Sakaryaspor’a tarihinin en şaşaalı günlerini yaşatan, iki kez Süper Lig’e çıkarıp bir defa da Türkiye Kupası’nı kazandıran efsane hoca Necdet Niş ile şehrimize gelen o güçlü kadro oyuncularının başında çıktığı Olgunlar Turnuvası açılış maçından sonra, Çark Mesire’de gece yarısına kadar süren bir sohbette bulunduk...
Onunla birlikte gelen oyunculardan Emin İlhan, Yenal Kaçıra, Nezihi Tosuncuk’un yanında Levent Demiray, Recai Çaloğlu, Sadun Hoşbay da sohbete katılarak sporculuk dönemlerinde yaşadıkları anıları dile getirdiler...
Necdet Niş, öğle saatlerinde şehrimize geldiğini, bu defa Adapazarı’nı tanıyamadığını, “Neler yapılmış böyle sanki yeni bir şehir kurulmuş” diyerek övgüler yağdırdı...
Dedik ya, dışarıdan gelip gezenler dönerken “Bu ne güzel şehir böyle, kıymetini bilin” derken, içerideki belli bir kesim ise hala o eski ve modası geçmiş türküleri dillendirir durur, ne hikmetse...
Sakaryaspor’un bugünkü halini içine sindiremediğini de sözlerine ekleyen usta teknik direktör yeniden diriliş hamlesi için üzerine düşen her görevi yerine getirmeye hazır olduğunun altını çizmeden edemedi...
Niş ve eski talebelerine, eksilmeyen Sakarya sevgisi nedeniyle teşekkür edip, onlara Bizim Bahçe’den “Orkideler” gönderiyoruz...
ŞADİ TANIŞ’IN KARADENİZ İZLENİMLERİ
Karadeniz seyahatine çıkmış bir grup arkadaşıyla, şehrimizin tanınmış işadamı ve köşe yazarı Şadi Tanış...
Bir ara çeşitli gazetelerde, son olarak da gazetemizde muhalif yazılarıyla ilginç konulara değinen tüccar gazeteci Şadi Tanış’ın ilk kez gittiği Karadeniz izlenimleri de bir o kadar ilginçti...
Çark Divan yazlık bölümünde dostlarına anlattığı hatıraları arasında tek beğenmediği şey, adı meşhura çıkmış restoran, balıkçı, pideci, köftecilerin yöre ürünleri yerine; ülkenin her yerinde satılan ayran, su, tereyağı ve benzer ürünleri servis etmesi olmuş...
Bunu da o işletmelerin patronları ile tartışmaktan çekinmeyen Şadi Tanış’a sorduk: “Karadeniz’i yiyeceği, içeceği dışında nasıl buldun?” diye...
Cevabı hayli ilginç ve bir o kadar da düşündürücüydü...
“Karadenizliler’in hepsi cehennemlik” demez mi!
Baktı ki Karadenizli dostlarının çehresi değişti, “Durun hele cümlemi tamamlayım. Öyle hiddetlenmeyin birden” diyerek sözlerine devam etti: “O yörede doğup büyüyenler cennet haklarını bu dünyada kullanmışlar da, onun içindir öbür dünya değerlendirmem...”
Karadeniz kıyılarını, dağlarını, derelerini, yeşilini, akarsularını, tarihi, turistik yerlerini anlata anlata bitiremeyen Şadi Tanış’ın bu değerlendirmesi, bakalım şehrimiz Karadenizliler lokalinde tartışma konusu olacak mı?
“Sanki Kur’an-ı Kerim’de tarif edilen cennette gibi hissediyor insan kendini Karadeniz’in o muhteşem doğasında” diyen Şadi Tanış’a, bu fantastik değerlendirmesi nedeniyle Bizim Bahçe’den “Bir demet beyaz gül” gitsin istedi...
EĞİTİMDE FARKLI BİR ANLAYIŞ
Gazetemiz editörlerinden Ahsen Özkılıç anlattı...
“Telefonum çaldı.
Karşımda Şehit Üsteğmen Selçuk Esedoğlu Anadolu Lisesi Müdürü Ömer Bayraktaroğlu...
‘Hanımefendi, veli-müdür görüşmesine gelmediniz. Müsaitseniz yarın bekliyorum’ dedi.
Şaşırdım...
Alışkın değiliz devlet okulunda, özel okul gibi ilgi görmeye...
Ertesi gün gittiğimde, müdür bey odasında konuk etti, önce çay söyledi ve öğrencileri nasıl yetiştirmemiz gerektiği üzerine fikir alışverişi yaptık.
Konuşmamızı ‘Okuyup araştıran, sorup soruşturan ve doğruyu bulan öğrenciler yetiştirmek’ üzerine kurdu.
Bugüne kadar rastlamadığım bir ilgi, alaka...
Nasıl da memnun oldum, anlatamam.
Benimle beraber aynı davet üzerine gelen velilerin de yüzünde, mutlu oldukları ifadesi vardı...
Demek ki eğitimde yararlı gelişmeler var...
O halde bu anlayışa ve bu doğrultuda hareket eden müdüre benim adıma Bizim Bahçe’den bir orkide gönderir misin?” diyen Ahsen kızımızı kırmak mümkün mü?