Akıl sağlığı yerinde, hür, mukim ve dinî ölçülere göre zengin sayılan mümin, İlâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını kesmekle hem Cenâb-ı Hakka yaklaşmakta, hem de maddî durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmaktadır. Bu ibadetin ruhunda Hakk’a yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban, bir Müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir. Bilindiği üzere ibadetler, bedeni, mali ve hem bedeni, hem mali olmak üzere üç kısma ayrılmaktadır. Namaz ve oruç gibi bedeni ibadetler, ancak mükellef tarafından yerine getirilebilir; vekalet yoluyla başkasına yaptırılamaz. Buna göre, mali bir ibadet olan ve sırf Allah rızası için yerine getirilmesi gereken kurbanı, kişinin bizzat kendisi kesebileceği gibi vekâlet yoluyla kestirmesi de mümkündür. Mezheplerin çoğuna göre, udhiyye kurbanı kesmek sünnettir. Hanefî mezhebinde ise tercih edilen görüş, kurbanın vacip olduğudur.

Kurban parayla ilgili ibadet olduğu için taliplisi oldukça çoktur, eski dönemde deri kavgalarını bilirsiniz şimdi ise derisi ve etiyle her şeyi teslim alınmakta hatta domuz ve içki satan marketlerle Kemalizm’e iman eden vakıf ve dernekler dahi kurbana talip olmaktadır.

Benimde katıldığım Vecdi hocamızın muhteşem tespitini lütfen okuyunuz. “Üç kuşak sonra KURBAN ibadeti kalacak mı? Dini vakıf ve dernekler VEKÂLETEN KURBAN kampanyalarıyla bir ibadetin ortadan kalkmasına zemin hazırlıyor! (Üstelik onlar sayesinde alakası alakasız pek çok kurumun gözü kurbanda.) Şehirleşmeyle birlikte kurban alınacak/kesilecek yer sıkıntısı başladı. Biz şehirliler kurban hayvanlarından uzaklaştık (kedi kumuyla uğraşıyoruz ama). Kurban kesecek insan da azaldı. İmdadımıza vekâleten kurbanlar yetişti. Güvendiğimiz kuruluşlar bizim için kurban kesmeye başladı. Üstelik bu kurbanlar daha ucuz. Dünyanın herhangi bucağındaki yoksul insanları sevindirmek kadar güzel bir şey de yok. Kurban pazarına gitmek, pazarlık yapmak, bir kaç gün kurbana bakmak, kesmek/kesilirken başında bulunmak, şükür namazı kılmak, pay dağıtmak vs. yok. Ya ne yapıyoruz? Bir kaç siteye bakıyor, parayı havale ediyor, bayram günü gelen mesajı okuyoruz. Kurban kesmeyince tatile gitmek de kolaylaşıyor. Biz talep etmeyince belediyeler kurban için yer tahsis etme, özel sektör kurban pazarlama işine girmiyor. (Vatandaş talep edince kasaplar küçük mezbahalar kuruyor.) Peki, bu gerçekten kurban mı? Şekilsel olarak evet, gerçekte hayır. Bugün yapılan VEKALETEN KURBAN değil, İNFAK.” Vecdi Bilgin Prof. Dr., Bursa Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Sosyolojisi Anabilim Dalı.”

Maalesef Diyanette bu furyadan nasip arayışındadır ki geçen yıl 745 bin 535 hisse kurban kesmiştir. Ayrıca yurt dışı kurbanın ücreti yurt içine göre neredeyse onda biri kadar düşüktür. Hâlbuki hacca vekil gönderecek insanın şartlarından biride şudur. “Vekil, müvekkilin memleketinden yola çıkmalıdır. Eğer vekil, hac yolculuğu esnasında ölürse ve vasiyet de ederse; bedelin İmam Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed’e göre, vefat ettiği yerden gönderilmesi gerekir. Ancak yerine haccedilmesini vasiyet eden kişinin miras bıraktığı malının üçte biri, memleketinden giderek hac yapmaya yetmiyorsa, istihsanen, terekenin üçte birinin yettiği yerden hac yaptırılır” Durum böyle olunca ülke içi kurbanın bedeli kadar yurt dışı içinde aynı beden istenmeli ve para kadar kurban orada kurban kesilmelidir.

ŞEYTANIN KANDIRDIĞI KADINLAR

Ey Âdemoğulları! Şeytan, anne babanızı ayıp yerlerini birbirine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları inanmayanların yoldaşları yaptık.” Araf suresi, 27

Özellikle iman yoksunu insanlar takvâ elbisesinden mahrum bulundukları için, şeytanlar tarafından ayartılmaya daha elverişli hale gelirler ve sonuçta onlarla aralarında bir dostluk gerçekleşir. Müşriklerin inkâr ve isyanları böyle bir dostluktan kaynaklanıyordu.

 “Evlerinizde oturun ve daha önce Câhiliye döneminde olduğu gibi açılıp saçılmayın, namazı güzelce kılın, zekâtı verin, Allah’a ve resulüne itaat edin. Ey peygamber ailesi! Allah sizi sadece günah kirlerinden arındırmak ve sizi tertemiz yapmak istiyor.” Ahzab, 33

Erkek ve kadın için iffeti korumak kalp, göz, söz,  mesken mahremiyeti, tesettür, örtü, halvetten ve yalnızca seyahatten sakınmak hatta iş yerlerinde bay ve bayan mahremiyetine dikkat etmek gibi birçok husus önem taşımaktadır.

Unutmayalım ki takva konusu özelikle Kurban ve örtü de öğretilmektedir. “Ey Âdemoğulları! Size mahrem yerlerinizi örtecek giysi, süsleneceğiniz elbise yarattık. Takvâ elbisesi, işte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah’ın âyetlerindendir. Umulur ki düşünüp öğüt alırlar.”Araf, 26

Şeytanın kandıramadığı ihlasla örtünmüş bürünmüş kadınlar ise dualarını beklediğimiz örnek insanlardır.