“Seksen bin kişiyi attık, Korucuk-Karaman ve Camili’ye, her şey bitti sandık ama dert öyle değil ki bitsin” diye başlayıp devam ettiği sözleriyle Camili Muhtarı Yunus gidip, yerine Camili’nin dertleriyle dertlenmiş bir aşık Yunus alıverdi sanki…
Anlattı ha anlattı…
Camili ve yöresi dikine değil enine, yani yatay genişliyor.
Mahalleler arası ulaşım kopuk, iletişim yok denecek kadar az…
Sosyal hayat sıfır…
Çorap bile almak isteyen 16 kilometre yol kat edip merkeze geliyor.
Adliyenin kaldırılacağı söyleniyor.
Ondan sonra daha da pasifleşecek hayat…
Oysa koca bir yerleşim bölgesi olarak buranın ticari, sosyal, ekonomik yatırımlara ihtiyacı var.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “Size valiyi verdim. İlçe olmayı çıkarın aklınızdan” diyerek, kestirip attı.
“Biz Vali Bey’in buraya gelmesinden son derece memnunuz ama işimiz kaymakamla…
Bir evrak için Adapazarı’na gidiyoruz.
Yani işimiz çok zor ve sıkıntılı…
Her yönüyle mağdur bir halk var, bizden hizmet bekleyen…
Gönül Serdivan’daki hareketli caddeleri, kafeteryaları, marketleri ve restoranları burada da istiyor ama böyle giderse, gelmeleri zor…
Bu büyük sorun giderilmedikçe, yöre halkının ve esnafının yüzünün gülmesi mümkün değil…”
Anlayacağınız. Yunus Muhtar’ın derdi aşar dağları…
Başbakan duysa, şaşar bu hali…
Karaman’da kaybolan ırmak misali…
Yunus muhtar olmuş sanki bir deli…
Bakalım Muhtar Yunus Özçelik ve yöre halkının yüzü ne zaman gülecek…
Yenikent halkının dertleriyle dertlenen Yunus Muhtar’a, arzuladıklarının gerçekleşmesi dileğiyle “Manolyalar” gönderelim istedik…