Kabul etmek gerekir ki nerde o eski bayramlar. Dini bayramlarda özelliğini yitirmeye başladı, mesai dışı zamanla ölçülen, yapılacak olan tatilin süresi ile değerlendirilen bayramlar eski tadından çok uzak.

             Yaşanılan ekonomik kriz bayram neşesini de aldı götürdü.

             Tatil bölgeleri yoğunluğu geçmiş dönemlerde çok uzakta idi. Özellikle bu döneme ilişkin yeni tatil anlayışı gelişti, kurulan derme/çatma çadırlar ve araçlarında konaklayan tatilci görüntüleri çok yaygındı.

             Araç trafiğinde yaşanılan yoğunluk ise tatilcilerden ibaret olmaktan ziyade, köyüne baba ocağına yapılan ziyaret yoğunluğundaydı.

             Ekonomik krizle alışkanlıklar seyrinde de değişiklik yaşanmakta.

             Her geçen gün derinleşen ekonomik kriz yaşam koşullarında da derin izler bırakarak, günlük pratiklerimizde de değişimi kaçınılmaz kıldı.

             Emekli parkı diye tarif edilen Şemsiyeli Park, gözlemlendiğinde yaşanılan müşteri kaybı azımsanmayacak boyutlarda.

             Burada ki kayıp salt Şemsiyeli Park’a ait değil kuşkusuz, en göze çarpan adres diye dikkatimi çekti. Özellikle emeklinin yoğun kullandığı ve şehir merkezine ait bir adres olması, göz önünde olması dikkati çeken.

             Dolayısıyla en sade ve maliyeti düşük alışkanlıklardan vazgeçilmiş ise gerisini siz düşünün, ekonomik krizin derinliği ve bizi sürüklediği alanın ne olduğunu varın bir düşünün.

             Çok daha zor günlerin bizi beklediği de anlaşılmakta, krizin henüz başında olduğumuz yaz sezonunun beklentilerin çok gerisinde kalacağı yönünde yaygın kanaat var ki ayak sesleri de hissedilmekte.

             Böylesi zor ekonomik şartlar altında bayram tatili nasıl geçebilirdi.

             Ekonomide yaşanılan ağır kriz ve buna bağlı yaşanılan döviz artışı, diğer deyişle Türk lirasında ki değer kaybı yabancı turist artışı sağlayacak yönünde bir görüş var ki umarım bu tahmin doğru çıkar.

             Değerli olan yabancı para birimleri yönünü bize çevirecek ve bu sayede döviz girdisi artacak, ekonominin ilk çıkış adresi olarak görülmekte.

             Bayram tatillerinin bize olan anlamı değerini yitirdi, yaz tatil anlayışı da değerini yitirdi. Güzelim doğa harikası coğrafyanın tadını yabancı turistler çıkaracak demektir.

             Ekonominin kurtuluş reçetesi olarak gördüğümüz yabancı turist hizmetine, belki de azınlık yerli turistin hizmetinde olacak tatil bölgeleri.

             Bayram tatil anlayışı değerlendirmesinden buralara geldik. Maalesef son günlerde yaşadığımız ve günlük hayatımızı, alışkanlıklarımızı birinci elden etkileyen ekonomik kriz değil tatil anlayışı temel ihtiyaçlarımızın seyrini de değiştirmekte.

            “Nerede o eski bayramlar” dan, nerede o eski Şemsiyeli Park çay sohbetlerine doğru hızla ilerlemekteyiz.

             Şeker tadında bayramlar diye var olan başlığımız yerini belki de yalnızlığa bırakıyor.

             Zor günler bekliyor bizleri…

           Elde bir veri var mı bilemiyorum ancak çokta merak etmekteyim, geçtiğimiz yıllarla kıyaslanacak kurban kesim sayısı ile bugün ki oranlar nelerdir.

           Ekonomik kriz bayram ve tatil anlayışını etkiledi, meselenin bu tarafına etkisi ne kadar oldu?