Şehirler, iller ve ülkeleri “Dünleri” taşır günümüze...
Düne dair ne varsa yakıp yıkıp talan ettikten sonra, geçmişi hatırlamamız kolay olur mu hiç...
Şehrimiz bu yönüyle hayli fakir...
Zir düne dair zenginliklerimizin ya farkında değiliz ya da yok olup gitmesine kayıtsızız...
Tarihi konakların çürümüş tahtaları bir kibrite kurban giderken, kaç kişi yoğun dumana ve gökyüzünü aydınlatan alevlere bakıp da gözyaşı döktü...
Çok ucuza harcadık tarihi yapılarımızı...
Şimdi öğle güneşinde Diyojen misali, elde mum ışığı arasak da bulamayız var olup da kıymetini bilemediğimiz o tarihi konakları, çeşmeleri, köprüleri...
Beşköprü, birkaç tarihi ev ve susuz çeşmelerden ibaret tarihsel zenginliğimizin hangi birine gereken önemi verip de markalaştırabildik...
Bakın bir çeşmemiz var eski tekel evlerine gelmeden, Alicanlar’ın tarihi konağının karşısında, bir yanı otopark olan çeşme...
Reji Sokağı’nda yetim gibi kimsesiz ve terk edilmiş durumda, her gün uzanacak bir hamiyetli el beklerken, kimsenin ilgini çekmez, her nedense!
Yerel seçimler kapıda...
Bu sahipsiz çeşme aslına uygun onarılsa ve yüzü gülse, yetmez üzerine tarihçesi yazılsa da, yeni nesiller okusa ecdadın bu konularda ne kadar hassas olduğunu...
Olmaz mı?
Olur, hem de bal gibi olur!
Ama o irade, o sahiplenme ve o tarihe saygı nerede!
Ara ki bulasın!
Gazetemizin duygusal yazarı Osman Karagüzel, hatırlattı çeşmeyi...
Daha önceleri de gündeme almış olmalıyız hatırladığıma göre, çeşmenin hal-i pür melalini...
Bizim kültürümüzün önemli bir parçasıdır çeşmelerimiz...
Bulvarın göbeğinde İstanbul’daki Üçüncü Ahmet Çeşmesi’ne benzer bir çeşme yapılmıştı, şehrin sembolü olacak çizgiler taşıyordu, 1990’lı yıllarda...
Yer altı otoparkı çıkışı önündeydi...
Bulvara ayrı bir renk ve güzellik katıyordu.
Ne yazık ki büyük paralar harcanarak yaptırılan o güzelim çeşmeyi de yola kurban verdik.
Bu arada bir güzel haber düştü gazeteye...
Yahyalar Mahallesi Kavaklar Caddesi’nde, bir süre önce yıkılan Sabit Efendi Konağı’nın, aslına uygun şekilde inşa edileceği müjdesini verdi, Büyükşehir belediye Başkanı Zeki Toçoğlu...
Tıpkı Çark Caddesi’nde Cevatbey Konağı gibi...
Derler ki, taklitler aslını yaşatır...
Orijinalinin zevkini vermese de, eskiye dönük yapılaşmaya yönelik fikir vermesi yönüyle önemli olsa gerek...
İşte bu düşünceye paralel olarak; Reji Sokağı’ndaki çeşmeyi onarıp hizmete sokmak da, farklı bir teselli kaynağı olur sanırım, gelecek kuşaklara...