Şehrin içme suyu yanında, belli ölçüde enerji ihtiyacını da karşılayacak bir yapılaşma olan Akçay Barajı’ndan çok önce gündeme geldi, Ballıkaya Barajı...
“Yapımına başlandı, başlanacak, başlanıyor” derken, aradan yıllar geçti ama bir türlü devreye sokulamadı gitti...
İlin yüz yıllık, belki de 150 yıllık su ihtiyacını karşılayacağı varsayımı üzerine bina edilecek Ballıkaya Barajı’nın yeri konusunda doğan ihtilaf, henüz tam anlamıyla giderilebilmiş değil, ne yazık ki...
Toprak sahiplerinin konuya yaklaşımı sorun olunca “Sapanca Gölü’nün” hali ortada iken halkımız, yetkililerimiz ve SASKİ’nin işi giderek daha da zorlaşıyor...
Ballıkaya aslında, tükenişi bir yana kirliliği ile de insanı düşündüren Sapanca Gölü’nün boşluğunu dolduracak yegâne projedir...
Her zaman yazıyor ve söylüyoruz...
Cazibe ile şehre ulaşacak temiz, ucuz ve içilebilir su olması nedeniyle büyük bir ihtiyacı giderecek ve ilimize serinlik sağlayacak...
Ballıkaya Barajı Projesi’ne set olmak, muhataplarının omuzlarına bir büyük ağırlık olarak yükleyecektir, o taşınması zor vebali...
Bu konuda yetkilileri yoranlar, zorlayanlar bilsinler ki yapımına başlanılan baraj aynı zamanda “Su gibi aziz” yapar emeği geçenleri ve kolaylık sağlayanları...
Bu konuda her olumsuz haber beni koca bir il ve bölge adına yoruyor, yıpratıyor ve de üzüyor...
Sapanca Gölü’nü elbirliğiyle bugünlere getirdik...
Son pişmanlığın fayda etmeyeceği günlere doğru giderken, alternatif su kaynağı olarak belirlenen ve yapılaşması, plan-projesi derken, inşaat safhasında bekletilen Ballıkaya Barajı’nın dramatik gelişimi ve hala arsa sahipleriyle uzlaşılamayışı son derece üzücü, bir o kadar da düşündürücü olsa gerek...
Biz her fırsatta, karamsarlıkta ve kötümserlikte sığınılacak bir liman olarak devreye girmesini beklediğimiz Ballıkaya Barajı’nın bir an önce sorunlarından arınıp, suyunun ilin çeşmelerinden gürül gürül akacağı günlerin beklentisi ve dahi özlemi içerisindeyiz, hâlâ...
Bu duygularla hem yetkililere, hem de o yöreye farklı bir zenginlik katacağı inancını taşıdığımız Ballıkaya Barajı’na yol verecek arsa sahiplerine, Bizim Bahçe’den “Mor sümbüller” gitsin istedik...
MARİFET, İLTİFAT VE SEDAŞ...
Bizim insanımız ne hikmetse güzel olanı görmezden gelir, aksine çirkine tahammül göstermez; feryadı figanı ile isyan eder adeta...
Özellikle kamu kurum ve kuruluşlarıyla münasebette görülür çoğu kez, böyle sert tenkitler...
Karalamada, suçlamada sabırsız ve acımasız oluruz da, yapılan güzellikleri takdirde aynı hassasiyeti göstermeyiz, her nedense...
Bu defa öyle olmadığını gösterir bir haber düştü Bizim Bahçe’ye...
Tekeler Mahallesi İnce Sokak sakinlerinden SEDAŞ’a gelmiş bir iltifat var...
Şu mübarek Ramazan gecelerinde sokaklarını karanlıktan aydınlığa çıkaran arızanın kısa sürede giderilmesiyle hayli mutlu olmuşlar...
Sevinçlerini bizimle paylaşarak, çalışmalarının daha da yoğunlaşması için SEDAŞ arıza ekibine iltifatta bulunarak, marifetlerine hız vermek istemişler...