Sakaryaspor’a bir sihirli el değdi anlaşılan…

Hani Mevla “Yürü ya kulum” der ya…

Böylesi bir anlayışla ve adı sanı dolaşmazken gelmiş olmalı Sakaryaspor’un başına İsmail Ertekin Hoca…

Göreve başladığı andan bugüne kadar takımı motive ederek, maç kazandıracak hale getiren, içerde-dışarda oynanan 8 maçın 7’sini kazanıp kaybedilen iki puanı ise kendi sahasındaki bir talihsizliğe bağlayan İsmail Ertekin için eski takımı olan İnegölspor sınavı elbette zor geçecekti…

Öncekilere oranla daha farklı ve duygusal yanı ağır basan karşılaşmada yaşanacak zorlukları gidermek, kolay olmayacaktı elbette…

Oradan da yüz akı ile çıkıp 3 puanla dönmek, Sakaryaspor’un bir anlamda ve de belki de en önemli kazancı olsa gerek…

Ligin ilk yarısını ilk üç takım arasında bir yerde bitirmek, yeşil siyahlıları diğer takımlara oranla şampiyonluk adına daha avantajlı bir duruma getirebilir…

Zira ateşli ve vefalı taraftar ordusuna (hataları bir yana) sahip bir takım olarak Sakaryaspor arkasına aldığı ve peşine taktığı bu büyük güçle hedefine varacak havayı yakalanmış görünüyor…

Dileğim odur ki, yönetim ve taraftardan kaynaklanan bir sorun bir sıkıntı nedeniyle bu olumlu ve istikrarlı gidişin önüne barikatlar kurulmasın, engeller çıkarılmasın…

İnegölspor bu yarının bence en önemli ve kritik engeliydi…

Buradan zayiatsız çıkmak, Sakaryaspor için bir büyük kazanç olmanın da ötesinde sağladığı moral yönüyle de son derece önemliydi…

Bu duygularla bir kez daha Bizim Bahçe’den giden “yeşil siyah lalelerle” yollarının açık, şanslarının bol olmasını diliyorum, Ertekin hoca ve talebelerinin…