Yapılan anketler de gösteriyor ki, 11 ayın sultanı Ramazan’da tüm suçlar dip yapıyor ya da azalıyor...
İnsan ne kadar canavarlaşsa da bu ayda bir şeylerin etkisiyle kötülük yapmaktan uzaklaşıp frene basıyor...
Emniyet bültenlerinde hemen her zaman okumaya alıştığımız adlî olaylarda azalmalar oluyor...
Bu da şunu gösteriyor ki insanoğlu ne kadar azgın, ne kadar barbar ve isyankar olsa da bu ayın getirdiği sihirli iklim içerisinde, durgunlaşıyor ve yüreğinde saklı adalet ve zarafet duyguları bir nebze de olsa kendini hissettiriyor, bu mübarek ayda...
Kolluk kuvvetlerinin, emniyet güçlerinin işi azalıyor; onlar da rahatlıyor, dinleniyor bir ölçüde...
Böyle huzurlu bir ay hiç bitmesin isteniyor, bir anlamda...
Dünyanın çıkara dayalı bir anlayışa teslim olduğu günümüzde İslam alemi için bulunmaz bir nimet, paha biçilemez bir ruhsal zenginlik olan Ramazan ayının kıymetini bilmeli ve her zamandan daha çok lazım olan kardeşlik duyguları ile hareket edip kol kola girmeli, dayanışma ve yardımlaşmaya özen göstermeli...
Oysa görüyoruz ki kan gövdeyi götürüyor, sınırlarımız ötesinde ve diğer İslam ülkelerinde...
Bunun sebepleri ortada...
Görmek ve anlamak isteyenler, erebilirler işin sırrına...
Ama ne yazık ki böyle muhteşem bir ayın ruhundan habersiz olup birbirini boğazlayan bir büyük kesim oluşmuş durumda...
Onlar böyle davranmakla bu evrensel ve son ilahi dine de kötülük yaptıklarının bilincinde değiller...
İnsanlık ve İslam alemi huzura ancak ve ancak bu yüce dinin gösterdiği hedefe ulaşmakla erecektir...
Bu yürek yakan manzaraların hiç olmazsa mübarek Ramazan ayında sona ermesi adına, ellerini açmış yalvaran gönüllere Bizim Bahçe’den “Peygamber çiçekleri” gönderelim istedik, bir dertlenme anımızda...
TÜPRAŞ NİHAYET DOĞRUYU GÖRDÜ
İlimize olduğu kadar, bölgemiz açısından da hayati önem taşıyan dünyanın en önemli içme suyu kaynaklarından biri olan Sapanca Gölü’nü sanayi suyu olarak tüketen büyük kuruluş TÜPRAŞ, nihayet Yeni Sakarya olarak yıllardır dile getirdiğimiz alternatif çözüm yolunu devreye sokma kararına vardı...
Sürekli yazdık, konuştuk, söyledik...
“Yazık etmeyin bu güzelim göle...
Gelin ihtiyacınız olan proses (sanayi) suyunu önünüze serili deniz suyunu arıtarak kullanın...
Böyle yapmakla sadece ilimize değil, tüm bölgemiz halkına iyilikte bulunur, aynı zamanda bir büyük vebalden kurtulmuş olursunuz” diye uyardığımız nice günler oldu...
Dilimizde tüy, kalemimizde mürekkep bitti, gölün kirliliği ve giderek içe doğru çekilişini dile getirirken neredeyse...
Gazetemizin dünkü manşetini okurken, ne kadar sevindiğimi ve bu konuda ileri sürdüğümüz en pratik çözüm yolunun benimsendiğini görmenin getirdiği mutluluğu anlatacak kelime bulmakta zorlanıyorum, inanın...
Yatırımlarıyla bir yıl sonra elde edeceği arıtılmış su sayesinde, tamamen olmasa da büyük ölçüde Sapanca Gölü’nden su çekmeyi durduracak olan TÜPRAŞ Yönetim Kurulu’na, aldıkları kararın hayırlı olması adına Bizim Bahçe’den “Leylaklar” gönderelim istedik...