On bir ayın sultanı Ramazan geldi, hoş geldi…

Aynı zamanda piyasalara da hareket ve bereket geldi…

Şehrin her köşesinde camiler ışıl ışıl…

İnsanımız çok özlenmiş olmalı ki Ramazan ayını, teravih namazları ile dolup taşıyor camiler…

Görev yapan imam ve müezzinler de bu nedenle daha bir azimli, istekli ve de mutlu bir hava içerisinde eda ediyorlar hizmetleri…

“Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden azat” olan, her günü farklı bir zenginlik içeren, fakirin, garibin, kimsesizin doyduğu; yardımlaşmanın, dayanışmanın ve huzurun tavan, adi suçların, öfkenin, kinin, nefretin dip yaptığı; bilinen bilinmeyen sevabın harman olduğu bu mübarek ayı her yönüyle ruhuna uygun yaşamanın fazileti, elle tutulur, gözle görülür bir şekilde ve de bir sihirli iklim içerisinde yaşanıyor…

Aç olanın doyduğu, çeşit çeşit ikramların ortaya konulduğu sahur saatine doğru yapılan etkinlik ve sohbetlerle bir kat daha anlam kazanan gecelerin esatir-i havasını bir başka yerde aramak ve bulmak beyhude…

İşte böyle bir ay yaşanıyor serin haziran akşamlarında, bu defa…

Dileğim o ki, hayırlı ve dahi bereketli olsun…