Sakaryaspor’un kendi sahasında aldığı 2-7’lik yenilgi tarihine düşen kara bir leke olsa gerek.
1965 yılından beridir hep ilgi alanımın içerisinde olmuştur Sakaryaspor.
Görmedim hiç böyle aciz halini bir kez olsa dahi yeşil siyahlıların.
Sanki efsunlanmış 11 oyuncu giymiş yeşil siyahlı formayı.
O ne hatalar zinciridir maç boyu alıp başını giden. Nasıl bir savunmadır ki bozguna çanak tutan!
Dış sahada böyle bir yenilgi olabilir olmuştur da, ama kendi saha ve seyircisi önünde yaşanan bir hezimete tanık olan varsa beri gelsin…
Hayatlarının en büyük şansını takımın içinde bulunduğu aşılması zor bir kriz ortamıyla yakalayan futbolcular açısından da sonuç bir hezimet oldu adeta.
Bunca yokluk içerisinde, binlerce milyonlarca insanın açlık sınırında olduğu bir ilde ve ülkede konfor içerisinde olan futbolcular maç sonrası acaba bir vicdan muhasebesi yaptılar mı, meslekleri adına?
Takımın özellikle galip geldiği maçlarda sahanın en iyisi, hızlı,çabuk ve savaşçı bir oyuncu Görkem’i kenarda tutup hazır olmadığı her halinden belli olan Şaban’ı getirip yerlerde süründürmek de nereden çıktı ‘aa Şaban Hoca’?
Rakibinin silahlarını amalar bile görüyorken önlem almayışın kolay affedilemez.
Her hava topunu aşıran Deve Veysel böyle mi kontrol altına alınmalıydı? Boluspor’un iki hızlı kanat oyuncusu, sağlı sollu ataklarla savunmanı dağıtırken de mi aklına gelmedi değişiklik?
Bu maçtan ders alınmaz ve ona göre bir gelecek planlanmazsa, bilin ki yerimiz burası değil…
Böyle güçlü ve yetenekli oyunculardan kurulu bir takıma karşı önce yenilmemeyi düşünmek gerekmez miydi?
İlk defa yenilmiyoruz kendi sahamızda. Ama böylesine çocuksu bir oyunla teslim olmak doğrusu Sakaryaspor’a hiç yakışmadı.
Rakip takımın teknik direktörü eski futbolcu ve hocamız Özcan Kızıltan da böyle bir sonuç beklemediğini söylemiş.
Kim bekliyordu ki o beklesin!
Takımın gençliği ve savaşçı kimliği bizi hep ümitli olmaya yönlendirdi bugüne değin.
Bir türlü giderilemeyen bireysel hatalar, tertip ve taktik yanlışlıkları, kaleci Cüneyt’in talihsiz bir günüyle birleşince, kendi sahamızda tarihimizin en büyük bozgunuyla karşı karşıya kalmak düştü bahtımıza…
Dileğim odur ki bu bozgun “Sonun başlangıcı olmasın”…