Cahit Sıtkı Tarancı “Desemki” adlı unutulmaz şiirinde, “Yaşam için havayı olmazsa olmaz, ekmeği mübarek, suyu ise aziz” eylemiş. Hava, su ve ekmek hayat kaynağı, yaşamamın temeli üç önemli nimet. Hal böyle olunca, onları kollamak, korumak ve yararlanmak düşer insanoğluna…
Bu konuda ilimizde gereken yapıldı mı sorusuna olumlu cevap vermek mümkün değil. Bu üç nimetin kimyasını bozacak değişimler oluyor son yıllarda insan eliyle. Hava ve ekmek bugünkü konunun dışında kalsın, biz gelelim içtiğimiz, paklandığımız suyun serüvenine…
Şehrimiz,ilimiz ve bölgemiz için hayati önem taşıyan Mevla’nın bir büyük lütfü Sapanca Gölü’nü ne hale getirdiğimiz açık seçik ortada!
Hal böyle olunca, gelecek adına yeni su kaynaklarına ihtiyaç olduğu gerçeği çıkıyor ortaya. İşte böyle sıkıntılı bir süreçte devreye girmişti yıllar önce DSİ Müdürü Abdüsselam Eldemir,“Mudurnu Deresi akar gider boşuna, susuzluk gelir Sakarya’nın başına” diyerek…
Bu temiz suyu tutacak bir baraj tasarımı toza terk edilmişken raflarda, neden ve niçin kimse ilgilenmez herkesin burnu sanki kaflarda?
Buradan hareket ederek uyarı üstüne uyarı yapmış ve Ballıkaya Projesi’ni atmıştık ortaya ve yetkililerin dikkatine.
Unutulduğu dönemde hatırlattık…
İlgisiz kalındığında feryat ettik.
“İhtiyaç yok Sapanca Gölü yeter” denildiğinde, gölün hazin durumunun altını çizip geldik, uzun ince bir yoldan günümüze…
Ballıkaya Projesi için destek veren dostlardan edinilen teknik bilgilerden yola çıkarak yapılacak işin önemini dile getirmeye çalıştık defalarca özenle ve özendirerek.
Ve nihayet yapım aşamasına geldi baraj. Ayhan Sefer Üstün’ün dediği gibi “İlimizin gözü aydın” olsun…
Bitirildiğinde 1 milyona yaslanan nüfusa yıllarca yetecek, maliyeti ucuz ve temiz bir içme suyu sağlayacak olan projeyi gerçekleştirecek olanlar bilinsin ki bu ilin tarihinde hakettikleri yeri alıp, altın harflerle yazılacak isimleri..
Zira hizmet edenler unutulmazlar, abideleşirler.
Bu konudaki yatırım hizmet olmaktan gayri, bir ibadet olarak da algılanabilir…
Baraj bitirildiğinde Sapanca Gölü’nün SOS vermesi halinde duyulacak olan endişeler,sıkıntılar da kabus olmaktan çıkacaktır.
Su seviyesi giderek düşen ve hızla kirlenen bir göl ve de her yağışlı dönemde mısr tanesi gibi patlayan borulardan kaynaklanan kabus da sona ermiş olacak, böylece…
Bu dev proje ile sadece temiz ve cazibeyle akıp gelen ucuz su temini değil, enerji de elde edilecek olduğundan, bir taşla iki kuş vurulmuş olacak.
İşte böyle büyük bir yatırıma doğru gidiyoruz, içimiz ısınarak…
Gelecek nesillere bırakacağımız en güzel ve yararlı miras hiç kuşkusuz temiz tutulmuş göller ve bitirilmiş barajlar olacaktır.
Su azizdir ve aziz kalacak böylece. Bunu gerçekleştirenlere ne mutlu!