“Bir şeyi yapmak için, onu çok sevmelisiniz. Bir şeyi sevmek için, ona delicesine inanmalısınız. “ Che Guevara
İş dünyasında başarılı olmak, yıldız olmak bunlar başka şeyler. Liderlik başka şeydir. Lider, insanları peşinden sürükleyebilen insandır. Bunun birinci şartı da yaptığınız işte önce kendinize ve de lideri olacağınız gruba başarılı olduğunuzu ispat etmelisiniz. Kimse kendini ispat etmemiş kişilerin peşine takılmaz.
Liderlik kendinize ait bölgeden çıkarak insanlar için yaşamaktır. Böylelikle giderek kendinize daha az zaman kalır dolayısıyla önce bu tercihi yapmalısınız. Lider; net, güvenilir, bütünüyle adil, kararlı ve odaklı olmalı. Berrak olmalısınız. Bugün böyle karar verip, yarın başka karar vermek, vaziyete göre karar değiştirmekle insanlar lider olmuyor. Oluyorsa da güveni yeterince ileri götüremiyorlar. Mutlaka güvenilir olmalısınız. Sert olabilirsiniz, mutabık olmayabilirsiniz ama istikrar gösterme durumu var. Net olma vizyon sahibi olma gerekliliği var. Lider vizyon sahibi değilse lider olamıyor. Vizyoner ne demek? Geleceği görebilen, gelecekle ilgili bugün yapılması gerekenlere yol açan ve bunu açık bir lisanla ortaya koyandır vizyoner.
İçinde bulunduğunuz sektör nereye gidiyor, dünya nereye gidiyor, Türkiye de ne olacak ben o zaman nasıl bir vizyonun içine giriyorum? Vizyonun nasıl uygulanacağını anlatan konuya strateji deniyor. Stratejileri ortaya koymak liderin yönetmesi gereken bir beceri. En son safhada bunu uygulama becerisi.
Sakaryalı CEO Gülsüm Azeri’nin SAÜ Hendek Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Doç.Dr. Osman Titrek’in “Toplumdaki Kadınların Liderlik Becerilerini Geliştirme” projesinde yapmış olduğu konuşmada iş dünyasındaki liderlikle ilgili kısım böyle.
OMV Petrol Ofisi A.Ş. ve OMV Gaz ve Enerji Holding A.Ş.’nin CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Gülsüm Azeri’nin kadınlarımız ve yabancı konuklar için proje kapsamında yaptığı konuşmayı daha önce yazmıştım. O yazıda liderlik konusuna detaylı girmek mümkün olmamıştı. Vizyon sahibi olmayan, cesaretsiz, yeteneksiz insanların toplumsal değer üretilecek mevki ve makamları işgal ettiklerini gördükçe lidere hasret bir toplum, bir şehir olduğumuzu gözlemliyorum. Bu vesile ile lider tanımlamasını gündemde tutmakta fayda var gibi geliyor. Kendilerini bu şehirde lider gibi görenler Gülsüm Azeri’nin dediği gibi kendilerine ait alandan çıkma zahmetini gösterebilirler belki. Tabi üstüne hiç alınmayanların çoğunlukta olacağını tahmin ediyorum.
Literatürde birçok liderlik tipi vardır. Pozisyonu nedeniyle lider, kişilik ve karizma açısından lider, ahlaki açıdan örnek lider, elinde tuttuğu güç nedeniyle lider, fikri lider, yönetme yeteneği dolayısıyla lider gibi. Literatür liderliği tiplere ayırsa da lider doğulur ve toplulukları kendi etkisi altına alarak sürükler. Bu da büyük bir medeni cesaret ve yetenek ister.
Günümüzde artık “ baş ol da soğan başı ol” kavramı Sivil Toplum Kuruluşları için geçerli değil. Soğan başı olmak için hasbelkader sahip olunan mevkilerin işgal altında olduğunu görüyoruz. Özgür ruhlu, berrak, şeffaf, özgüveni olan, adil, vizyoner, bu şehre, topluma ve iş dünyasına değer katacak liderlere ihtiyacımız var.
Kişi çevresinde nasıl tanınıyor, nasıl biliniyor/ Bunu ya hiç öğrenemiyor/ Ya da herkesten sonra öğreniyor/ Yalnız insanlar değil/ Taşlar, otlar, ağaçlar, yollar/ Onu nasıl biliyor, nasıl tanıyorlar/ Kendi evi, evinin kapısı, sövesi, gece, gündüz, yer, gök/ Onu nasıl biliyor, nasıl tanıyor/ Bunu ya hiç öğrenemiyor/ Ya da herkesten sonra öğreniyor/ Kişi aslında kendini ya hiç öğrenemiyor/ Ya da herkesten az öğreniyor/ Öğrendiğinde herkesten az kullanıyor. Cahit Koytak- Kendini Bilmek
10.07.2012- 25
[email protected]