*Gözümüzü açalım, yoksa açarlar.

                *Gözün ile gördüğünü eteğin ile ört.

                *Gözün üstünde kaşın var dedirtmez.

                *GÖZDEN IRAK OLAN GÖNÜLDEN DE IRAK OLUR.

                *Gözünü budaktan sakınmaz.

                *Gurbet adamı terbiye eder.

                *Gurbet meşakkattir.

                *GÖZÜ TANEDE OLAN KUŞUN, AYAĞI TUZAKTAN KURTULMAZ.

                *Gurbette geçen ömür değildir.

                *Gurbette övünmek, hamamda türkü çağırmaya benzer.

                *Güç ile almak var, güç ile vermek yok.

                *GÖZÜN SİPERİ ELDİR.

                *Güçle giden köpek av avlamaz.

                *Güçlük içinde bir kolaylık bulunur.

                *Gücü gitti, kolayı kaldı.

                *GÖZÜNÜ TOPRAK DOYURSUN.

                *Gücünde gücü var.

                *Gül bülbülden ziyade insan insan elinden neler çeker.

                *Gül çengelsiz yar engelsiz olmaz.

                *GÖZÜNÜ YUMDU, KIYMETİ BİLİNDİ.

                *Gül dalına bülbül konmuş.

                *Gül dikenli ağaçta biter.

                *Gül güdük amma, kokusu güzel, selvi büyük amma, yapısı güzel.

                *GURBETTE TAŞA YASLANMAYAN, EVİNDEKİ HALININ KIYMETİNİ BİLMEZ.

                *Güldükçe güller açılır.

                *Gülledir bu, helva topu değil.

                *Gülme eşine, gelir başına.

                *GÜLME KOMŞUNA, GELİR BAŞINA.

                *Gülü seven dikenine katlanır.

               *Gülü tarife ne hacet, ne çiçektir biliriz.

               *Gülü yadettikçe, bülbülün feryadı artar.

               *GÜLÜN KADRİNİ BÜLBÜL BİLİR.

               *Gülüne bak, goncasını al!

               *Gümrükten mal kaçırır gibi.

               *Gün doğmadan neler doğar.

               *GÜN GEÇER, KİN GEÇMEZ.

               *Gün geçer, ömür tükenir.

              *Gün gibi aşikar.

              *Gün gider gediğinden, el utansın dediğinden.

              *GÜNEŞ GİREN EVE DOKTOR GİRMEZ.

              *Gün güne uymaz.

            *Gün karası, gön karası değil.

            *Gün var yılı besler, yıl var ayı beslemez.

            *GÜN OLSA KİMSENİN ÜSTÜNE DOĞMAZ.

            *Günahı boynuna.

            *Günü günden yeğ olsun.

            *Günü gününe uymaz.

            *GÜNEŞ OLSAN, KİMSENİN MENDİLİNİ KURUTMAZSIN.

            *Gürültü istemeyen hırkasını başına çeker.

            *Güvenme dostuna, saman doldurur postuna.

            *Güzel göz için, akıllı gönül için.

            *GÜVENDİĞİMİZ DAĞLARA KAR YAĞDI.

            *Güzel idin hani kaşın karası, zengin idin hani diba parası.

            * Güzel olana gölgesi bile düşmandır.

            *Güzele ne yakışmaz.

            *GÜRÜLTÜ İSTEMEYEN ADAM, DEMİRCİ DÜKKANINA GİRMEZ.

            *Güzeli herkes sever.

            *Güzelin başından çile eksik olmaz.

            *Güzelin kadrini ne bilir ahmak, mürüvvet değil mi yüzüne bakmak.

            *GÜVENME DAYINA, EKMEK AL YANINA.

            *Güzelin talihi çirkin olur.

            *Güzeller, adama çok iş ederler, severler, akıbet derviş ederler.

            *Güzellik ekmeğe sürülüp yenilmez.

            *GÜNEŞ YERYÜZÜNE DÜŞMEKLE PAYİMAL OLMAZ.

            *Güzellik kudretten olmalı.

            *Güzün gelişi yazdan bellidir.

            *Güzel yüzden kırk yılda usanılır, güzel huydan kırk yılda usanılmaz.

            *GÜVENME VARLIĞA, DÜŞERSİN DARLIĞA.

            *Güzelliğe kapılma, huya bak!

            *Güzel huylu olanın, can verirler sözüne, çirkin huylu olanın kimse bakmaz yüzüne.

            *GÜZEL SÖZ DEMİR KAPIYI AÇAR.

              KAYNAK: Türk Atasözleri ve Deyimleri, Milli Kütüphane Başkanlığı