Sakaryaspor üzerine farklı senaryo yazanlar olduğunu biliyoruz…

Son yıllarda pek çok başkan ve yönetim kurulları gelip geçti, yeşil siyahlı dünyadan...

Bu süre içerisinde kimi başkanlarla başarı kazanılır gibi olsa da, genellikle Sakaryaspor’un sırtına binip yol almak isteyen, her şeyin ötesinde sömüren, kanını emen başkanlarla çökme notasına gelen, can çekişen bir takımı; kısa sürede ligin zirvesi için mücadele eder bir takım haline getiren anlayışa karşı birileri düğmeye basmış olmalı ki, üç puan kazanılan bir maçtan sonra tesislerin camı çerçevesi kırılarak, takım adeta sabote ediliyor...

Olacak gibi değil!

Nasıl olur da zirve mücadelesi verdikleri takımı böyle kritik bir süreçte demorolize edecek bir baskın düzenlenir!

Bu, sağduyulu taraftara yakışmadığı gibi, işi de olamaz...

O nedenle “Bu işte bir bit yeniği var” diye düşünmeden geçemiyor insan…

Nitekim başarının baş mimarı Büyükşehir Belediye Başkanı Toçoğlu’nu da isyan eder noktaya getirmiş olaylar…

Diyor ki, “Herkes işini yapsın. Taraftar taraftarlığını, başkan başkanlığını…”

Doğru söze ne denir!

Teşvike, alkışa ve takdire ihtiyaç duyulan biranda böyle anlamsız bir tavır bize taraftarın ötesinde bir elin düğmeye bastığı izlenimi veriyor.

Gerçek Sakaryaspor sevdalıları bunu bulup çıkarmalı ve oyuna gelmeden takımlarını desteklemelidir...

Bunun dışında hareket edenlerin “Ben takıma aşığım” türküleri söylemeye hakkı yoktur...

Sakaryaspor’u seven ve gerçek taraftarlarına selam olsun deyip, Bizim Bahçe’den “yeşil siyah laleler” gönderelim istedik.

ACARTÜRK ATAĞA GEÇTİ

MHP’de sayıları sınırlı da olsa, bugüne değin milletvekilliğine soyunan aday adaylarının hemen hemen hepsi de konularında uzman sayılacak özelliklere sahip, donanımlı kişiler…

Şansları var mı ilk üç arasında yer alma konusunda derseniz, elbette var.

Ancak “ilk sıra” konusu, özellikle bu dönem MHP’nin başını ağrıtacak görünüyor…

Aday adayları Münir Hoca’dan bir anlayış bekler gibi…

Yılların deneyimli ile Münir Hoca kalkıp “Ben bu defa Sakarya’daki arkadaşların önün açayım deyip bir başka ilden aday adayı olayım” derse, partide heyecan tavan yapar görüşünde olan Bozkurt sayısı giderek artacak izlenimi veriyor...

Gazetemizi muhalif cepheden ziyaret eden ilk üç arasına giren Avukat Ali Rıza Acartürk, Sakarya Barosu’nun en çok kazanan, tanınmış avukatları arasında yer alır, hiç kuşkusuz…

Onun para kazanmak gibi derdi yok...

Siyasete girip farklı bir alanda hizmet anlayışının altında tabanın zorlaması yatıyor gibi…

Böyle olduğunu genel bir politik çerçeve içerisinde geçen sohbetimiz sırasında daha iyi anlamış bulunuyorum…

O nedenle MHP’de seslendirilen sıralama Prof. Dr. Münir “Kutluata’lı” ve “Kutluata’sız” olmak üzere iki boyutlu ele alınıyor...

Kutluata’sız senaryoya göre yorum yapanların gözünde Acartürk’ün ve Ünver’in şansını yüksek görenler, bu haliyle partinin farklı bir ivme yakalayacağında ısrar ediyor...

Bu konu parti il teşkilatında ve tabanında rahatsızlık yaratmışa benziyor...

Konunun bir an önce aydınlatılıp yola öyle çıkılması üzerine düşünce üretenler, bu defa bir büyük kayıp da olsa Münir Hocasız bir seçim dönemi düşünürken, Kutluata’dan gelen “Burdayım ve hiçbir başka yerden aday olmayı düşünmüyorum” açıklaması ile sarsılmış bulunuyorlar…

Öyle ya da böyle bir çekişme olunca, orada bir ilgi yumağı oluşuverir.

MHP bu ilgi ve beklenti ile seçime hızlı, hırslı bir şekilde girmeye hazır…

Meydanlarda konuşulanlar üstü örtülü de olsa bu doğrultuda...

Bakalım MHP’de nasıl bir yol izlenecek...

MHP’siz siyaset düşünülemeyeceğine göre, diyelim yolları açık olsun…

Kavgasız gürültüsüz ve parti ruhuna uygun bir yol izlemeleri dileğiyle Bizim Bahçe’den “Beyaz güller” gitsin istedik MHP’ye…