ALAK SURESİ; 9-10 - Namaz kıldığı zaman, bir kulu engelleyeni gördün mü?
Emekli vaiz Mustafa Dinç buyurdu k, yolda eli, kolu, ayağı ve gözü olmayan insan görürsünüz ama başsız insan göremezsiniz. İşte namaz da insan da ki baş hükmündedir. Namazın dinde ki yerini tartışmak, dini tartışmak demektir.
Sefer ve namaz meselesi ise fıkhın mesai alanına dahildir. Bu konu da yasaklayıcı olmanın dinde hiçbir yeri yoktur.
Seferde iki türlü namaz kılınır. Birincisi imkânlar dâhilin de her namazı kendi vaktinde kılmaktır. Diğeri ise (Hanefi mezhebin de hacda) diğer mezheplerde ise sefer de cem dene iki namazı bir arada kılmaktır. (öğle ile ikindiyi ve akşamla yatsıyı birbirinin vaktinde ) Namazı ve namaz kılanı engellemek ise İslam’a müntesip olmayışın davranışıdır. Kılmamaktan daha ağırı, ise kıldırmamaktır.
Namazı kılmamak gibi bir ruhsat ve izin asla mevcut değildir. Sadece kâfirlerle yapılan savaşların sıcak anında namazlar kazaya kalmıştır.
Durun ey kalabalıklar vakti namaz geldi.
Ramazan da bu haberler dinin kemaline hizmet etmemektedir. “Herkese kendi ameli yakışır”
PİDE KUYRUĞU
Kuyruk kelimesi yakışmadı, pide sırası demek daha şık olur ama söylem bu. Fırınlar Ramazan’daki sosyal hayatın en canlı göstergesidir. Ekmek yerine sade, yumurtalı, susamlı, kıymalı ve peynirli pide satışların canlı ve sıcak yapıldığı yerler ne hoş manzara oluşturur. Sıra sohbetleri ve tanışmalar. Belki de mahalleliyi ilk defa orada görmektedirler. Sıra sabır mesleğidir. Arabistan’da olsa kadın ve erkek sırası ayrı olurdu. İtiş kakış olduğunda daha korunaklı olurdu.
Ramazan sofralarımızda fırın kokusunu ve lezzetini oluşturur. Yaklaşık bir saat kala iftara fırın önlerinde insanla kalabalıklaşır. Kabalaşmadıktan sonra kalabalık güzel şeydir. Onlar camilerin öncü cemaati gibidirler.  Bu sebepledir ki, pide alırken anne ve babalarınıza veya komşularınıza da alabilirsiniz
“Hediyeleşiniz ki birbirini sevesiniz. Nebevi sözü gerçekleşsin. 5 liraya elde sevgi, imanın ve ramazanın sevgisidir. Değeri ölçülmez. İftar veremeyenler iftarlık hediye ederler, olmaz mı?
Pide sırası sevgi, sabır ve ikram sırası olsun. Afiyetle yiyin ve yedirin.
TERAVİH KAÇ SELAMDA KILINMALIDIR
Namazlar ilahi ve tevkifidir. İnsanlar bir şey ekleyemezler. Sözün özü ülkemizde teravih genelde dört rekatta bir selam ile kılınmaktadır. Ama işin aslı bu değildir.
Resulullahın tavsiyesi iki rekatta bir selam vererek kılınmasıdır. Uygulamada bu yönde olmuştur. Benim görev yaptığım son iki camide uzun yıllardır böyle eda ettik, bir sıkıntıda çıkmadı.
Diyanet işleri namazın aslını tavsiye ederek iki rekatta bir selamla kılınmasını istedi ve emretti. Teşekkürler. Gelgelelim bazı alışkanlıklar sebebiyle ister görevli ve isterse cemaat tarafından olsun bu istek hoş görülmedi. Bazı camilerde uygulandı, kiminde geri adım atıldı ve isteyenin isteğine bırakıldı.
Cemaat düşen görev hocası iki rekatta bir kıldırıyorsa ona teşekkür edip buğuz etmemesi, eğer böyle kıldırmıyorsa hocasından namazın aslına uygun kılınmasını istirham etmelidir.
Bir çay içimlik vakti almayan uygulamanın sünnet olduğunu unutmayalım.
“Kim peygambere itaat ederse, Allaha itaat etmiş olur” Ayet.
HATİMLE NAMAZ KILMAK
Kur'an'ın tamamını okumaya hatim denir. Ramazan da Mekke ve Medine de bulunanların o mübarek beldelerde teravihin hatimle kılındığını görürler. Diğer teravihlerden vakit olarak uzunluğu bizim camilerimizde 15 veya 20 dakika civarındadır. Korkulacak ve dayanılmayacak bir durum değildir. En fazla iki ya da üç çay içimi vakit almaktadır. Öncelikle bu camilerin cemaatini tebrik ederiz. Daha sonrada Kur’anı kıyamda ve ezbere okuyan gerçek hafızlarımızı tebrik ederiz.
Hamd olsun bana beş gece / beş cüz kıldırmak nasib oldu. Tamamına ermek dileğiyle.
İşte Hatimle teravih kılınan camilerimiz;
11 İlçemizde 15 Ayrı Camide Hatimle Teravih Kılınacaktır:
Adapazarı; Ağa Camii, Orta Camii ve Hidayet Camii
Akyazı; Gaziosmanpaşa Camii
Arifiye; Yeşilkubbeli Camii
Erenler; Mehmed Zahid Kotku Camii ve Örnek Mescidi
Ferizli; Sönmezışık Camii
Geyve; Tarhan Vakıf Camii
Hendek; Orta Camii ve Yeni Mahalle Selimiye Camii
Karapürçek; Mehmet Akif Ersoy Camii
Kocaali; Fiskobirlik Mescidi
Sapanca; Buhara Camii
Serdivan; Albay Şükrü Arıcı Camii
Sizde bir akşam olsun hatimle değilse bile bir cüzle bu namazın tadını tadınız.
OĞUL, KIZ, GELİN, DAMAT VE TORUNLAR
Yukarıda sayılanlar hem birer nimet ve hem de birer imtihan vesiledir.  Hepsi Allahın ikramıdır. Bu akrabalarla geçimin ana esasları, sevgi, merhamet, adalet ve ikramdır. Darılmamak asla olmamalıdır. Gelin oğlan ailesine emanet, damat da gelinin ailesine emanettir. Öyle olmalı ki gelin kaynanasına ve kayınpederine imrenmeli, damat da eşinin ebeveynine imrenmelidir. Güzel ahlak uygulamalarıyla iki büyükler birbiriyle yarışmalı ve güzel örnekler oluşturmalıdır.
Acaba gelinim ve damadım benim hakkımda olumlu düşünüyor mu diye düşünmeli ve emanetlere bu gözle bakmalıdır. Kaynana ve kayınpeder olmak aile hocası, muallimi olmaktır. Onlar talebeliği kabul etmese dahi bizden gördükleri onları bu gün değilse de gelecekte etkileyecektir.
Torunu sevip anasını ve babasını sevmemek olur mu? Kız ve gelin haklar bakımından eşit olmaları gerekmez mi? Damatla ve devletle kavga olmaz derler. Kavga etmeden devlet, damat olmayı öğrenmeliyiz.
Sayın Valimiz Mustafa Büyük beyin ifadesiyle; eve damat gelince her şey titrermiş. Koyun, keçi, tavuk ve horoz acaba hangimiz damada ikram olacağız diye. Gelin biz birbirimize titreyelim ki, hayat yaşanabilir olsun. Kimse kimseyi de kıskanmasın. Ramazan buluşma ayıdır. Aynı sofrada buluşmak dileğiyle nefsimize söz geçirelim.
FECRİN TİLAVETİ
-“Neden ağlıyorsunuz, bey amca?
-Hocam, altı aydır camiye, cemaate gidemiyorum, hastalığım sebebiyle? Bu sebeple hocalarımdan canlı bir Kur’an tilaveti dinleyemedim. Şimdi siz okuyunca çok duygulandım ve gözlerim yaşardı. Çok özlemişim Kur’an inlemeyi. Teşekkür ederim”
Taraklı ilçemize ziyarete gittiğimiz bir dostumuzun komşusunu da bir vesileyle ziyaret ettiğimde, ikram olarak, bir aşrı şerif okumuştum. Duygulu ve gözü yaşlı amcanın Cami ve Kur’an özlemini sizinle paylaşmak istedim.
Camide Kur’an dinlemek ve hele de sabah namazındaki kırata şahit olmak ayrı bir özelliktir.
Müslüman’ım dediği halde kaç sabahtır, camiye gitmeyen ve hatim ve kıraatten mahrum olan insanımıza bu gerçeği kim anlatabilecektir.
Bilirsiniz ki sabahın sessizliğindeki namazın kıraati seslidir. Gerek namaz öncesi mukabeleler, namazın kıratı ve sonraki mihrabiyesiyle hepsi gönle ve kulağa hitap etmektedir. Sabah mukabelesinde yerinizi ayırdınız mı?
Ehli imanı bekleriz.