptık onlarla, bugün Adapazarı Belediyesi’nin bulunduğu semtte…

Top oynamayı seven, ele avuca sığmaz bir çocuktu Yılmaz Hoca…

Büyüdü, evlendi, çoluk çocuğa karıştı…

Futbolcu olmayı çok arzu ediyordu ama başarılı olamadı…

Daha sonra Almanya’ya gitti…

Orada da futbolla ilgilendi…

Katılmadığı kurs, almadığı teknik direktörlük belgesi kalmadı…

Bir ara Almanya’ya kampa giden Galatasaray’ın hocası Özkan Sümer’in çağrısı ile sarı kırmızı kulübün Almanya programında yardımcı oldu…

Özkan Sümer, Yılmaz Hoca’yı sevdi…

Dönüşte onu da getirdi ve bundan sonra hayatı değişti Yılmaz Hoca’nın…

Malatyaspor’da birlikte çalışmaya başladılar…

Özkan Sümer ilk yarı dolmadan takımdan ayrıldı, görev Yılmaz Hoca’ya verildi…

Şansını iyi kullandı ilk denemesinde Yılmaz Hoca…

Başarılı olunca Malatyalı yöneticiler Yılmaz Hoca ile devam kararı verdiler…

Ve böylece yeni ve çiçeği burnunda bir teknik direktör katıldı Türk futbol camiasına…

O gün bu gündür Sakaryaspor dahil, üç büyük kulüp hariç pek çok takımda teknik direktör olarak görev üstlendi…

Kiminde başarılı oldu, bazısında olamadı…

Bu sezon yolu Adana’ya düştü…

Bir takımını yine Sakaryasporlu bir hoca olan Engin İpekoğlu’nun Süper Lig’e taşıdığı Adana’nın en sevilen ve de köklü takımı Adanademirspor’la anlaştı…

Mukavele üç aşamalı idi…

İlkinde teknik direktör olarak belli bir para, artı maaş…

İkincisinde Süper Lig’e çıkılınca alınacak para ve prim…

Nihayet üçüncüsü de gelecek yıl da takımın başında kalması…

Bütün bunların toplam maliyeti yaklaşık 5 milyon TL’yi (5 Trilyon) buluyordu…

İşte bu büyük mali proje finalde atılamayan penaltılar sonucu uçup gitti…

Üzüntü büyüktü tabii ki…

Evine kapandı Yılmaz Hoca…

Sakaryaspor girdi devreye, Başkan Gürses ile…

Onun için teselli olacak bir teklifte bulundu…

Ancak kısa bir süre önce Sakaryaspor’a hizmet eden ve içinde bulunduğu durumu en iyi bilen bir kişi olarak yeşil siyahlı kulübün onu tatmin etmesi zordu…

Hedefi Adanademirspor’un imkânlarını sunacak bir üst grup takımını çalıştırmak olunca bu düşünce doğrultusunda, yeşil siyahlı kulüple anlaşması da hayli zor, hatta imkânsız hale geldi…

Sakaryaspor Başkanı İsmail Gürses’in takip ettiği yol, Selo başkanın izlerini taşıyor…

Oysa görüldü ki üç yıllık sürede başarıya yakınlaşma olmasına rağmen sonuç bekleneni vermedi…

Sakaryaspor adına mutlaka iyi düşünüp sağlam adımlar atarak sporseverleri heyecanlandıracak güçlü bir takım kurmak gerekir ki şampiyonluk havası yakalanabilsin…

Bunun için de tanınan, çevresi olan, güvenilir bir teknik sorumlu ile anlaşmakla işe başlanmalıdır önce…

Alt kadroyu hazırlayan yönetimde şimdi bir üst akla ihtiyaç var görüşü hakim…

Onun içindir atılan adımlar…

Bu konuda zaman israfına gerek yok, tez elden hareket edilmelidir ki atı alan Üsküdar’ı geçmesin…

Sakaryaspor’a, başkanına bu düşünceler doğrultusunda “yeşil siyah laleler”, Yılmaz Hoca’ya şansının açık olması adına “siyah güller” gönderelim istedik Bizim Bahçe’den…

 

TAŞ AİLESİNİN ACISI BÜYÜK

Yeni Camii Öner Ticaret’in başarılı müdürü Sedat Taş’ın babası Fuat Taş da yalancı dünyaya konup göçenler kervanına katıldı dün…

Emekli bir öğretmen olan Fuat Taş, 87 yıllık bir koca ömrü geride bırakıp veda etti hayata…

Uzun süredir tedavi gördüğü biliniyordu…

Rahmetli Taş bugün öğle vakti Pamukova Cihadiye köy camiinde kılınacak cenaze namazı sonrası toprağa verilecek…

Ona Yüce Mevla’dan rahmet, kederli aile efradına ve Sedat Taş’a acılarını paylaşır sabır ve başsağlığı diliyoruz…